Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz:
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Atatürkçü olduğu düşünülen okulların, darbe girişimi sonrası kripto olduğunun ortaya çıktığını belirtip, geçmişte, kripto oldukları bilinmediği için bu okullara devlet desteği verildiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Atatürkçü olduğu düşünülen okulların, darbe girişimi sonrası kripto olduğunun ortaya çıktığını belirtip, geçmişte, kripto oldukları bilinmediği için bu okullara devlet desteği verildiğini söyledi.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Sivas'ta düzenlenen 'Yerel Medya Buluşmaları' toplantısında bölgede görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi. Yılmaz konuşmasında kamu bütçesinde en büyük payı eğitimin aldığını belirtip, 'Bizim hükumetlerimizin en öncelikli konusu eğitim oldu. Ençok önem verdiğimiz alan da eğitim oldu. Hükumet bütçelerimiz de de en çok payı alan eğitim oldu. 2002'de eğtime ayrılan miktar 10.5 milyar bile değildi. Bunu 134 milyar 727 milyon'a çıkarttık. Dünya da, GSYİH'den eğitime ayrılan payda 2002 de en alt sırada Türkiye yer alıyordu. 2016 yılında ki rakamlarda ise üzerimizde 6.4 ile sadece Belçika var. Biz 6.2'yiz. OICD ülkeleri arasında Türkiye'nin 5.2'ye yaklaşsın denildiği bir noktada Türkiye hedefi aşarak hedefi geçti.'dedi.
25 bin yeni öğretmen atanacak
Yılmaz konuşmasında, Eylül ayına kadar 25 bin yeni öğretmenin atanacağını ifade edip, 'Biz 584 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bu yıl, seçimlerden sonra, bir kısmının mülakatı tamamlandı, bir kısmının da başlayıp bitecek. Eylül ayına kadar 25 bin öğretmen adayımızı daha eğitim ailemiz ile bütünleştireceğiz. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir zaman bu kadar öğretmen ataması gerçekleşmedi. Biz geldiğimizde öğretmen başına 28 öğrenci düşüyordu. Şimdi 17 öğrenci düşüyor ama Tunceli'de 12 öğrenci düştüğünü de aklımızda tutalım.'dedi.
Artık maddenin dört hali var
Bakan Yılmaz müfredatın değişen ve gelişen bilime göre yenileneceğine vurgu yaparak, 'Bilgi değişti, bilim değişti. Artık maddenin hali üç değil dört. Birde plazma hali var. Eğer siz evlatlarınıza halen 1930-1940'ların anlayışı ile maddenin hali üçtür derseniz, o plazma diye maddenin bir başka hali daha olduğunu öğretmezseniz yarın Amerika'ya, Avrupa'ya gittiğinizde evlatlarınız çağ dışı eğitim almış gibi olur. Önümüzde ki süreç içerisinde yeni müfredata göre hazırlanmış diğer sınıfların kitaplarını da yayınlayacağız. Evlatlarımıza bilim ne gerektiriyorsa, akıl ne gerektiriyorsa, çağdaş eğitim ne gerektiriyorsa, bilimsellik ne gerektiriyorsa, ilimden gidilmeyen yolun sonunun karanlık olduğunu bilerek evlatlarımızı 21. Yüz yıl ile yarışır hale getirmek istiyoruz.'dedi.
Atatürkçü görünen okullar kripto çıktı
Yılmaz, bazı özel okullara verilen devlet desteğinin kesilmesi, bazı okullara ise destek verilmesi ile ilgili tartışmaların kendisine hatırlatılması üzerine şunları söyledi. 'Devlete yönelik suçlar kapsamında araştırılan, hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula Milli Eğitim Bakanlığı tarafından destek vermedik. Ancak bazı okullar bizden bu desteği aldı mı? Aldı. Nasıl aldı? Bunlar hakkında savcının bir soruşturması yok. Açılmamış, zaten destek vermediklerimiz de mahkeme kararları ile gitti aldı. Sonradan kripto okullar ortaya çıktı. Darbeye karışan kimselerin okulları var. Dolayısı ile kimsenin bilmediği, herkesin Atatürkçü sandığı, Anafartalar gibi. Herkesin Atatürkçü sandığı öğrenciler bizden teşvik almış, biz onlara vermişiz, daha sonra darbeden sonra kripto oldukları ortaya çıkmış. Bizi bundan dolayı suçluyorlar. İleride çıkan bir olay için 'geçmişte bunun kripto olduğunu bilin' Bunu savcı yapacak, bir okul suç işliyor mu işlemiyor mu? O bilecek diyerekten ve Mahmut Tanal bizim hakkımızda önerge verdi. Hatta bu hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesmişiz. Diyor ki kardeşim 'hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesiyorsun. Neden kesiyorsun. Senin bu desteğin okullara yönelik bir destek değil. Öğrencisini o okullara gönderen fakir vatandaşlarımıza yönelik bir destek. Fakir evladının özel okulda okutulmasını neden engelliyorsun' şeklinde de sorusu var. 'Bu destek veliye yöneliktir, dolayısı ile okulu lekeleme' diyor. Diğeri de 'neden destek verdin' diyor. Bunlar her zaman çelişkili davranıyor. Ola ki birisini böyle avlarım diye.'
