Uzman Dr. Sayar: 'Çocuklarda yemek öncesi oyun iştah arttırıyor'
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Sayar, yemekten önce oyun oynayan çocukların iştahının artacağını söyledi.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Sayar, yemekten önce oyun oynayan çocukların iştahının artacağını söyledi.
Sivas Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Sayar, anne ve babaların çocuk yetiştirirken karşı karşıya olduğu sorunlardan biri olan iştahsızlığın doğru yaklaşımla çözülebileceğini belirtti.
Uzman Dr. Yavuz Sayar, sorunun hastalıkların belirtisi olabileceğini ifade ederek, 'Çocuğunuz bazı günler az, bazı günler fazla yiyorsa bu yaşının getirdiği doğal bir özellik, dolayısıyla üzerinde durmanız gerekmiyor. Ayrıca çocuğunuz sık ve az yemeye alışmışsa, bu şekilde yenen yemek de ana öğünde yenen kadar besin değeri taşıyabileceği için 'fazla besin almıyor' diye endişelenmenize gerek yok. Ancak uzun süredir iştahsızsa ve yetersiz kilo alıyorsa bu sorun bağırsak parazitleri, kabızlık, kansızlık veya idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği için mutlaka bir doktora başvurun' dedi.
İştahsızlığın birçok nedeni olabileceğini belirten Uzman Dr. Sayar, 'Yapılan araştırmalar çocuklarda iştahsızlık probleminin diş çıkarma, kansızlık ve ateşli hastalıklar gibi sağlık sorunlarında, anne-babanın boşanması gibi psikolojik travmalarda ama en çok da anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları hatalar sonucunda oluştuğuna dikkat çekiyor. Çünkü çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak, yediği takdirde ödüllendirmek tam aksine yemediğinde ceza vermek bir işe yaramadığı gibi sorunun daha da büyümesine yol açıyor' diye konuştu.
'Oyun iştahı arttırıyor'
Uzman Dr. Sayar, yemek öncesi çocuklarla oynanan oyunların iştahı arttırabileceğine dikkat çekip iştahı arttırabilecek diğer yolları şu şekilde sıraladı:
'Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini buna göre düzenleyin. Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar. Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta, kolalı ve diğer fazla şekerli içecekler kesinlikle vermeyin. Yarım su bardağı kutu meyve suyu içmesi bile onun iştahının kapanmasına neden olabilir. Yemek yedirmek için ısrar etmeyin, onu ödüllendirmeyin veya ceza vermeyin. Sanılanın aksine bu davranışlar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmeli. Büyük kardeşlerinin ve aile büyüklerinin sofraya oturmaması, yemek seçmesi ve yemekleri beğenmemeleri çocuğunuzun yeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapabilir. Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yedirin, zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Bir şarkı ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz. Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin. Böylece yediği yemekler konusunda karar verme insiyitafinin kendinde olduğunu düşünecektir. Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun. Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin. Zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırarak tek bir besin türüne bağımlı kalmasını önleyin. Örneğin aşırı miktarda süt tüketimi birçok besini reddetmesine yol açar. Çocuğunuz sizin beğendiğiniz yemek düzenini ve çeşidini benimsemek zorunda değil, kendi çeşidini kendisinin bulmasına izin verin. Acele yedirmek, yemek yemeğe yeterli zaman tanınmaması ya da tam tersine yemek süresini çok uzatmak (yarım saat normal bir süredir) ve yemeği döktüğünde tepki verilmesi çocuğunuzu olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla bu tür davranışlardan sakının. Yemeğin aşırı soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat edin. Ayrıca birçok çocuk yemekte birbirine karışmış şeyleri reddeder, çok pişirilmiş ve tadı bozuk yemekleri yemezler. Bu noktayı da göz ardı etmeyin. Bu yaşlarda yemek seçme de sık rastlandığı için yemek çeşidini artırın. Yemek istemiyorsa yiyecekleri önünden alın, tepki göstermeyin, korkutmayın. Tekrar yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Alışkanlık yaratacağı için yemediği zaman aç kalacak endişesiyle süt ve sevdiği içecekleri vermeyin. Yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına göz yumun, engellemeyin. Doyduğuna dair bir işaret aldığınız an yemesini durdurun, son lokma çocuğunuzu yemekten soğutabilir.'
Uzman Dr. Sayar, süt içmeyen çocuklara yönelik yaklaşık şekillerinden şöyle bahsetti:
'Bazı çocuklar sütü soğuk bazıları ise sıcak ya da ılık sever. Çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun. Sütü renkli ve desenli bardağın içine koyun ve bardağına renkli bir kamış yerleştirin. Sütlaç ve muhallebi gibi tatlılar yapın. İçmemekte direniyorsa siz de ısrar etmeyin, çünkü yoğurt, peynir, et ve yumurta ile de çocuğunuzun protein ihtiyacını karşılayabilirsiniz.'
'Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin'
Et tüketiminin çocuklar üzerindeki önemli etkisine değinen Uzman Dr. Sayar, 'Çocuğunuz et yemek istemiyorsa köfte, sert geliyorsa dolmalara kıyma ekleyin. Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin. Makarna seviyorsa üzerine kıymalı sos yapın. Çok sık olmamak kaydıyla kıymalı börek yedirin. Yumurta sarısı, yoğurt, süt ve peynir de et yerine geçebilir' şeklinde konuştu.
