Malatya'daki FETÖ/PDY davasında tanıklar dinleniyor
Malatya'da darbe girişimine ilişkin görülen davada tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
Malatya'da darbe girişimine ilişkin görülen davada tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
Yakınca Spor Salonunda Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesin salonunda başlayan 4'üncü duruşmada 15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin tanıkların dinlenmesine devam edildi. Duruşmada ilk olarak darbe kalkışması sırasında Malatya Kara Havacılık Alay Komutanı olan Hakan Keleş tanık olarak dinlendi.
15 Temmuz günü Orduevinde olduğu sırada gece 23.00 sıralarında televizyondan kalkışmayı öğrendiğini ifade eden Hakan Keleş, daha sonra hemen alaya gittiğini söyledi. Alaya geldiğinde nöbetçi amirin kendisine sözde sıkıyönetim komutanlığı emrinin geldiğini kendisine ilettiğini ifade eden Keleş, 'Emre baktım, emre uyulmayacağını gördüm ve odaya çıktım. Daha sonra Albay Bahadır Erdemli telefonla beni arayarak 1 İnsansız Keşif Uçağı (İKU) hazırlamamı istedi, ben de olmaz dedim. Sonra ikinci defa aradı ve aynı istediği yineledi ben yine olumsuz cevap verdim' dedi.
'Emirlere uymam istendi'
Olay gecesi Kara Havacılık okul eski komutanı Ünal Coşkun'un de kendisini telefonla arayarak emirlere uyması talimatı verdiğini ileri süren Keleş, bu emri de yerine getirmediğini ve sonrasında Coşkun'un telefonlarına da çıkmadığını kaydetti.
Sonrasında alaya çekilen mesajda kendisinin görevden alındığını ve eski alay komutanı Mustafa Özkan'ın göreve getirildiğini kaydeden Keleş, 'Gece Avni Angun ile birkaç defa görüştüm, telefonda rahat olmadığını söyledi. Ben de kendisine emniyette misiniz dedim o da 'sayılmaz' dedi. Bana emir komutanın dışına çıkmayın diye birkaç defa söyledi' ifadelerine yer verdi.
Sabah doğru Avni Angun'un kendisini arayarak Erhaç Havaalanı'na uçakların iniş yapıp yapmadığını sorduğunu belirten Keleş, kendisinin bununla ilgili bilgisinin olmadığını söylediğini belirtti.
16 Temmuz günü saat 07,00 sıralarında Avni Angun'un yine kendisini arayarak Şemdinli Tekeli Bölgesinde karakola saldırı olduğunu ve durumun kötü olduğunu belirterek bir İKU (İnsanlı Keşif Uçağı) hazır etmesi talimatını verdiği kaydeden Keleş, bunun üzerine ise olayın araştırılması sonucu uçağın kaldırılmadığını ifade etti.
'Akşam hayırlı olsuna geldiler'
Darbe kalkışmasının olduğu günü akşam saatlerinde eski Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş ile Albay Bahadır Erdemli'nin kendisine hayırlı olsun ziyaretine geldiğini ifade eden Keleş, 'Odaya çıktık 10-15 dakika kadar kahve içtik. Bu sırada Bahadır Erdemli yaptığı telefon görüşmesinden sonra ayrılmamız gerekiyor dedi. Zaten peşlerinden biz de eşimle alaydan ayrıldık' dedi.
Ankara'ya gönderilen helikopterler
Kalkışmadan önce 14 Temmuz'da Malatya Kara Havacılık Alayından helikopterlerin Ankara'ya gönderilmesi konusunda da sorulan sorulara cevap veren Keleş, 2 adet T-129 ATAK ve 1 adet UH-1 helikopterinin 15 Temmuz 2016 tarihinde devam eden kurslarda kullanılmak üzere Ankara'ya gitmesi gerektiğini, görevi kendisine devreden eski Alay Komutanı Mustafa Özkan'ın şifai olarak söylediğini dile getirdi.
Keleş, olay sonrası yaptıkları araştırmada, Ankara'ya gönderilen bin 500 adet 20 mm'lik top mühimmatının yazılı bir emirle değil, şifai olarak gönderildiğini belirterek bu durumun normal olmadığını söyledi. Mühimmatın gönderilmesinin sadece personel arasında yapılan bir tutanak ile kayda alındığını söyledi.
