STK'lardan 28 Şubat'a ortak tepki
28 Şubat postmodern darbesinin yıl dönümü dolayısıyla Malatyalı sivil toplum kuruluşları ortaklaşa basın açıklaması düzenleyerek bir kez daha 28 Şubat darbesini kınadılar.
28 Şubat postmodern darbesinin yıl dönümü dolayısıyla Malatyalı sivil toplum kuruluşları ortaklaşa basın açıklaması düzenleyerek bir kez daha 28 Şubat darbesini kınadılar.
MAZLUM-DER öncülüğünde Soykan Meydanında yapılan ve MÜSİAD ile Memur-Sen gibi sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği basın açıklamasında ilk olarak söz alan MAZLUM-DER üyesi Fikri Aksoy, hala cezaevlerinde 28 Şubat mağdurlarının olduğunu belirterek, 28 Şubat zulmünün son bulmasını istedi. Aksoy, 'Yıllardır ertelenen bu sorun siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı erkinin başındakiler değişmesine rağmen 20-25 yıldır değişmedi. Siyasi kararlarla mahkum edilen darbe mağduru Müslüman siyasi mahpuslar ceza evlerinde ağır bedeller ödemekte. Çocukları babasız anneleri evlatsız aileleri parçalanmış, eşleri gözü yaşlı bırakan bu zulüm devam etmektedir. Bu zulümdür kabul edilemez hemen şimdi son bulmalı. Siyasi iktidar birtakım iyileştirme yaptı hak iadeleri yaptı fakat hala 600'ü aşkın siyasi Müslüman mahpus cezaevlerinde ağır bedeller ödemektedir. Hak kaybına uğrayan her kesimden binlerce mağdur haklarını beklemektedir. 28 Şubat'ın hemen her çevreden darbe olarak görüldüğü 28 Şubat'çıların müebbet hapisle yargılandığı kritik mahkeme ve karar verici mercilerinde görev yapan paralel yargı mensuplarının ihraç ya da tutuklandığı şu günlerde bu kişilerin verdiği yargı kararlarına meşru muamelesi yapmak zulüm dür kabul edilemez son bulmalı. Talebimiz o dur ki 28 Şubat yargı kararları iptal edilsin siyasi mahpuslar serbest bırakılsın. Üniversitelerde, devlet dairelerinde kamu kurum kuruluşlarda, özel sektörde fişlemelerle ve yargı kararlarıyla kayba uğrayanların hakları iade edilsin Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün hesapları bozacak güçtedir' şeklinde konuştu.
Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım ise, 28 Şubat darbesini yapan cuntacıların aslında insanlığa savaş açtığını belirterek, '28 Şubat sürecinde toplumuna yabancılaşan, siyaset, ordu, yargı ve medya tarafından İslami duyarlılığı olan kişilere ve kurumlara karşı sistematik ve kurumsal bir zulüm uygulanmıştır. İnanç özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar ortadan kaldırılmıştır. Milyonlarca insana zulüm yapılmıştır. Binlerce öğretmen baskılara dayanamayıp istifa etmiştir. Birçok devlet memuru istifa etmiştir. Öğrenciler istedikleri üniversitelerde eğitim görememiştir' ifadelerini kullandı.
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kalan da, 28 Şubat sürecinde Malatya'nın pilot il seçildiğini kaydederek, 'İrtica bahanesiyle bu milletin cebinden 300 milyar dolar para götürdüler. Biz o parayı hala vergilerimizle ödemeye çalışıyoruz. Üzerinden 21 yıl geçti ama hesabı bir türlü sorulamıyor' diye konuştu.
MAZLUM-DER öncülüğünde Soykan Meydanında yapılan ve MÜSİAD ile Memur-Sen gibi sivil toplum kuruluşlarının destek verdiği basın açıklamasında ilk olarak söz alan MAZLUM-DER üyesi Fikri Aksoy, hala cezaevlerinde 28 Şubat mağdurlarının olduğunu belirterek, 28 Şubat zulmünün son bulmasını istedi. Aksoy, 'Yıllardır ertelenen bu sorun siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı erkinin başındakiler değişmesine rağmen 20-25 yıldır değişmedi. Siyasi kararlarla mahkum edilen darbe mağduru Müslüman siyasi mahpuslar ceza evlerinde ağır bedeller ödemekte. Çocukları babasız anneleri evlatsız aileleri parçalanmış, eşleri gözü yaşlı bırakan bu zulüm devam etmektedir. Bu zulümdür kabul edilemez hemen şimdi son bulmalı. Siyasi iktidar birtakım iyileştirme yaptı hak iadeleri yaptı fakat hala 600'ü aşkın siyasi Müslüman mahpus cezaevlerinde ağır bedeller ödemektedir. Hak kaybına uğrayan her kesimden binlerce mağdur haklarını beklemektedir. 28 Şubat'ın hemen her çevreden darbe olarak görüldüğü 28 Şubat'çıların müebbet hapisle yargılandığı kritik mahkeme ve karar verici mercilerinde görev yapan paralel yargı mensuplarının ihraç ya da tutuklandığı şu günlerde bu kişilerin verdiği yargı kararlarına meşru muamelesi yapmak zulüm dür kabul edilemez son bulmalı. Talebimiz o dur ki 28 Şubat yargı kararları iptal edilsin siyasi mahpuslar serbest bırakılsın. Üniversitelerde, devlet dairelerinde kamu kurum kuruluşlarda, özel sektörde fişlemelerle ve yargı kararlarıyla kayba uğrayanların hakları iade edilsin Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün hesapları bozacak güçtedir' şeklinde konuştu.
Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım ise, 28 Şubat darbesini yapan cuntacıların aslında insanlığa savaş açtığını belirterek, '28 Şubat sürecinde toplumuna yabancılaşan, siyaset, ordu, yargı ve medya tarafından İslami duyarlılığı olan kişilere ve kurumlara karşı sistematik ve kurumsal bir zulüm uygulanmıştır. İnanç özgürlüğü ve ifade özgürlüğü gibi temel haklar ortadan kaldırılmıştır. Milyonlarca insana zulüm yapılmıştır. Binlerce öğretmen baskılara dayanamayıp istifa etmiştir. Birçok devlet memuru istifa etmiştir. Öğrenciler istedikleri üniversitelerde eğitim görememiştir' ifadelerini kullandı.
MÜSİAD Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kalan da, 28 Şubat sürecinde Malatya'nın pilot il seçildiğini kaydederek, 'İrtica bahanesiyle bu milletin cebinden 300 milyar dolar para götürdüler. Biz o parayı hala vergilerimizle ödemeye çalışıyoruz. Üzerinden 21 yıl geçti ama hesabı bir türlü sorulamıyor' diye konuştu.