Maskenin zararlı olduğu iddiası doğru değil
Çeşitli platformlarda dile getirilen maskenin zararlı olduğu iddiası uzmanlara göre gerçeği yansıtmıyor. Şu günlerde hayatımızın vazgeçilmezi olan maske, hala koronavirüse karşı mesafe ve hijyenle birlikte eldeki en büyük güç.
Dünya yaklaşık bir yıldır koronavirüsle mücadele ediyor. Yerkürenin her köşesine yayılan hastalıkla ilgili gün geçtikçe yeni bilgiler elde ediliyor. Aşı ve tedavi konusunda umut verici gelişmeler yaşanıyor. Ancak koronavirüse karşı eldeki en büyük silah hala maske, mesafe ve hijyen…
Türkiye'de ilk günden bu yana hastalıkla her sahada başarılı bir şekilde mücadele eden uzmanlar her fırsatta bu üç kuralın önemini vurguluyor. Özellikle Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri bunun altını çiziyor. Ancak tüm bilimsel açıklamalara rağmen özellikle sosyal medyada COVID-19'a karşı en önemli tedbirlerden maskenin zararlı olduğuna ilişkin söylemlere rastlanıyor.
Söz konusu iddialara göre maske karbondioksitin birikmesine neden oluyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Sağlık Bilimleri Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berna Eren Kömürcüoğlu, “Halkımıza genel anlamda kullanmasını tavsiye ettiğimiz tıbbi maskelerin herhangi bir karbondioksit biriktirme ya da oksijenin vücuda alımını engelleyici bir yapıları yok” diyor.
Koronavirüsten korunmak için üç katlı tıbbi maskenin ağzı ve burnu kapatacak şekilde kullanılması yeterli oluyor. Ancak buna rağmen farklı maske çeşitlerini kullananlar da var. Doç. Dr. Berna Eren Kömürcüoğlu, “Bizim N95 diye tabir ettiğimiz doktorların hastanede yaygın olarak kullandığı farklı maske türleri var. Bunların valfli ve valfsiz olanları var. Valfli olanların önünde bir kapak bulunuyor. Bunlar nefes verdiğimiz havanın dışarıya daha rahat çıkması için yapılmış. Valfsiz olanlarda ise bir miktar karbondioksit maskenin içinde kalabiliyor” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Özellikle sağlık personeli olarak biz bunu 7-8 saat taktığımız ve sürekli nefes alıp verdiğimiz için bir miktar daha karbondioksiti yüksek hava solumuş oluyoruz. Bunun bazı kişilerde baş ağrısı, uzun dönemde ise konsantrasyon güçlüğüne sebep olduğu bildiriliyor. Oksijen seviyesinde çok hafif, yüzde birin altında düşüşler olabiliyor.”
Bu noktada akıllara, N95 maskelerin kimler tarafından kullanılabileceği sorusu geliyor. Doç. Dr. Kömürcüoğlu bu soruya, “N95 maskeler, bizim halkımızın dışarıda kullanmasını önerdiğimiz maskeler değil. Bunlar direkt COVID-19 pozitifli hastayla uğraşanların uyguladıkları işlem sırasında kendilerine virüs bulaşmasın diye kullandığı maskeler” cevabını veriyor.
Maske kullanımıyla ilgili en fazla merak edilenlerden biri de spor yapanlarla ilgili… Spor yapanların bir kısmı maske takarken bir kısmı ise bunu gerekli görmüyor. Doç. Dr. Kömürcüoğlu, bu noktada bir uyarıda bulunuyor:
“Spor sırasında eforumuz artıyor. Üç-dört kat daha fazla nefes alıp-veriyoruz. Burnumuzun ve ağzımızın önünde bir maske olması oksijenin alınması, karbondioksitin atılması sırasında harcadığımız eforu artırıyor. Spor yapan kişilerin maske takması çok doğru değil.”
Spor yapanlar maske takma ihtiyacı duysalar bile uzmanlara göre bu, N95 olmamalı. Doç. Dr. Kömürcüoğlu, bununla ilgili olarak ise “Spor yapanlarda zaman zaman gördüğüm N95 türü maskeler hiç doğru değil. Eğer kalabalık bir ortamda spor yapacaksanız tıbbi maske takılabilir. Ancak açık havada, insanların olmadığı ortamda spor yapılacaksa maske takmayı çok önermiyoruz” ifadesini kullanıyor.
Astım ve KOAH gibi solunum sistemi hastalıklardan muzdarip olanlar da var... Bu hastalar için maske kullanmak, sağlıklı kişilere oranla biraz daha zor olabiliyor. Ancak bu tip hastaların da koronavirüs sürecinde maske kullanmaları şart. Doç. Dr. Kömürcüoğlu, maskenin astım ve KOAH hastalarının solunum sırasında daha fazla efor sarf etmesine sebep olduğunu anlatıyor ve şöyle diyor:
“Ama maskenin yararı her zaman için zararından daha fazla. Çünkü bu hastalar aynı zamanda fazlasıyla enfeksiyona açık kişiler. COVID-19'a yakalandıkları zaman solunum kapasiteleri kısıtlı olduğu için çok daha fazla zarar görebilirler ve hastalığı ağır geçirebilirler.”