Sözcü Çelik'ten önemli açıklamalar
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Karar Yürütme Kurulu Toplantısı devam ederken gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz gün Düzce'de meydana gelen depreme dair açıklamalarda bulunan Çelik, vatandaşları gerçek olmayan ve kaynağı bulunmayan haberlere karşı dikkatli olunması ve hasarlı yapılara girilmemesi konusunda uyardı. İstiklal Caddesi'ndeki terör saldırısı hakkında konuşan Sözcü Çelik, “İstiklal Caddesi'ndeki olay sonrasında emniyet güçlerimizin çok hızlı ve etkili çalışmalar yaparak faili açığa çıkarttığını ve yakaladığını gördük. Bu Türkiye'nin bir güven ülkesi olduğunu, Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğunu bir kere daha ortaya koymuştur. Şunun özellikle bilinmesini isterim bilinen ya da bilinmeyen, yansıyan ya da yansımayan onlarca eylemi güvenlik güçlerimiz engelliyorlar. Gerek kökünde kurutuyorlar, gerek aldıkları istihbarat çerçevesinde takip ederek uygun bir zamanda hepsini engelliyorlar. Fakat dünyanın bir gerçeği bu terör önlemleri bazen ne yapılırsa yapılsın engellenemiyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul'da gerçekleştirilen bombalı saldırının ardından Türkiye'nin içerisinde ve dışarısında emniyet güçlerinin gerçekleştirdiği operasyonlardan bahseden Çelik, bu operasyonları bazı çevrelerin orantılı bulmadığını söyledi. Bu çevrelerin verdiği tepkilerin yalan olduğunu ifade eden Çelik, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sivillerin hayatının korunması konusunda dünyanın en hassas ordusu olduğunu söyledi. Terör örgütlerinin imha edilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, Türkiye'nin terörle mücadelesine uluslararası hukuka uygun bir şekilde devam ettiğinin altını çizdi. ‘Terörle mücadele operasyonları dursun' diyenlerin olduğunu söyleyen Ömer Çelik, “Son yaşananlar Türkiye'nin terörle mücadelesinin ne kadar gerekli olduğunu, ne kadar haklı olduğunu, ne kadar meşru olduğunu bir kere daha göstermiştir” dedi.
Türkiye'nin dış politikada attığı adımlara ilişkin Çelik, “Son zamanlarda sorunlu olduğumuz devletlerle aramızdaki sorunların giderilmesi bakımından attığımız adımların kimlerde ne rahatsızlık oluşturduğunu görüyoruz. Devletler arasında hiçbir sorun ebediyen yaşamıyor, sorunsuz bir alan da ebediyen yaşamıyor. Zaten eğer böyle bir şey olsaydı o zaman diplomasi diye bir şeye ihtiyaç kalmazdı. Hiçbir devlet hiç kimseyle tamamen sorunsuz bir ilişki yaşamıyor, tamamen sorun da yaşamıyor. Bazen aynı anda hem sorununuz oluyor hem de işbirliği alanlarınız olabiliyor. Diplomasi de bunun için lazım zaten. Dolayısıyla Cumhurbaşkanımızın devletimizin hak ve menfaatlerini koruması açısından, devletimizin başı olarak attığı bu adımların, sorun yaşadığımız devletlerle sorunların çözülmesi çerçevesinde ortaya koyduğu bu hamlelerin bölge ve dünya barışı için son derece kıymetli olduğunu ve bunun iyi sonuçlar doğuracağını ifade etmek isterim” diye konuştu.
"TÜRKİYE KENDİ PERSPEKTİFİ AÇISINDAN BUNU YETERLİ BULDUĞU ZAMAN BU ÜLKELERİN NATO ÜYELİĞİNE ‘EVET' DEME NOKTASINA GELECEKTİR"
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Çelik, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine ilişkin soruya, “Söz verip de tutmayan çok Batı ülkesi, çok müttefik gördük. Biz bunun somut sonuçlarını görmek isteriz. Yasalardaki değişim terörle mücadele konusunda. Türkiye'nin aleyhine faaliyet yapanların bu faaliyetlerinin engellenmesi konusunda yeterli yasal düzenlenmenin yapılmış olması. Bu ikili görüşmelerle bu konulardaki ilerlemelerin düzeyini konuşuyorlar. Ona göre Cumhurbaşkanımıza sonuçları arz ediliyor. Türkiye kendi perspektifi açısından bunu yeterli bulduğu zaman bu ülkelerin NATO üyeliğine ‘evet' deme noktasına gelecektir. Bunu da arzu ediyoruz. Keşke dediğimiz şekilde terörle mücadele açısından Türkiye Cumhuriyeti'nin aleyhine yönelik faaliyetlerin engellenmesi açısından yeterli bulacağımız düzenlemeler olsa. Biz zaten NATO'nun genişlemesini destekliyoruz. Bunu anlamlı buluyoruz. NATO'dan ayrıldıktan sonra NATO'ya dönüşüne izin verdiğimiz Yunanistan, Türkiye'ye karşı FETÖ'den PKK'ya kadar kamplarının olduğu, onları fiilen destekleyen ülke konumunda” açıklamasında bulundu.
