Kurtulmuş: '3-5 bin PYD militanı mı tercih edecekler, 80 milyonluk istikrarlı ve bölgenin en büyük ordusuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mi?'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylüyorum. Kararları kendileri vermesi lazım. Yani 3-5 bin PYD militanı mı tercih edecekler, 80 milyonluk istikrarlı ve bölgenin en büyük ordusuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mi. Burada kararlarını vermeleri lazım dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 'Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylüyorum. Kararları kendileri vermesi lazım. Yani 3-5 bin PYD militanı mı tercih edecekler, 80 milyonluk istikrarlı ve bölgenin en büyük ordusuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mi. Burada kararlarını vermeleri lazım' dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, oda başkanları ve yerel yöneticilerle toplantı yapmak ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatacağı toplantıya katılmak üzere Erzurum'a geldi. Erzurum Havalimanında Vali Seyfettin Azizoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen tarafından karşılan Kurtulmuş, daha sonra Valilik makamını ziyaret etti.
Burada gazetecilere açıklamada bulunan Kurtulmuş, ilk olarak 16 Nisan da yapılacak olan referandumu değerlendirdi. Çok medeni ve demokratik bir kampanya yürütüldüğünü belirten Kurtulmuş, 'İnşallah sonuna kadar böyle devam eder. Bu kampanyayı zehirlemek isteyen şer güçleri buna fırsat bulamazlar diye ümit ediyorum. Evet diyenler, hayır diyenler herkes çıkıp görüşlerini ifade ediyor ve biz bu anlamda son derece olgun bir kampanya yönetiyoruz. Gördüğüm her geçen gün kampanya devam ettikçe, kampanyanın dozajı artırıldıkça evetlerin ağırlığı daha fazla artıyor. Ve 16 Nisan akşamından itibaren Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecektir. Milletimiz için bereketli, uğurlu olsun' dedi.
'Türkiye, ayaklarındaki prangalardan kurtularak koşar adım yoluna devam edecektir'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, güçlü Türkiye'nin 16 Nisan'dan sonra daha da güçlü olacağını belirterek, 'İnşallah Türkiye 16 Nisan'dan sonra tabiri caizse ayaklarındaki prangalardan kurtularak koşar adım, uçar adım bundan sonraki süreçlerde yoluna devam edecektir. Güçlü, büyük Türkiye olma istikametinde mücadelesini sürdürecektir' diye konuştu.
'Biz terör örgütlerinin hiçbirini diğerinden ayırt etmiyoruz'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin hiçbir terör örgütünü birbirinden ayırt etmediğini kaydederek, şöyle konuştu:
'Bizim görüşlerimiz açıktır. Erzurum'dan bütün dünyaya bunu ifade ediyorum. Biz kapalı kapılar arkasında ne konuşuyorsak diplomatik olarak farklı ülkelerle neler konuşuyorsak meydanda da onu söylüyoruz. Türkiye Suriye'nin geneline ilişkin olarak, Irak'ın geneline ilişkin olarak fikirlerini açıkça ortaya koyuyor. Biz terör örgütlerinin hiçbirini diğerinden ayırt etmiyoruz bu bir. Bizim için ha DEAŞ ha YPG hiç fark etmiyor. Ya da bir başka terör örgütü. Dolayısıyla diğer bütün ülkelere de tavsiye ediyoruz. Terör örgütleri arasında bir ayrımcılık yapmayın. Bize yakın terör örgütleri bize karşı olan terör örgütleri diye görmeyin. Terör örgütlerinin hepsi insanlık düşmanıdır. Hepsi bütün ülkelerin batan ulusların düşmanıdır. Dolayısıyla Amerikalıların da, Rusların da diğer ülkelerin de buna fevkalade ciddi şekilde dikkat etmesi lazım. Birinci olarak söyleyeceğimiz budur. İkincisi özellikle Suriye'deki şehirlerde yapılacak operasyonlarda o şehirlerin etnik yapısının değiştirilmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Rakka'yı, Musul'u, Cerablus'u, diğer şehirleri biz terör örgütü DEAŞ'tan temizlerken DEAŞ'ı buralardan çıkarırken başka bir terör örgütünü oralara getirmeyelim. Dolayısıyla o şehirler her birisi o şehir halkının şehridir. Rakka yüzde yüze yakın Arap şehridir. Ama siz Rakka'da DEAŞ operasyonunu YPG/PYG üzerinden yaparsanız bunun Türkçesi şudur. Oradaki Arap vatandaşlar etnik bir temizliğe tabi tutularak oradan dışarı atılacak orada o şehrin hiç ahalisi olmayan unsurlar yerleştirilerek demokratik yapı bozulacaktır.
