Sorunlu buruna dikkat
Doç.Dr. Yavuz Selim Yıldırım, sorunlu burunun hem psikolojiyi hem de tüm vücudu olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Doç.Dr. Yavuz Selim Yıldırım, sorunlu burunun hem psikolojiyi hem de tüm vücudu olumsuz yönde etkilediğini söyledi.
Hisar Hospital Intercontinental Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, gözler gerçekte olmayan şeyleri varmış gibi göstererek (illüzyon) bizleri yanıltabileceğini ifade ederek, 'Kulaklar da gerçekte olmayan sesleri varmış gibi (tinnitus) duyabilir. Ancak burun öyle değildir. Hasta burnu dışarıdan bakınca doktorda anlar, hasta da anlar, nefes almayan, koku almayan ve güzel görünmeyen burun hasta burundur' dedi.
Görsel olarak çok büyük, çok yamuk, eğrilmiş-yamulmuş, uç kısmı düşmüş, kötü şekilli burnun kişilerde öz güven kaybına, iletişim azalmasına ve toplumsal kabullenmemeye neden olarak kişiyi olumsuz etkilediğini belirten Doç. Dr. Yıldırım, 'Yüzümüzün tam ortası burun, görsel olarak yüz ile ilk temasta burun dikkat çeker, burunun yapısal problemleri istemsiz olarak göz kontağından kaçınmaya neden olur. Burun estetiği ile yüzde belirgin bir değişim olur, kişinin öz güveni artar, iletişimi gelişir, başkaları tarafından beğenilme ve kabul edilme duygusu gerçekleşir. Burun estetiği sonrası sosyal hayata katılım artıyor, görsel ve ruhsal olarak kendini yenilenmiş hissedenler iş yaşamlarına daha fazla yüklenerek başarılı oluyor. Görsel ve yapısal olarak problemli olan tıkalı burunlar ise geceleri uykuda nefes almayı engelleyerek uykunun bozulmasına, uykuda nefes kesilmesine neden olur, nefes kesilmesi vücudun oksijen ihtiyacı karşılayamaz ve beyin-kalp gibi oksijene çok daha bağımlı organlarımız zarar görür. Vücuttaki hormonların salınımı bozulur, gün içerisinde uykuya eğilim artar, konsantrasyon güçlüğü görülür, unutkanlık, çabuk sinirlenme ile karşılaşılır. Nefes almayan tıkalı burun bunların dışında ağızdan nefes almaya neden olarak, dişlerin çürümesine, ağız kuruluğuna, ağızda kötü tat hissine neden olarak sağlığımızı olumsuz etkiler' diye konuştu.
Doç. Dr. Yıldırım, travmaya ve düşmeye bağlı veya alerjik ve yapısal nedenlerle nefes alamayan burnun sık boğaz ve sinüzit enfeksiyonuna neden olduğunu dile getirerek, 'Sinüzit enfeksiyonu geniz akıntısına, gözlerin şişmesine, koku alma bozukluğuna neden olarak kişileri rahatsız eder. Koku almayan burun hayatımızda çok önemli yer tutan kokunun kısmı ya da tam kaybı sağlıksız burnun en önemli işaretlerinden biridir. Koku tat ile beraber birleştiğinde lezzeti verir. Koku alamayan kişilerin veya koku duyusu azalmış kişilerin lezzet algısı da değişkenlik gösterir. Kötü koku dış ortamdaki zararlı maddelerin tanınmasına olanak sağlayarak vücudunuzu bu zararlı nedenlerden korumanıza yardımcı olur. Eksik olması savunma mekanizmalarından birinin eksik olmasına neden olur' açıklamalarında bulundu.
Hisar Hospital Intercontinental Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yavuz Selim Yıldırım, gözler gerçekte olmayan şeyleri varmış gibi göstererek (illüzyon) bizleri yanıltabileceğini ifade ederek, 'Kulaklar da gerçekte olmayan sesleri varmış gibi (tinnitus) duyabilir. Ancak burun öyle değildir. Hasta burnu dışarıdan bakınca doktorda anlar, hasta da anlar, nefes almayan, koku almayan ve güzel görünmeyen burun hasta burundur' dedi.
Görsel olarak çok büyük, çok yamuk, eğrilmiş-yamulmuş, uç kısmı düşmüş, kötü şekilli burnun kişilerde öz güven kaybına, iletişim azalmasına ve toplumsal kabullenmemeye neden olarak kişiyi olumsuz etkilediğini belirten Doç. Dr. Yıldırım, 'Yüzümüzün tam ortası burun, görsel olarak yüz ile ilk temasta burun dikkat çeker, burunun yapısal problemleri istemsiz olarak göz kontağından kaçınmaya neden olur. Burun estetiği ile yüzde belirgin bir değişim olur, kişinin öz güveni artar, iletişimi gelişir, başkaları tarafından beğenilme ve kabul edilme duygusu gerçekleşir. Burun estetiği sonrası sosyal hayata katılım artıyor, görsel ve ruhsal olarak kendini yenilenmiş hissedenler iş yaşamlarına daha fazla yüklenerek başarılı oluyor. Görsel ve yapısal olarak problemli olan tıkalı burunlar ise geceleri uykuda nefes almayı engelleyerek uykunun bozulmasına, uykuda nefes kesilmesine neden olur, nefes kesilmesi vücudun oksijen ihtiyacı karşılayamaz ve beyin-kalp gibi oksijene çok daha bağımlı organlarımız zarar görür. Vücuttaki hormonların salınımı bozulur, gün içerisinde uykuya eğilim artar, konsantrasyon güçlüğü görülür, unutkanlık, çabuk sinirlenme ile karşılaşılır. Nefes almayan tıkalı burun bunların dışında ağızdan nefes almaya neden olarak, dişlerin çürümesine, ağız kuruluğuna, ağızda kötü tat hissine neden olarak sağlığımızı olumsuz etkiler' diye konuştu.
Doç. Dr. Yıldırım, travmaya ve düşmeye bağlı veya alerjik ve yapısal nedenlerle nefes alamayan burnun sık boğaz ve sinüzit enfeksiyonuna neden olduğunu dile getirerek, 'Sinüzit enfeksiyonu geniz akıntısına, gözlerin şişmesine, koku alma bozukluğuna neden olarak kişileri rahatsız eder. Koku almayan burun hayatımızda çok önemli yer tutan kokunun kısmı ya da tam kaybı sağlıksız burnun en önemli işaretlerinden biridir. Koku tat ile beraber birleştiğinde lezzeti verir. Koku alamayan kişilerin veya koku duyusu azalmış kişilerin lezzet algısı da değişkenlik gösterir. Kötü koku dış ortamdaki zararlı maddelerin tanınmasına olanak sağlayarak vücudunuzu bu zararlı nedenlerden korumanıza yardımcı olur. Eksik olması savunma mekanizmalarından birinin eksik olmasına neden olur' açıklamalarında bulundu.