"PKK/YPG/PYD TERÖR ÖRGÜTÜNE DEAŞ'LA MÜCADELE İÇİN DESTEK VERİYORUZ' AÇIKLAMASI DÜNYANIN EN BÜYÜK YALANIDIR"
Pençe Kılıç Hava Harekatı'na ilişkin ABD ve Almanya'dan gelen açıklamaları değerlendiren Çelik, Beyaz Saray'ın yaptığı açıklamaları değerlendirdi. ABD Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) yaptığı açıklamalara dikkati çeken Çelik, “Bu terör örgütleri sizin müttefikiniz olan Türkiye'ye saldırırken bunu niye seyrediyorsunuz? Nihayetinde ABD, NATO'da müttefikimiz. Bizim terörle mücadele operasyonlarımızın sizi tehdit etmesinin manası nedir? Bu kadar yakınsanız terör örgütlerine NATO müttefiki olarak o terör örgütlerini sizin orada bertaraf etmeniz lazım” ifadelerini kullandı.
“Bizi tehdit eden terör örgütü gördüğümüz zaman vururuz” diyen Çelik, “Biz PKK/YPG/PYD terör örgütüne DEAŞ'la mücadele için destek veriyoruz' açıklaması dünyanın en büyük yalanıdır. Biz bu yalanları Afganistan'da gördük. Sonuçları da bu yalan siyasetini üreten ülkelere bedel ödeten bir takım pratikler olarak geri döndü” dedi.
"ADINDA BARO OLANLARIN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KULLANDIĞI KAVRAMLARI KULLANARAK AÇIKLAMA YAPMASI VAHİMDİR"
Baroların Pençe Kılıç Hava Harekatı'na ilişkin yaptığı açıklamayı değerlendiren Çelik, “Bir yerde 'savaş politikası' lafını görürseniz bilin ki terör örgütü sözcülüğüdür. Hukuku çok bilmesi gereken bu barolar bir açıklama yapıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru bir devlet olarak terörle mücadele anlamında yaptığı askeri operasyonlara 'savaş politikası' diyorlar, sonra 'barışa' çağırıyorlar. Barış ne? Meşru ve egemen bir devletle terör örgütünü eşit konumda görmek” diye konuştu.
Hukukun korunması için terörle mücadeleyi en yüksekte tutması gerekenlerin hukuk kurumları olduğundan bahseden Çelik, “Adında baro olanların terör örgütünün kullandığı kavramları ve literatürü kullanarak açıklama yapması son derece vahimdir. Bunların hukuk dışında birtakım angajmanlarla hareket ettiğini gösteriyor” dedi.
"(YUNANİSTAN) AVRUPA'NIN ŞIMARIK ÇOCUĞU"
Çelik, Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikolaos Dendias'ın Libya'da uçağından inmeyerek geri dönmesini değerlendirerek, Yunanistan'ın herhangi bir tez temelinde hareket etmediğini söyledi. Yunanistan'ın politikasının ‘çadır dış politikası' olduğunu vurgulayan Çelik, “Tamamen Türkiye karşıtlığına, Erdoğan karşıtlığına konumlanmış, kullandıkları dil saygın olmayan. Bu (Yunanistan) Avrupa'nın şımarık çocuğu. Yunanistan'ın yapması gereken, meselelerini Türkiye ile masada çözmektir. Türkiye aleyhine kimin peşinden giderseniz gidin hiçbirinize faydası olmayacaktır” diye konuştu.
"SEÇİM TAKVİMİYLE SINAV TAKVİMİ ÜST ÜSTE GELMEZ"
Sözcü Çelik, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın (YKS) 2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri tarihine denk gelmesine ilişkin şunları söyledi:
“Öğrencilerimizin hiçbir sınavını seçim takvimine denk getirmeyiz. Bununla ilgili olarak ÖSYM bir çalışma yapıyor. Bunu yakın zamanda kamuoyuyla paylaşıyorlar. Seçim takviminin değişmesiyle ilgili bir değerlendirmemiz yok. Prensip olarak seçim takvimiyle sınav takvimi üst üste gelmez.“
"EYT TAMAMLANMAK ÜZERE"
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile ilgili çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu anlatan Çelik, son aşamayı geçtikten sonra Meclis takvimiyle ilgili bilgi verebileceğini kaydetti.