Müze görünümlü terzi dükkanı
Kahramanmaraş'ta yaşayan Faruk Atılgan, terzilik mesleğinin yanı sıra iş yerindeki antika eşyalarla adeta küçük bir müzeyi andırıyor.
Kahramanmaraş'ta yaşayan Faruk Atılgan, terzilik mesleğinin yanı sıra iş yerindeki antika eşyalarla adeta küçük bir müzeyi andırıyor.
Divanlı Mahallesi'nde küçük dükkanında terzilik mesleğini yapan 55 yaşındaki 40 yıllık terzi Faruk Atılgan'ın, terziliğin yanı sıra antika sevdası da bulunuyor. Özellikle farklı çeşitlerdeki mumluk ve gaz lambalarının bulunduğu terzide, birbirinden farklı antika eşyalar da koleksiyonda yer alıyor. Atılgan, eski bir radyodan Türk Sanat Müziği dinleyerek antika eşyalarının içinde mesleğini yapıyor. Emekli olduktan sonra terzi dükkanını küçük bir müzeye çevirmeyi düşünen Faruk Atılgan, 'Kahramanmaraş'ta bu mesleği 40 yıldır yapıyorum. Küçüklüğümden beri bende eski eşyalara merak var, özellikle mumluk hastasıyım. Elime geçen mumlukları biriktirdim. Mumluk, radyo, gaz ocağı, kömür ütüsü, rezidanslı ütü var koleksiyonumda. Bunlar çocuklarıma kalır, paylaşırlar. Bir hediye olur onlara, bir anı olarak evlerinin bir köşesinde hatıra olarak kalır. Dükkanı kapattıktan sonra burayı küçük bir müze de yapabilirim, insanların da benim gibi tarihi eşyalara ilgisinin olmasını isterim, gelsinler görsünler sevinirim' dedi.
Divanlı Mahallesi'nde küçük dükkanında terzilik mesleğini yapan 55 yaşındaki 40 yıllık terzi Faruk Atılgan'ın, terziliğin yanı sıra antika sevdası da bulunuyor. Özellikle farklı çeşitlerdeki mumluk ve gaz lambalarının bulunduğu terzide, birbirinden farklı antika eşyalar da koleksiyonda yer alıyor. Atılgan, eski bir radyodan Türk Sanat Müziği dinleyerek antika eşyalarının içinde mesleğini yapıyor. Emekli olduktan sonra terzi dükkanını küçük bir müzeye çevirmeyi düşünen Faruk Atılgan, 'Kahramanmaraş'ta bu mesleği 40 yıldır yapıyorum. Küçüklüğümden beri bende eski eşyalara merak var, özellikle mumluk hastasıyım. Elime geçen mumlukları biriktirdim. Mumluk, radyo, gaz ocağı, kömür ütüsü, rezidanslı ütü var koleksiyonumda. Bunlar çocuklarıma kalır, paylaşırlar. Bir hediye olur onlara, bir anı olarak evlerinin bir köşesinde hatıra olarak kalır. Dükkanı kapattıktan sonra burayı küçük bir müze de yapabilirim, insanların da benim gibi tarihi eşyalara ilgisinin olmasını isterim, gelsinler görsünler sevinirim' dedi.