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından Sivas'ta düzenlenen 'Yerel Medya Buluşmaları' toplantısında bölgede görev yapan basın mensupları ile bir araya geldi. Yılmaz konuşmasında kamu bütçesinde en büyük payı eğitimin aldığını belirtip, 'Bizim hükumetlerimizin en öncelikli konusu eğitim oldu. Ençok önem verdiğimiz alan da eğitim oldu. Hükumet bütçelerimiz de de en çok payı alan eğitim oldu. 2002'de eğtime ayrılan miktar 10.5 milyar bile değildi. Bunu 134 milyar 727 milyon'a çıkarttık. Dünya da, GSYİH'den eğitime ayrılan payda 2002 de en alt sırada Türkiye yer alıyordu. 2016 yılında ki rakamlarda ise üzerimizde 6.4 ile sadece Belçika var. Biz 6.2'yiz. OICD ülkeleri arasında Türkiye'nin 5.2'ye yaklaşsın denildiği bir noktada Türkiye hedefi aşarak hedefi geçti.'dedi.
25 bin yeni öğretmen atanacak
Yılmaz konuşmasında, Eylül ayına kadar 25 bin yeni öğretmenin atanacağını ifade edip, 'Biz 584 bin öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bu yıl, seçimlerden sonra, bir kısmının mülakatı tamamlandı, bir kısmının da başlayıp bitecek. Eylül ayına kadar 25 bin öğretmen adayımızı daha eğitim ailemiz ile bütünleştireceğiz. Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir zaman bu kadar öğretmen ataması gerçekleşmedi. Biz geldiğimizde öğretmen başına 28 öğrenci düşüyordu. Şimdi 17 öğrenci düşüyor ama Tunceli'de 12 öğrenci düştüğünü de aklımızda tutalım.'dedi.
Artık maddenin dört hali var
Bakan Yılmaz müfredatın değişen ve gelişen bilime göre yenileneceğine vurgu yaparak, 'Bilgi değişti, bilim değişti. Artık maddenin hali üç değil dört. Birde plazma hali var. Eğer siz evlatlarınıza halen 1930-1940'ların anlayışı ile maddenin hali üçtür derseniz, o plazma diye maddenin bir başka hali daha olduğunu öğretmezseniz yarın Amerika'ya, Avrupa'ya gittiğinizde evlatlarınız çağ dışı eğitim almış gibi olur. Önümüzde ki süreç içerisinde yeni müfredata göre hazırlanmış diğer sınıfların kitaplarını da yayınlayacağız. Evlatlarımıza bilim ne gerektiriyorsa, akıl ne gerektiriyorsa, çağdaş eğitim ne gerektiriyorsa, bilimsellik ne gerektiriyorsa, ilimden gidilmeyen yolun sonunun karanlık olduğunu bilerek evlatlarımızı 21. Yüz yıl ile yarışır hale getirmek istiyoruz.'dedi.
Atatürkçü görünen okullar kripto çıktı
Yılmaz, bazı özel okullara verilen devlet desteğinin kesilmesi, bazı okullara ise destek verilmesi ile ilgili tartışmaların kendisine hatırlatılması üzerine şunları söyledi. 'Devlete yönelik suçlar kapsamında araştırılan, hakkında soruşturma başlatılan hiçbir okula Milli Eğitim Bakanlığı tarafından destek vermedik. Ancak bazı okullar bizden bu desteği aldı mı? Aldı. Nasıl aldı? Bunlar hakkında savcının bir soruşturması yok. Açılmamış, zaten destek vermediklerimiz de mahkeme kararları ile gitti aldı. Sonradan kripto okullar ortaya çıktı. Darbeye karışan kimselerin okulları var. Dolayısı ile kimsenin bilmediği, herkesin Atatürkçü sandığı, Anafartalar gibi. Herkesin Atatürkçü sandığı öğrenciler bizden teşvik almış, biz onlara vermişiz, daha sonra darbeden sonra kripto oldukları ortaya çıkmış. Bizi bundan dolayı suçluyorlar. İleride çıkan bir olay için 'geçmişte bunun kripto olduğunu bilin' Bunu savcı yapacak, bir okul suç işliyor mu işlemiyor mu? O bilecek diyerekten ve Mahmut Tanal bizim hakkımızda önerge verdi. Hatta bu hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesmişiz. Diyor ki kardeşim 'hakkında soruşturma başlatılan okullara desteği kesiyorsun. Neden kesiyorsun. Senin bu desteğin okullara yönelik bir destek değil. Öğrencisini o okullara gönderen fakir vatandaşlarımıza yönelik bir destek. Fakir evladının özel okulda okutulmasını neden engelliyorsun' şeklinde de sorusu var. 'Bu destek veliye yöneliktir, dolayısı ile okulu lekeleme' diyor. Diğeri de 'neden destek verdin' diyor. Bunlar her zaman çelişkili davranıyor. Ola ki birisini böyle avlarım diye.'