Köylüler, susuzluğu 200 yıldır 'kar bastırarak' çözüyor
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçe merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan bin 800 rakımlı Alkayaoğlu Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar, hem kendilerinin, hem de yaylaya çıkardıkları hayvanlarının su ihtiyacını, 200 yıldır kendilerine has yöntemle sakladıkları kardan sağlıyor. İlkbaharda saman ve keven otu ile bastırılıp koruma altına alınan kar, hayvanların günlük ihtiyacına göre üstü açılıp kesildikten sonra suluklara dolduruluyor. Vatandaşlar, atalarından ve dedelerinden öğrendikleri bu 'kar basma' geleneği sayesinde 2,5-3 ay süresince karı eritip, su haline getirebiliyor.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçe merkezine 40 kilometre uzaklıkta bulunan bin 800 rakımlı Alkayaoğlu Mahallesi'nde yaşayan vatandaşlar, hem kendilerinin, hem de yaylaya çıkardıkları hayvanlarının su ihtiyacını, 200 yıldır kendilerine has yöntemle sakladıkları kardan sağlıyor. İlkbaharda saman ve keven otu ile bastırılıp koruma altına alınan kar, hayvanların günlük ihtiyacına göre üstü açılıp kesildikten sonra suluklara dolduruluyor. Vatandaşlar, atalarından ve dedelerinden öğrendikleri bu 'kar basma' geleneği sayesinde 2,5-3 ay süresince karı eritip, su haline getirebiliyor.
Elbistan'a bağlı Alkayaoğlu Mahallesi'nde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte hayvanlarını yaylaya çıkarmaya başladı. Büyük ve küçükbaş hayvanlardan oluşan sürüler, mahallenin 10 kilometre uzağındaki yüksek kesimlerde otlayıp, sonbaharda da tekrar ağıllarına dönecek. 3-4 ay boyunca yaylada kalan hayvanların en büyük ihtiyaçlarından birisi ise su. Devedişi olarak bilinen bölgede otlatılan hayvanların su ihtiyacı ise kışın yağan kardan sağlanıyor. Bin 800 rakımlı mahallenin dağlık bölümlerine yağan kar, kaya kovuklarında saman ve kevenle kapatılıp erimeden muhafaza edilebiliyor. 200 yıllık bu özel geleneğin adına ise 'kar bastırma' deniliyor. İlkbaharla birlikte traktörler ve eşeklerle yaylaya götürülen samanlar, bölgeden toplanan kevenlerle birlikte karların hem altına, hem de üstüne seriliyor. Her vatandaş, hayvan sayısına göre 30 ila 60 ton arasında kar saklayabiliyor. Ağılların hemen yanında bastırılan kar, saman ve keven sayesinde sıcaklardan etkilenmediği için, erimeden 3-4 ay kalabiliyor.
200 yıllık gelenek
Alkayaoğlu Mahallesi'ndeki bu ilginç yöntemle ilgili olarak bilgi veren Muhtar Yusuf Temiz, kar basma geleneğinin 200 yıllık bir geçmişe dayandığını söyledi. Bastırılan karın ağustos ayının ortalarına kadar rahatlıkla tüketilebildiğini kaydeden Temiz, 'Alkayaoğlu Mahallesi, bin 800 rakıma sahip. İlçemizin de en yüksek mahallesinden birisi. Burası Devetaşı bölgesi. Burada su yok. Hayvanları otlatmak isteyen vatandaşlarımızın su ihtiyacını karşılamak için başvurdukları tek yöntem, 'kar basmak.' Başka yapacak bir şey yok. Kolay değil. Bu sebeple mahallemize her sene çok kar yağar. Kışın dağları ve bölgemizi saran kar örtüsünü, yazın da kullanmak için bize dedelerimizden miras kalan 200-250 yıllık bir 'kar basma' geleneğimiz var. Herkes hayvanına göre kar bastırır. Herkesin bir kar bastırma alanı vardır. Oldukça zor bir işlemdir. Nisan ayında karın üstü saman ve kevenle örtülür. Samanın kalınlığı yaklaşık 30 santimetre oluyor. Üstüne de keven bırakılınca 8. ayın ortalarına kadar kendi soğukluğunu koruduğu için erimeden durur. 8. ayın ortalarından itibaren kara kurt düşer. Bu bölgede içme suyu olmadığı için hemşerilerimiz içme suyu olarak da rahatlıkla kullanabiliyor' ifadelerini kullandı.
