Miyom oluşumuna yol açan 10 faktör

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yunus Çavuş, miyomların dokusundan köken alan iyi huylu tümör olarak adlandırıldığını belirterek, tedavi edilmediği takdirde zamanla büyüyerek idrar kesesi ile kalın bağırsağa baskıya, gebelikte düşüklere ve ani kanamalara neden olabileceğini vurguladı.

TAKİP ET
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yunus Çavuş, miyomların dokusundan köken alan iyi huylu tümör olarak adlandırıldığını belirterek, tedavi edilmediği takdirde zamanla büyüyerek idrar kesesi ile kalın bağırsağa baskıya, gebelikte düşüklere ve ani kanamalara neden olabileceğini vurguladı.

Memorial Dicle Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Yunus Çavuş, miyom oluşumunu tetikleyen 10 neden hakkında bilgi verdi. Miyomların neden oluştuğunun kesin olarak bilinmemekle birlikte, östrojen hormonunun miyomların büyümesine yol açtığının bazı araştırmalarda gösterildiğini belirten Çavuş, 'Vücuttaki östrojen düzeyleri, vücudun doğal seyrine bağlı olarak artabilir ya da azalabilir. Örneğin, gebelikte östrojen seviyesi artar, menopozda ise düşer. Bazı ilaçlar da östrojen düzeylerinde değişikliğe neden olabilir. Ayrıca çevresel ve genetik faktörlerin de miyom oluşumunda etkisi olduğu düşünülmektedir. Hiç doğum yapmamak, adet döneminin çok erken yaşta başlaması, düzensiz beslenme, aşırı kilo, aşırı alkol kullanmak, ağırlıklı olarak kırmızı et ve şarküteri ürünleriyle beslenmek, östrojen ve progesteron fazlalığı nedeniyle oluşan hormonal dengesizlik, yüksek tansiyon, aşırı stres ve genetik faktörler miyom oluşumunu tetiklemektedir' dedi.



'Miyomlar herhangi bir belirti vermez'

Miyomların genellikle herhangi bir belirti vermediğini anlatan Çavuş, 'Muayene sırasında tesadüfen tespit edilir. Ancak çoğu zaman büyüme ile orantılı yani hastalığın ilerlediği durumlarda, aşırı miktarda adet kanamaları, sık idrara çıkma, karında büyüme ve şişlik, adet dönemlerinde kuyruk sokumunda ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu nedenle 35 yaş sonrası her yıl düzenli jinekolojik muayene yaptırılması çok önemlidir. Miyomların kalıcı ve kesin tedavisi ameliyattır. Tedavide kullanılan bazı ilaçlar yumurta üretimini baskılayıp geçici bir süre menopoz etkisi yaratarak miyomların küçülmesini sağlayabilir. Bu uygulama genellikle cerrahi öncesi miyomların küçülmesini sağlamak ve kanamayı azaltmak için kullanılır. Miyomun büyüklüğü, sayısı, bulunduğu yer, hastanın yaşı ve gebelik planlaması ameliyatın şeklini belirler' diye konuştu.



'Kapalı ameliyatlar yapılabiliyor'

Miyomektominin, miyomun rahim duvarından çıkarılması işlemi olduğunu aktaran Çavuş, şunları söyledi:

'Çocuk sahibi olmak isteyen hastalarda, rahmin korunmasını sağlayan bir yaklaşımdır. Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen laparoskopik ya da açık cerrahi ile yapılabilir. Miyom ameliyatları günümüzde artık kapalı olarak yapılabilmektedir. Hastanın karın bölgesine özel aletler ile girilerek açılan birkaç delikten yapılan ameliyatlar, açık cerrahiye göre hastaya ayrıcalıklar sağlar. Laparoskopik miyomektomi, hastanede yatış süresini kısalır, kanama, enfeksiyon ve fıtık riskini azaltır. Ortaya çıkacak karın içi yapışıklık riskini en aza indirir. Kısa sürede iyileşme sağlar ve daha az ağrıya neden olur.'

Bakmadan Geçme