Temmuz sıcağında sağlıklı kalmanın yolları
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Karadaban, aşırı sıcak havaların başta çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve yaşlı bireyler olmak üzere pek çok insanı olumsuz etkilediğini belirterek, Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı da artarken, metabolizmanın bu duruma uyum sağlaması için birtakım önlemler alınması hayati önem taşıyor dedi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Metin Karadaban, aşırı sıcak havaların başta çocuklar, kronik hastalığı olanlar ve yaşlı bireyler olmak üzere pek çok insanı olumsuz etkilediğini belirterek, 'Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı da artarken, metabolizmanın bu duruma uyum sağlaması için birtakım önlemler alınması hayati önem taşıyor' dedi.
Memorial Diyarbakır Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Metin Karadaban, sıcak havalarda sağlıklı kalmak için dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Temmuz ve ağustos aylarında Türkiye'de hava sıcaklıklarının yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasının pek çok rahatsızlığa davetiye çıkardığını anlatan Karadaban, 'Bulunulan ortamdaki nem oranının yüksek olması da terlemeye rağmen vücut ısısını yeterli düzeye getirememekte ve hastalık riski ortaya çıkmaktadır. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalıkları, alkol, uyuşturucu madde ve tansiyon düşürücü ile idrar söktürücü gibi bazı ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir' dedi.
'Beslenme düzeninizi değiştirin'
Sıvı elektrolit dengesinin değişmesi sonucu, altta yatan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların yaz aylarında sağlık problemlerine yol açabildiğine işaret eden Karadaban, 'Özellikle sıcak yaz aylarında hipertansiyonu olan hastalarda tuz alımı kısıtlanmalı, az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi özellikle doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağlar tüketilmelidir. Her gün 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve yenilmesi, ince ve kalın bağırsağın düzenli çalışmasını sağlayan posa tüketimini de artırır. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller, mutlaka sofrada olması gereken besinlerdir. Salam, sosis, sucuk gibi, katkı maddeleri ve aşırı tuz içeren yiyecekler mümkün olduğunca tüketilmemelidir' diye konuştu.
'Stres ve gerginlik sıcaklarda artabilir'
Sıcakların stres, gerginlik ve aşırı sinirliliğe neden olabildiğini anlatan Dr. Karadaban, şunları kaydetti:
'Bu da vücutta kan basıncı dengesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Bu nedenle hipertansiyon hastalarının stres artırıcı aktivitelerden uzak durmaları yararlı olacaktır. Kafein ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında alkol ve kafein tüketimi azaltılmalıdır.'
'Şapkanız ve kıyafetleriniz açık renk olsun'
Yaz sıcaklarında kıyafet seçiminin de dikkat edilmesi gereken noktalardan biri olduğuna dikkat çeken Karadaban, şunları söyledi:
'Naylon içerikli ve teri emmeyen kumaştan yapılan giysiler, özellikle yaz sıcaklarında sağlığı tehdit edebilir. İçerisinde rahat hareket edilebilecek, açık renkli keten ve pamuk içerikli giysiler tercih edilmelidir. İç giysilerinde mutlaka pamuktan olmasına özen gösterilmelidir. Pamuk, terleyen vücudun terini kolayca emer ve vücudun toksik atıklardan korunmasını sağlar. Bunlarla beraber güneşten ve sıcaklardan korunmak için güneş gözlüğü, şapka veya şemsiye kullanılmalıdır. Şapka kullanırken de mutlaka açık renkli olmasına özen gösterilmedir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde yani 10.00-16.00 arasında dışarıda uzun süre kalınmamalı ve güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Mutlaka en az 15 faktör güneş koruyucu ürün kullanılmalı, şemsiye, şapka ve gözlük kullanımı gibi gerekli koruyucu önlemleri alınmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler, mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı fiziksel aktiviteden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir. Egzersiz yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araçtan inilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler, perde gibi güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir. Kahve, çay ve gazlı içecekler yerine, süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise mutlaka uzmana danışılmalıdır. Kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, ağır yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar veya az miktarda tereyağı kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine, haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt, balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.'