3 ay su elde ediliyor
Yayladaki taş ağıllarda kalan ve hayvan otlatan vatandaşlar ise kardan hem kendileri, hem de hayvanları için 2,5-3 ay su elde edebildiklerini belirttiler. Her ağıl sahibinin 30 ila 60 ton arasında kar bastırdığını ifade eden Mehmet Metin isimli çoban, 'Biz bu karları burada su olmadığı için hayvanlarımızı sulamak için saklıyoruz. 30-40 ton kadar kar bastırdık. Samanla kar bastırıyoruz. Hayvancılık ihtiyacına göre kürek ya da testere ile kesip suluklara götürüyoruz. Yıllardır yaylaya çıkılıyor. Kar, böyle bastırılarak Ağustos ayına kadar kullanılıyor. Erime şansı yok. Altı da saman, üstü de saman. Bu zaman oldu mu kar kesilir ve çıkarılır. Temizlendikten sonra suluklara bırakırız, hayvanlar da gelir içerler. Kar, su olur. Bu suda hiçbir sakınca olmaz. İçmek için de, yemek için de rahatlıkla kullanılır. Buradan gidene kadar bu kar, su için kullanılır' şeklinde konuştu.
Elbistan'a bağlı Alkayaoğlu Mahallesi'nde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar, yaz aylarının gelmesiyle birlikte hayvanlarını yaylaya çıkarmaya başladı. Büyük ve küçükbaş hayvanlardan oluşan sürüler, mahallenin 10 kilometre uzağındaki yüksek kesimlerde otlayıp, sonbaharda da tekrar ağıllarına dönecek. 3-4 ay boyunca yaylada kalan hayvanların en büyük ihtiyaçlarından birisi ise su. Devedişi olarak bilinen bölgede otlatılan hayvanların su ihtiyacı ise kışın yağan kardan sağlanıyor. Bin 800 rakımlı mahallenin dağlık bölümlerine yağan kar, kaya kovuklarında saman ve kevenle kapatılıp erimeden muhafaza edilebiliyor. 200 yıllık bu özel geleneğin adına ise 'kar bastırma' deniliyor. İlkbaharla birlikte traktörler ve eşeklerle yaylaya götürülen samanlar, bölgeden toplanan kevenlerle birlikte karların hem altına, hem de üstüne seriliyor. Her vatandaş, hayvan sayısına göre 30 ila 60 ton arasında kar saklayabiliyor. Ağılların hemen yanında bastırılan kar, saman ve keven sayesinde sıcaklardan etkilenmediği için, erimeden 3-4 ay kalabiliyor.
200 yıllık gelenek
Alkayaoğlu Mahallesi'ndeki bu ilginç yöntemle ilgili olarak bilgi veren Muhtar Yusuf Temiz, kar basma geleneğinin 200 yıllık bir geçmişe dayandığını söyledi. Bastırılan karın ağustos ayının ortalarına kadar rahatlıkla tüketilebildiğini kaydeden Temiz, 'Alkayaoğlu Mahallesi, bin 800 rakıma sahip. İlçemizin de en yüksek mahallesinden birisi. Burası Devetaşı bölgesi. Burada su yok. Hayvanları otlatmak isteyen vatandaşlarımızın su ihtiyacını karşılamak için başvurdukları tek yöntem, 'kar basmak.' Başka yapacak bir şey yok. Kolay değil. Bu sebeple mahallemize her sene çok kar yağar. Kışın dağları ve bölgemizi saran kar örtüsünü, yazın da kullanmak için bize dedelerimizden miras kalan 200-250 yıllık bir 'kar basma' geleneğimiz var. Herkes hayvanına göre kar bastırır. Herkesin bir kar bastırma alanı vardır. Oldukça zor bir işlemdir. Nisan ayında karın üstü saman ve kevenle örtülür. Samanın kalınlığı yaklaşık 30 santimetre oluyor. Üstüne de keven bırakılınca 8. ayın ortalarına kadar kendi soğukluğunu koruduğu için erimeden durur. 8. ayın ortalarından itibaren kara kurt düşer. Bu bölgede içme suyu olmadığı için hemşerilerimiz içme suyu olarak da rahatlıkla kullanabiliyor' ifadelerini kullandı.
3 ay su elde ediliyor
Yayladaki taş ağıllarda kalan ve hayvan otlatan vatandaşlar ise kardan hem kendileri, hem de hayvanları için 2,5-3 ay su elde edebildiklerini belirttiler. Her ağıl sahibinin 30 ila 60 ton arasında kar bastırdığını ifade eden Mehmet Metin isimli çoban, 'Biz bu karları burada su olmadığı için hayvanlarımızı sulamak için saklıyoruz. 30-40 ton kadar kar bastırdık. Samanla kar bastırıyoruz. Hayvancılık ihtiyacına göre kürek ya da testere ile kesip suluklara götürüyoruz. Yıllardır yaylaya çıkılıyor. Kar, böyle bastırılarak Ağustos ayına kadar kullanılıyor. Erime şansı yok. Altı da saman, üstü de saman. Bu zaman oldu mu kar kesilir ve çıkarılır. Temizlendikten sonra suluklara bırakırız, hayvanlar da gelir içerler. Kar, su olur. Bu suda hiçbir sakınca olmaz. İçmek için de, yemek için de rahatlıkla kullanılır. Buradan gidene kadar bu kar, su için kullanılır' şeklinde konuştu.