Daha sonra soru cevap kısmında Keleş kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Yakınca Spor Salonunda Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesin salonunda başlayan 4'üncü duruşmada 15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin tanıkların dinlenmesine devam edildi. Duruşmada ilk olarak darbe kalkışması sırasında Malatya Kara Havacılık Alay Komutanı olan Hakan Keleş tanık olarak dinlendi.
15 Temmuz günü Orduevinde olduğu sırada gece 23.00 sıralarında televizyondan kalkışmayı öğrendiğini ifade eden Hakan Keleş, daha sonra hemen alaya gittiğini söyledi. Alaya geldiğinde nöbetçi amirin kendisine sözde sıkıyönetim komutanlığı emrinin geldiğini kendisine ilettiğini ifade eden Keleş, 'Emre baktım, emre uyulmayacağını gördüm ve odaya çıktım. Daha sonra Albay Bahadır Erdemli telefonla beni arayarak 1 İnsansız Keşif Uçağı (İKU) hazırlamamı istedi, ben de olmaz dedim. Sonra ikinci defa aradı ve aynı istediği yineledi ben yine olumsuz cevap verdim' dedi.
'Emirlere uymam istendi'
Olay gecesi Kara Havacılık okul eski komutanı Ünal Coşkun'un de kendisini telefonla arayarak emirlere uyması talimatı verdiğini ileri süren Keleş, bu emri de yerine getirmediğini ve sonrasında Coşkun'un telefonlarına da çıkmadığını kaydetti.
Sonrasında alaya çekilen mesajda kendisinin görevden alındığını ve eski alay komutanı Mustafa Özkan'ın göreve getirildiğini kaydeden Keleş, 'Gece Avni Angun ile birkaç defa görüştüm, telefonda rahat olmadığını söyledi. Ben de kendisine emniyette misiniz dedim o da 'sayılmaz' dedi. Bana emir komutanın dışına çıkmayın diye birkaç defa söyledi' ifadelerine yer verdi.
Sabah doğru Avni Angun'un kendisini arayarak Erhaç Havaalanı'na uçakların iniş yapıp yapmadığını sorduğunu belirten Keleş, kendisinin bununla ilgili bilgisinin olmadığını söylediğini belirtti.
16 Temmuz günü saat 07,00 sıralarında Avni Angun'un yine kendisini arayarak Şemdinli Tekeli Bölgesinde karakola saldırı olduğunu ve durumun kötü olduğunu belirterek bir İKU (İnsanlı Keşif Uçağı) hazır etmesi talimatını verdiği kaydeden Keleş, bunun üzerine ise olayın araştırılması sonucu uçağın kaldırılmadığını ifade etti.
'Akşam hayırlı olsuna geldiler'
Darbe kalkışmasının olduğu günü akşam saatlerinde eski Tuğgeneraller Mustafa Serdar Sevgili ve Zeki Karataş ile Albay Bahadır Erdemli'nin kendisine hayırlı olsun ziyaretine geldiğini ifade eden Keleş, 'Odaya çıktık 10-15 dakika kadar kahve içtik. Bu sırada Bahadır Erdemli yaptığı telefon görüşmesinden sonra ayrılmamız gerekiyor dedi. Zaten peşlerinden biz de eşimle alaydan ayrıldık' dedi.
Ankara'ya gönderilen helikopterler
Kalkışmadan önce 14 Temmuz'da Malatya Kara Havacılık Alayından helikopterlerin Ankara'ya gönderilmesi konusunda da sorulan sorulara cevap veren Keleş, 2 adet T-129 ATAK ve 1 adet UH-1 helikopterinin 15 Temmuz 2016 tarihinde devam eden kurslarda kullanılmak üzere Ankara'ya gitmesi gerektiğini, görevi kendisine devreden eski Alay Komutanı Mustafa Özkan'ın şifai olarak söylediğini dile getirdi.
Keleş, olay sonrası yaptıkları araştırmada, Ankara'ya gönderilen bin 500 adet 20 mm'lik top mühimmatının yazılı bir emirle değil, şifai olarak gönderildiğini belirterek bu durumun normal olmadığını söyledi. Mühimmatın gönderilmesinin sadece personel arasında yapılan bir tutanak ile kayda alındığını söyledi.
Daha sonra soru cevap kısmında Keleş kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.