Memorial Diyarbakır Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Metin Karadaban, sıcak havalarda sağlıklı kalmak için dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgi verdi. Temmuz ve ağustos aylarında Türkiye'de hava sıcaklıklarının yılın en yüksek seviyelerine ulaşmasının pek çok rahatsızlığa davetiye çıkardığını anlatan Karadaban, 'Bulunulan ortamdaki nem oranının yüksek olması da terlemeye rağmen vücut ısısını yeterli düzeye getirememekte ve hastalık riski ortaya çıkmaktadır. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı, kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalıkları, alkol, uyuşturucu madde ve tansiyon düşürücü ile idrar söktürücü gibi bazı ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beyin ve diğer hayati organlarda hasara yol açabilir' dedi.
'Beslenme düzeninizi değiştirin'
Sıvı elektrolit dengesinin değişmesi sonucu, altta yatan hipertansiyon ve diyabet gibi hastalıkların yaz aylarında sağlık problemlerine yol açabildiğine işaret eden Karadaban, 'Özellikle sıcak yaz aylarında hipertansiyonu olan hastalarda tuz alımı kısıtlanmalı, az yağlı veya yağsız süt ve süt ürünleri, zeytinyağı, ayçiçeği yağı, mısırözü yağı gibi özellikle doymamış yağ asidinden zengin bitkisel sıvı yağlar tüketilmelidir. Her gün 3-4 porsiyon çeşitli taze sebze ve meyve yenilmesi, ince ve kalın bağırsağın düzenli çalışmasını sağlayan posa tüketimini de artırır. Mercimek, nohut, kuru fasulye gibi kuru baklagiller, mutlaka sofrada olması gereken besinlerdir. Salam, sosis, sucuk gibi, katkı maddeleri ve aşırı tuz içeren yiyecekler mümkün olduğunca tüketilmemelidir' diye konuştu.
'Stres ve gerginlik sıcaklarda artabilir'
Sıcakların stres, gerginlik ve aşırı sinirliliğe neden olabildiğini anlatan Dr. Karadaban, şunları kaydetti:
'Bu da vücutta kan basıncı dengesini olumsuz etkileyen bir faktördür. Bu nedenle hipertansiyon hastalarının stres artırıcı aktivitelerden uzak durmaları yararlı olacaktır. Kafein ve alkol kan basıncının yükselmesine neden olabilir. Bu nedenle özellikle yaz aylarında alkol ve kafein tüketimi azaltılmalıdır.'
'Şapkanız ve kıyafetleriniz açık renk olsun'
Yaz sıcaklarında kıyafet seçiminin de dikkat edilmesi gereken noktalardan biri olduğuna dikkat çeken Karadaban, şunları söyledi:
'Naylon içerikli ve teri emmeyen kumaştan yapılan giysiler, özellikle yaz sıcaklarında sağlığı tehdit edebilir. İçerisinde rahat hareket edilebilecek, açık renkli keten ve pamuk içerikli giysiler tercih edilmelidir. İç giysilerinde mutlaka pamuktan olmasına özen gösterilmelidir. Pamuk, terleyen vücudun terini kolayca emer ve vücudun toksik atıklardan korunmasını sağlar. Bunlarla beraber güneşten ve sıcaklardan korunmak için güneş gözlüğü, şapka veya şemsiye kullanılmalıdır. Şapka kullanırken de mutlaka açık renkli olmasına özen gösterilmedir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde yani 10.00-16.00 arasında dışarıda uzun süre kalınmamalı ve güneşlenmekten kaçınılmalıdır. Mutlaka en az 15 faktör güneş koruyucu ürün kullanılmalı, şemsiye, şapka ve gözlük kullanımı gibi gerekli koruyucu önlemleri alınmalıdır. Dışarıda çalışması gerekenler, mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı fiziksel aktiviteden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidir. Egzersiz yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanlar kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araçtan inilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler, perde gibi güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre (12-14 su bardağı) sıvı tüketilmelidir. Kahve, çay ve gazlı içecekler yerine, süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise mutlaka uzmana danışılmalıdır. Kahvaltıda az yağlı peynir, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, ağır yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar veya az miktarda tereyağı kullanılmalıdır. Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine, haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt, balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir.'