Üçüncüsü Türkiye Suriye'nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsız değildir. Türkiye'nin rahatsızlığı Suriye'nin kuzeyinde bir PYD devletinin oluşmasıdır. Bu risk hem etnik temizliğin kapısını açar bölgedeki Arapların, Türkmenlerin o bölgeden uzaklaştırılmasını temin eder hem de maalesef bölgede daha çok çatışmanın kapısını aralar. Bölge barışına asla katkıda bulunmaz. Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunu yapmasının sebeplerinden birisi de budur. Yani orada boydan boya bir terör devletinin kurulması, terör örgütüne ait bir yapılanmaya Türkiye olarak asla rıza göstermediğimizi ortaya koyuyoruz.'
'Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylüyorum. Kararları kendileri vermesi lazım'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylenmiş olan bir söz olarak görün. Kararları kendileri vermesi lazım. Yani 3- 5 bin PYD militanı mı tercih edecekler. 80 milyonluk istikrarlı ve bölgenin en büyük ordusuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mi? Aziz Türk milletini mi? Burada kararlarını biran vermeleri lazım. Biz burada bu kımızı çizgiler çerçevesinde yani bölgenin bütün terör örgütlerinden temizlenmesini, bölgedeki şehirlerin asli unsurlarına devredilmesi ve bütün bu operasyonlar uluslararası camiayla birlikte, yerel muktedir unsurlarla birlikte yapılması konusunda hem Amerikalıları uyarıyoruz hem Rusları uyarıyoruz' dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, muhtarlar, oda başkanları ve yerel yöneticilerle toplantı yapmak ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini anlatacağı toplantıya katılmak üzere Erzurum'a geldi. Erzurum Havalimanında Vali Seyfettin Azizoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen tarafından karşılan Kurtulmuş, daha sonra Valilik makamını ziyaret etti.
Burada gazetecilere açıklamada bulunan Kurtulmuş, ilk olarak 16 Nisan da yapılacak olan referandumu değerlendirdi. Çok medeni ve demokratik bir kampanya yürütüldüğünü belirten Kurtulmuş, 'İnşallah sonuna kadar böyle devam eder. Bu kampanyayı zehirlemek isteyen şer güçleri buna fırsat bulamazlar diye ümit ediyorum. Evet diyenler, hayır diyenler herkes çıkıp görüşlerini ifade ediyor ve biz bu anlamda son derece olgun bir kampanya yönetiyoruz. Gördüğüm her geçen gün kampanya devam ettikçe, kampanyanın dozajı artırıldıkça evetlerin ağırlığı daha fazla artıyor. Ve 16 Nisan akşamından itibaren Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecektir. Milletimiz için bereketli, uğurlu olsun' dedi.
'Türkiye, ayaklarındaki prangalardan kurtularak koşar adım yoluna devam edecektir'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, güçlü Türkiye'nin 16 Nisan'dan sonra daha da güçlü olacağını belirterek, 'İnşallah Türkiye 16 Nisan'dan sonra tabiri caizse ayaklarındaki prangalardan kurtularak koşar adım, uçar adım bundan sonraki süreçlerde yoluna devam edecektir. Güçlü, büyük Türkiye olma istikametinde mücadelesini sürdürecektir' diye konuştu.
