Özel okul öğretmenlerine kötü haber
Özel eğitim kurumlarında çalışan yüz binlerce öğretmene, kötü haber Yargıtay'dan geldi.
Yüksek Mahkeme, özel okul öğretmeninin fazla çalışmasının okulda kaldığı süreye göre değil; girdiği ders sayısına göre hesaplanması gerektiğine hükmetti. Emsal karara göre, özel kurumlarda çalışan öğretmenler, sadece girdikleri ders süresine göre mesai alabilecek. Zümre başkanı olan öğretmenler de sadece girdikleri derse göre mesai alabilecek.
Özel bir okulda Almanca öğretmeni olarak çalışan K.L., ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle istifa etti. İş Mahkemesi'nin kapısını çalan davacı öğretmen, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, hafta sonu çalışma ücreti, zümre başkanlığı ücret farkı, eğitim öğretim ödeneği ve yabancı dil tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmesini talep etti. Davalı kurum avukatı, davanın reddini istedi. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı davalı kurum avukatı temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi.
Emsal nitelikteki kararda, özel eğitim kurumlarında öğretmenlerin, kurumda geçirdikleri süreye göre değil girdikleri ders süresine göre fazla mesai alabilecekleri hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi;
"Uyuşmazlıkta, mahkemece hükme dayanak alınan raporda davacının haftalık 45 saati geçen çalışması olmadığı değerlendirilerek bu alacak talebinin yerinde olmadığı belirlenmiştir. Davalı özel okulda Almanca öğretmenliği yapan davacının ücretlendirilmesi ders saati üzerinden gerçekleşmektedir. Davacı, sözleşmesinde belirlenen haftalık ders saatinden daha fazla sayıda derse girdiğini iddia etmemiş, okulda kaldığı sürenin haftalık 45 saati aştığı iddiasıyla fazla mesai ücretine hak kazandığını iddia etmiştir. Hatta 5 sene branşında zümre başkanı olarak görevlendirilmesi sebebiyle ders sayısının azaltıldığını ancak okulda bulunma süresinin arttığını ileri sürmüştür. Davacının iddiasının aksine şehirde bulunan özel okullarda eğitimin tam gün sürmesi sebebiyle öğlen 1 saat yemek arası verilmesi yerleşik bir uygulama olup, davalı okulda aksi yönde uygulama olduğuna dair bir delil de bulunmamaktadır. Dosya çerçevesine göre davacının fazla mesai ücret talebinin reddi gerektiği anlaşılmakla, yazılı şekilde kabule dair verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Davacının Almanca zümre başkanı olarak ek ücret talebine dayanak bir sözleşme ya da işyeri uygulaması bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacının davalı işyerinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı farklı bir okul tarafından kendisine ek ücret ödendiğine dair sunduğu ücret bordrosuna dayanılarak hesaplama yapılan rapor çerçevesinde alacağa hüküm olunması da isabetli değildir. Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden bozulmasına oy birliği ile karar verildi."