Mizacınız sizi fıtık etmesin
Uzmanlar, karakter ve mizaçların insanlarda bel ve boyun fıtığına sebep olabileceğini söyledi.
Bel ve boyun fıtığı hastalarının çoğunda titizlik, aşırı mükemmeliyetçilik, alınganlık, esnek olamayan ve affetmekte zorlanan bir mizaç görüldüğünü kaydeden uzmanlar, fizik tedavinin yanı sıra bu yönde psikososyal destek alınmazsa fıtık gibi hastalıkların ileride tekrar nüksedebileceğine dikkat çekti. Son yıllarda kişilerin karakter ve mizaçlarının çeşitli hastalıkların oluşumundaki riskler açısından oldukça önemli olduğunun tespit edildiğini ifade eden Fizik Tedavi ve Manipülasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Bel ve boyun fıtığı hastalarının çoğunda hassas, titiz, aşırı mükemmeliyetçi, alıngan, esnek olamayan daha rijit, affetmekte zorlanan, öfkelendiğinde bunu kontrol edemeyen ya da içine atan, mutluluk hissini az hisseden, pozitif olmak ve kalmakta zorlanan, gelecek kaygısı taşıyarak çalışan mizaçlar söz konusudur. Aşırı titiz kişiler ise irade dışı olarak sürekli bir şeyler düşünmekte ve bu düşünceler zihinlerini oldukça yoğun olarak meşgul etmektedir. Bu zihinsel yükler, aynı fiziksel yük taşıyormuşçasına omurga çevresi kaslarda önce mikrospazmlara, kasılmalara, daha sonra omurlar arası disklerde aşınmalara ve bel ve boyun fıtığı oluşumuna zemin hazırlamakta ya da bu oluşumu tetiklemektedir. O yüzden de yapılan fiziksel tedavilerin yanı sıra, bu yönde psikososyal rehabilitasyon ilave edilmezse bu hastalıklar ileride tekrar nüksedebilmektedir. Birçok şeyi aynı gün içinde düşünüp halletmeye çalışan, aşırı ve sürekli olarak zihinsel ve duygusal gerginlik yaşayan, her şeyi içine atan, alıngan, hassas, duygusal ve aşırı titiz yapıya sahip ve kronik olarak mutsuz ve depresif olan insanlarda bel ve boyun fıtığının daha çok görülebilmektedir" dedi.
Ali Şahabettinoğlu, bel ve boyun fıtığı tedavisinde özellikle manipülasyon yani elle fizik tedavinin oldukça başarılı olduğunu belirterek, "Manipülasyon tedavisinde bel ve boyun fıtığı hastalarının yüzde 98'inin ameliyatsız tedavi edilebildiğini, sadece yüzde 1-2 hastada ameliyat gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca manipülasyon tedavisinin kişiye özel bir tedavi olması ve bizzat doktor tarafından uygulanmasının hastalarda fiziksel iyileşme yanında psikolojik bir rahatlama da sağlamaktadır. Hastalığın tedavisinde ve tekrar oluşumunu önlemede psikososyal rehabilitasyonun ihmal edilmemesini, bel ve boyun fıtığını tetikleyici risk oluşturan, karakter ve mizaç özelliklerinin rehabilite edilmesinin önemlidir" diye konuştu.
Uzm. Dr. Ali Şahabettinoğlu, manipülasyon tedavisinin hafif vakalarda 2-3, orta vakalarda 4-6, ileri vakalarda ise 8-9 seans sürdüğünü söyledi. Tedavileri genellikle haftada bir ya da iki kez olmak üzere 3-5 gün aralıklarla uyguladığını belirten Şahabettinoğlu, "Manipülasyon tedavisinde hastalıklı bölge üzerine bir takım bastırma, döndürme, germe ve esnetme gibi manevralar uygulanmaktadır. Bu yöntemin klasik batı Tıbbı tedavisidir. Manipülasyonun masajla karıştırılmaması gerekir" ifadelerini kullandı.
Yüksek başarısının da etkisi ile son yıllarda dünyada bu tedaviyi uygulayan doktorların hızla arttığını, tedavide yeni gelişmeler ve teknikler ortaya çıktıkça daha da yaygınlaştığını ancak elle tedavi yöntemi olan manipülasyonun sadece Amerika, İngiltere, Kanada, Rusya, Çin, Japonya gibi ülkede binlerce doktor tarafından uygulandığını belirten Şahabettinoğlu, "Türkiye'de bu tedaviyi uygulayan doktor sayısı yine de yeterli değil. Manipülasyon tedavisi doktorlar arasında daha çok bilinirliğine ve yayılmasına özellikle ihtiyaç var" dedi.