'Multipl sklerozun tedavisi mümkün'
Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Mayıs ayının son çarşamba günü 'Dünya MS' Günü olarak ilan edilmiştir.
Türkiye'de ve ilimizde de “Multipl Skleroz” hastalığının farkındalığını arttırmak, hastalık ile ilgili gerçek dışı algıları düzeltmek, MS'li kişiler ve aileleri ile dayanışma içinde olmak amacı ile toplantılar, konferanslar vb. aktiviteler düzenlemektedir.
Bu kapsamda Fırat üniversitesi Hastanesi'nde de MS hastalığının farkındalığını arttırmak amacıyla bir etkinlik düzenlendi.
Etkinlikte konuşan Fırat Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Caner Feyzi Demir, MS'in belirtilerinin, merkezi sinir sistemindeki (beyin, omurilik ve görsel sinirler) oluşan hasar nedeniyle ortaya çıktığını, MS'in, miyeline, (sinir liflerini çevreleyen koruyucu yalıtım), oligodendrositlere (miyelini yapan hücreler) ve ayrıca altta yatan sinir liflerine zarar verdiğini söyledi.
Prof. Dr. Demir, belirtilerin geçici veya kalıcı olabileceğini ve zamanla kötüleşebileceğini ifade etti.
Prof. Dr. Caner Feyzi Demir, Multipl Sklerozun merkezi sinir sistemini oluşturan beyni ve omuriliği etkileyen ve yaptığımız her şeyde kendini hatırlatabilecek potansiyele sahip bir hastalık olduğunu sözlerine ekledi.
Her an kendini hatırlatma potansiyeli olan bu hastalığın en iyi nasıl yönetileceği hakkında bilgiler veren Dr. Caner Feyzi Demir, ilk semptomlarla başlayan ve hastalık seyri boyunca devam eden bir süreçte, her bir durum ayrı ayrı ele alınıp bütün olarak çözülebilir dedi.
Dr. Caner Feyzi Demir, yüksek kaliteli, kapsamlı, disiplinler arası bakıma nasıl erişileceğini düşünmek için asla çok erken veya çok geç değildir. Neyi arayacağınızı, nerede bulacağınızı ve doktorunuzla ve diğer sağlık uzmanlarıyla nasıl etkili bir şekilde çalışacağınızı bilmek sağlığımız, zindeliğimiz ve yaşam kalitemiz için çok önemlidir dedi.
Etkinlikte konuşan Fırat üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. İrem Taşçı, Multipl sklerozun (MS) enflamasyon, demiyelinizasyon ve akson hasarı ile karakterize otoimmün bir santral sinir sistemi (SSS) hastalığı olduğunu söyledi.
Doç. Dr. İrem Taşçı, Multipl Skleroz hastalığının İlk olarak 1868 yılında Jean-Martin Charcot tarafından tanımlandığını ve hastalık sıklıkla genç yetişkinlerde ortaya çıktığını, Sadece MS'e özgü hiçbir klinik semptomun olmadığını, ancak bazı klinik semptomların MS için oldukça karakteristik olabildiğini söyledi.
Dünya MS Günü etkinliğine katkıda bulunan Ruh Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalından Uzman Dr. Mustafa Çakar, Multipl Sklerozun (MS) sıklıkla genç erişkinlerde görülen; santral sinir sistemini tutan, kronik nöroinflamatuar ve nörodejeneratif özellikte olan ilerleyici bir hastalık olduğunu ve MS'nin genetik olarak yatkın kişilerde çevresel etkenlerin tetiklemesi sonucu gelişen otoimmün bir hastalık olduğunun düşünüldüğünü söyledi.
Dr. Çakar, hastalığın patofizyolojisindeki inflamasyonun psikiyatrik hastalıklara zemin oluşturduğu saptanmış olsa da nörolojik açıdan engellilik ve hayat kalitesinin düşmesi, hastalarda özellikle depresyon ve anksiyetenin görülme sıklığını arttırdığını sözlerine ekledi.
Dr. Mustafa Çakar, uzun zamandır yapılan çalışmalarda MS hastalarında depresyonun çok yaygın olduğunu ve nörolojik belirtiler görülmeden önce de görülebileceğini söyledi.
Depresyonun, MS'de diğer kronik nörolojik hastalıklara göre daha sık görüldüğünü, bu sonucun nedenlerini de hastalığın inflamatuar mekanizması ve ayrıca hastaların karşılaştığı fiziksel ve sosyal zorluklar olarak gözlemlendiğini söyledi.