TBMM Başkanvekili Aydın: 'Sarraf'ın mal varlığına el koymak tedbirdir'
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Sarraf'ın mal varlığı el koymak tedbirdir dedi.
TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, 'Sarraf'ın mal varlığı el koymak tedbirdir' dedi.
Partisinin Adıyaman İl Başkanlığında muhtarlar ve partililerle toplantılara katıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, 'Bu dava aslında Rıza Sarraf davası değil. Ben Amerika'da görülmekte olan davayı 17-25 Aralık sürecinde Türkiye'de işlenen yargı cinayetine benzetiyorum. Rıza Sarraf davası adeta Türkiye'de 17-25 Aralık'ın Amerika'da ki bir versiyonudur. Bu şahıs Türkiye'de bir davada tutuksuz yargılanıyordu. Ama çıktı gitti Amerika'ya. Şimdi bu dava büyüyeceği belli olan bir davadır. Türkiye'de yürütülmekte olan dava nitelikli bir davadır. Dolayısıyla mal varlığına el koymak bir tedbirdir. Hukuken Türkiye bu tedbiri almak hakkına ve hukukuna sahiptir. Dolayısıyla böyle bir hakka sahip olan Türkiye bu davanın süreci nereye gideceği belli olmayan bir durumda bu mal varlığının elden kaçmaması için tedbir alma hakkını yetkisini kullanmıştır. Gayet doğru, olması gereken yerinde ve hukuki bir karardır' dedi.
'Biz bu filmi çok izledik'
Aydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği belgeler ile ilgili ise 'Keşke Kemal Kılıçdaroğlu ilk açıkladığında orijinal belgeleri yetkili ve görevli mahkemelere müracaat etmek suretiyle suç duyurusunda bulunsaydı. Biz bu filmi çok önce izledik. Çok kereler izledik. Hani söylediler ya 'grup toplantısında açıklanacak belgeler, havada uçuşacak.' Ben dedim ki bu filmi daha önce de izledik. Yani aynı filmi izle izle farklı bir sonuç çıkaramazsınız. Sonucu belli olan bir maçı tekrardan televizyondan izlediğin zaman sonuç değişiyor mu? Yok. Daha önce de İsviçre'de hesapları var dedi, şunu dedi, bunu dedi. Pek çok şeyden çark etmek durumunda kaldı. Şimdi iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, yanlış üstüne yanlış, yalan üstüne yalan. Mahkeme haklı olarak o belgeyi istedi. Ne belgesiymiş hani yurt dışında hesabı var diyordun. Yurt dışında parası var diyordun. Yurt dışında hangi bankasında, hangi ülkenin hangi bankasında ne kadar parası var onu çıkarsana, öyle bir belge var mı elinde? Yok. Dolayısıyla yalan yanlış bir takım iddialarla algı operasyonu yürütülüyor. Bakın şuna dikkat etmemiz lazım. Ben Avrupa'yı, Amerika'yı, terör örgütlerini anlam veririm ama bu millet adına siyaset yapanlar, bu ülke adına siyaset yapanların milletin ve ülkenin ali menfaatleri söz konusu olduğunda çok daha dikkatli, çok daha doğru, milletin vakarına, onuruna haysiyateni uygun şekilde davranması lazım' diye konuştu.
Partisinin Adıyaman İl Başkanlığında muhtarlar ve partililerle toplantılara katıldıktan sonra gazetecilerin sorularını cevaplayan TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, 'Bu dava aslında Rıza Sarraf davası değil. Ben Amerika'da görülmekte olan davayı 17-25 Aralık sürecinde Türkiye'de işlenen yargı cinayetine benzetiyorum. Rıza Sarraf davası adeta Türkiye'de 17-25 Aralık'ın Amerika'da ki bir versiyonudur. Bu şahıs Türkiye'de bir davada tutuksuz yargılanıyordu. Ama çıktı gitti Amerika'ya. Şimdi bu dava büyüyeceği belli olan bir davadır. Türkiye'de yürütülmekte olan dava nitelikli bir davadır. Dolayısıyla mal varlığına el koymak bir tedbirdir. Hukuken Türkiye bu tedbiri almak hakkına ve hukukuna sahiptir. Dolayısıyla böyle bir hakka sahip olan Türkiye bu davanın süreci nereye gideceği belli olmayan bir durumda bu mal varlığının elden kaçmaması için tedbir alma hakkını yetkisini kullanmıştır. Gayet doğru, olması gereken yerinde ve hukuki bir karardır' dedi.
'Biz bu filmi çok izledik'
Aydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddia ettiği belgeler ile ilgili ise 'Keşke Kemal Kılıçdaroğlu ilk açıkladığında orijinal belgeleri yetkili ve görevli mahkemelere müracaat etmek suretiyle suç duyurusunda bulunsaydı. Biz bu filmi çok önce izledik. Çok kereler izledik. Hani söylediler ya 'grup toplantısında açıklanacak belgeler, havada uçuşacak.' Ben dedim ki bu filmi daha önce de izledik. Yani aynı filmi izle izle farklı bir sonuç çıkaramazsınız. Sonucu belli olan bir maçı tekrardan televizyondan izlediğin zaman sonuç değişiyor mu? Yok. Daha önce de İsviçre'de hesapları var dedi, şunu dedi, bunu dedi. Pek çok şeyden çark etmek durumunda kaldı. Şimdi iki yanlıştan bir doğru çıkmaz, yanlış üstüne yanlış, yalan üstüne yalan. Mahkeme haklı olarak o belgeyi istedi. Ne belgesiymiş hani yurt dışında hesabı var diyordun. Yurt dışında parası var diyordun. Yurt dışında hangi bankasında, hangi ülkenin hangi bankasında ne kadar parası var onu çıkarsana, öyle bir belge var mı elinde? Yok. Dolayısıyla yalan yanlış bir takım iddialarla algı operasyonu yürütülüyor. Bakın şuna dikkat etmemiz lazım. Ben Avrupa'yı, Amerika'yı, terör örgütlerini anlam veririm ama bu millet adına siyaset yapanlar, bu ülke adına siyaset yapanların milletin ve ülkenin ali menfaatleri söz konusu olduğunda çok daha dikkatli, çok daha doğru, milletin vakarına, onuruna haysiyateni uygun şekilde davranması lazım' diye konuştu.