'Biz terör örgütlerinin hiçbirini diğerinden ayırt etmiyoruz'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin hiçbir terör örgütünü birbirinden ayırt etmediğini kaydederek, şöyle konuştu:
'Bizim görüşlerimiz açıktır. Erzurum'dan bütün dünyaya bunu ifade ediyorum. Biz kapalı kapılar arkasında ne konuşuyorsak diplomatik olarak farklı ülkelerle neler konuşuyorsak meydanda da onu söylüyoruz. Türkiye Suriye'nin geneline ilişkin olarak, Irak'ın geneline ilişkin olarak fikirlerini açıkça ortaya koyuyor. Biz terör örgütlerinin hiçbirini diğerinden ayırt etmiyoruz bu bir. Bizim için ha DEAŞ ha YPG hiç fark etmiyor. Ya da bir başka terör örgütü. Dolayısıyla diğer bütün ülkelere de tavsiye ediyoruz. Terör örgütleri arasında bir ayrımcılık yapmayın. Bize yakın terör örgütleri bize karşı olan terör örgütleri diye görmeyin. Terör örgütlerinin hepsi insanlık düşmanıdır. Hepsi bütün ülkelerin batan ulusların düşmanıdır. Dolayısıyla Amerikalıların da, Rusların da diğer ülkelerin de buna fevkalade ciddi şekilde dikkat etmesi lazım. Birinci olarak söyleyeceğimiz budur. İkincisi özellikle Suriye'deki şehirlerde yapılacak operasyonlarda o şehirlerin etnik yapısının değiştirilmemesine dikkat edilmesi gerekiyor. Rakka'yı, Musul'u, Cerablus'u, diğer şehirleri biz terör örgütü DEAŞ'tan temizlerken DEAŞ'ı buralardan çıkarırken başka bir terör örgütünü oralara getirmeyelim. Dolayısıyla o şehirler her birisi o şehir halkının şehridir. Rakka yüzde yüze yakın Arap şehridir. Ama siz Rakka'da DEAŞ operasyonunu YPG/PYG üzerinden yaparsanız bunun Türkçesi şudur. Oradaki Arap vatandaşlar etnik bir temizliğe tabi tutularak oradan dışarı atılacak orada o şehrin hiç ahalisi olmayan unsurlar yerleştirilerek demokratik yapı bozulacaktır.
Üçüncüsü Türkiye Suriye'nin kuzeyinde Kürt kardeşlerimizin varlığından rahatsız değildir. Türkiye'nin rahatsızlığı Suriye'nin kuzeyinde bir PYD devletinin oluşmasıdır. Bu risk hem etnik temizliğin kapısını açar bölgedeki Arapların, Türkmenlerin o bölgeden uzaklaştırılmasını temin eder hem de maalesef bölgede daha çok çatışmanın kapısını aralar. Bölge barışına asla katkıda bulunmaz. Türkiye'nin Fırat Kalkanı operasyonunu yapmasının sebeplerinden birisi de budur. Yani orada boydan boya bir terör devletinin kurulması, terör örgütüne ait bir yapılanmaya Türkiye olarak asla rıza göstermediğimizi ortaya koyuyoruz.'
'Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylüyorum. Kararları kendileri vermesi lazım'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 'Hem Amerikalılar için hem Ruslara söylenmiş olan bir söz olarak görün. Kararları kendileri vermesi lazım. Yani 3- 5 bin PYD militanı mı tercih edecekler. 80 milyonluk istikrarlı ve bölgenin en büyük ordusuna sahip olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni mi? Aziz Türk milletini mi? Burada kararlarını biran vermeleri lazım. Biz burada bu kımızı çizgiler çerçevesinde yani bölgenin bütün terör örgütlerinden temizlenmesini, bölgedeki şehirlerin asli unsurlarına devredilmesi ve bütün bu operasyonlar uluslararası camiayla birlikte, yerel muktedir unsurlarla birlikte yapılması konusunda hem Amerikalıları uyarıyoruz hem Rusları uyarıyoruz' dedi.