Tuğut: 'Anne sütü bebeği hastalıklardan koruyor'
Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Tuğut, anne sütünün bebeği çeşitli hastalıklarından koruduğunu emzirmenin anne sağlığı açısında da önemli olduğunu söyledi.
Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Tuğut, anne sütünün bebeği çeşitli hastalıklarından koruduğunu emzirmenin anne sağlığı açısında da önemli olduğunu söyledi.
Tuğut, 1- 7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada anne sütünün önemine değinerek,'Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yayınlarında bebeklerin ilk 6 ay içinde yalnızca anne sütü ve altıncı aydan sonra ek besinlerle birlikte anne sütü ile beslenmenin devam etmesini ve emzirmenin iki yaşın sonuna kadar sürdürülmesini tavsiye etmektedir' dedi.
Türkiye'de emzirme oranının yüzde 96 olduğunu söyleyen Tuğut, emzirmenin sürdürülmesinde aynı oranın yüzde 58'e düştüğünü belirterek,'Emzirmenin erken başlaması kadar sürdürülmesi de çok önemlidir. Emzirme doğal ve basit bir olaymış gibi görünmesine rağmen, emzirmenin başlaması ve sürdürülmesi pek çok faktörden etkilenir. İlk aylarda emzirmeyi bırakmada önemli nedenler arasında zamanından önce gerçekleşen doğum, zor doğum eylemi, sezaryen, ağrılı meme başı, bebeğin memeyi iyi kavrayamaması ve annenin bebeğini besleyememe endişesi yer almaktadır. Ayrıca annelerin bebeklerinden ayrılması, prematüre doğumlar, hastalıklar, psikolojik değişimler, bebek tarafından emzirmenin reddedilmesi, yetersiz süt üretimi gibi faktörler emzirmeyi kesintiye uğratır' ifadelerini kullandı.
Anne sütünün bebeği astım, orta kulak iltihabı, çocukluk döneminde ortaya çıkan lösemi hastalığına, obeziteye hatta hiperaktivite ve şizofren gibi ruhsal hastalıklara karşı koruyucu özelliği bulunduğuna dikkat çekti.
Emzirmenin anne sağlığı açısından oldukça önemli olduğunun altını çizen Tuğut, doğum sonrası kanamaların azaldığını, kanamaların azalması neticesinde kansızlık riskinin azaldığını ve diyabet hastalığının daha az görüldüğünü söyledi.
Tuğut, 1- 7 Ağustos Dünya Emzirme Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada anne sütünün önemine değinerek,'Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) yayınlarında bebeklerin ilk 6 ay içinde yalnızca anne sütü ve altıncı aydan sonra ek besinlerle birlikte anne sütü ile beslenmenin devam etmesini ve emzirmenin iki yaşın sonuna kadar sürdürülmesini tavsiye etmektedir' dedi.
Türkiye'de emzirme oranının yüzde 96 olduğunu söyleyen Tuğut, emzirmenin sürdürülmesinde aynı oranın yüzde 58'e düştüğünü belirterek,'Emzirmenin erken başlaması kadar sürdürülmesi de çok önemlidir. Emzirme doğal ve basit bir olaymış gibi görünmesine rağmen, emzirmenin başlaması ve sürdürülmesi pek çok faktörden etkilenir. İlk aylarda emzirmeyi bırakmada önemli nedenler arasında zamanından önce gerçekleşen doğum, zor doğum eylemi, sezaryen, ağrılı meme başı, bebeğin memeyi iyi kavrayamaması ve annenin bebeğini besleyememe endişesi yer almaktadır. Ayrıca annelerin bebeklerinden ayrılması, prematüre doğumlar, hastalıklar, psikolojik değişimler, bebek tarafından emzirmenin reddedilmesi, yetersiz süt üretimi gibi faktörler emzirmeyi kesintiye uğratır' ifadelerini kullandı.
Anne sütünün bebeği astım, orta kulak iltihabı, çocukluk döneminde ortaya çıkan lösemi hastalığına, obeziteye hatta hiperaktivite ve şizofren gibi ruhsal hastalıklara karşı koruyucu özelliği bulunduğuna dikkat çekti.
Emzirmenin anne sağlığı açısından oldukça önemli olduğunun altını çizen Tuğut, doğum sonrası kanamaların azaldığını, kanamaların azalması neticesinde kansızlık riskinin azaldığını ve diyabet hastalığının daha az görüldüğünü söyledi.