Uzman Dr. Sayar, sebze yemeyen çocukların sebze yiyen ebeveynleri örnek alabileceğine vurgu yaparak, 'Salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Bu şekilde sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir.Sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara, köftelere ya da soslara rendelenmiş olarak sebze ekleyin, çocuğunuz bunu fark etmeden yer. Evde siz de sebze yemekleri yiyin, böylelikle sizden görerek zamanla sebze yemeye alışır. Yememekte ısrar ediyorsa, meyveler de sebze yerine geçer. İstediği meyveleri ya da meyve sularını verin' dedi.
Uzman Dr. Sayar, abur cuburu önleminin yollarını ise şöyle sıraladı:
'Çocuğunuz hep abur cubur yemek istiyorsa evde fazla şekerli besin bulundurmayın. Böylece kolayca bulup yiyemez. Meyveleri çocuğunuzun ulaşabileceği bir yere koyun. Çikolata ve şekeri ödül olarak kullanmayın. Kurabiye ve kekleri meyveli yapın, böylece daha az şeker kullanmış olursunuz. Şekerli gıdaları yemek sonrası verin. Kesinlikle öğün aralarında atıştırma niyetine vermeyin.'
Sivas Medicana Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Sayar, anne ve babaların çocuk yetiştirirken karşı karşıya olduğu sorunlardan biri olan iştahsızlığın doğru yaklaşımla çözülebileceğini belirtti.
Uzman Dr. Yavuz Sayar, sorunun hastalıkların belirtisi olabileceğini ifade ederek, 'Çocuğunuz bazı günler az, bazı günler fazla yiyorsa bu yaşının getirdiği doğal bir özellik, dolayısıyla üzerinde durmanız gerekmiyor. Ayrıca çocuğunuz sık ve az yemeye alışmışsa, bu şekilde yenen yemek de ana öğünde yenen kadar besin değeri taşıyabileceği için 'fazla besin almıyor' diye endişelenmenize gerek yok. Ancak uzun süredir iştahsızsa ve yetersiz kilo alıyorsa bu sorun bağırsak parazitleri, kabızlık, kansızlık veya idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği için mutlaka bir doktora başvurun' dedi.
İştahsızlığın birçok nedeni olabileceğini belirten Uzman Dr. Sayar, 'Yapılan araştırmalar çocuklarda iştahsızlık probleminin diş çıkarma, kansızlık ve ateşli hastalıklar gibi sağlık sorunlarında, anne-babanın boşanması gibi psikolojik travmalarda ama en çok da anne ve babanın beslenme konusunda yaptıkları hatalar sonucunda oluştuğuna dikkat çekiyor. Çünkü çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak, yediği takdirde ödüllendirmek tam aksine yemediğinde ceza vermek bir işe yaramadığı gibi sorunun daha da büyümesine yol açıyor' diye konuştu.
'Oyun iştahı arttırıyor'
Uzman Dr. Sayar, yemek öncesi çocuklarla oynanan oyunların iştahı arttırabileceğine dikkat çekip iştahı arttırabilecek diğer yolları şu şekilde sıraladı:
'Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini buna göre düzenleyin. Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar. Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta, kolalı ve diğer fazla şekerli içecekler kesinlikle vermeyin. Yarım su bardağı kutu meyve suyu içmesi bile onun iştahının kapanmasına neden olabilir. Yemek yedirmek için ısrar etmeyin, onu ödüllendirmeyin veya ceza vermeyin. Sanılanın aksine bu davranışlar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler. Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmeli. Büyük kardeşlerinin ve aile büyüklerinin sofraya oturmaması, yemek seçmesi ve yemekleri beğenmemeleri çocuğunuzun yeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapabilir. Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yedirin, zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Bir şarkı ya da masalla bu süreci neşelendirebilirsiniz. Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin. Böylece yediği yemekler konusunda karar verme insiyitafinin kendinde olduğunu düşünecektir. Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun. Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin. Zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırarak tek bir besin türüne bağımlı kalmasını önleyin. Örneğin aşırı miktarda süt tüketimi birçok besini reddetmesine yol açar. Çocuğunuz sizin beğendiğiniz yemek düzenini ve çeşidini benimsemek zorunda değil, kendi çeşidini kendisinin bulmasına izin verin. Acele yedirmek, yemek yemeğe yeterli zaman tanınmaması ya da tam tersine yemek süresini çok uzatmak (yarım saat normal bir süredir) ve yemeği döktüğünde tepki verilmesi çocuğunuzu olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla bu tür davranışlardan sakının. Yemeğin aşırı soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat edin. Ayrıca birçok çocuk yemekte birbirine karışmış şeyleri reddeder, çok pişirilmiş ve tadı bozuk yemekleri yemezler. Bu noktayı da göz ardı etmeyin. Bu yaşlarda yemek seçme de sık rastlandığı için yemek çeşidini artırın. Yemek istemiyorsa yiyecekleri önünden alın, tepki göstermeyin, korkutmayın. Tekrar yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Alışkanlık yaratacağı için yemediği zaman aç kalacak endişesiyle süt ve sevdiği içecekleri vermeyin. Yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına göz yumun, engellemeyin. Doyduğuna dair bir işaret aldığınız an yemesini durdurun, son lokma çocuğunuzu yemekten soğutabilir.'
Uzman Dr. Sayar, süt içmeyen çocuklara yönelik yaklaşık şekillerinden şöyle bahsetti:
'Bazı çocuklar sütü soğuk bazıları ise sıcak ya da ılık sever. Çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun. Sütü renkli ve desenli bardağın içine koyun ve bardağına renkli bir kamış yerleştirin. Sütlaç ve muhallebi gibi tatlılar yapın. İçmemekte direniyorsa siz de ısrar etmeyin, çünkü yoğurt, peynir, et ve yumurta ile de çocuğunuzun protein ihtiyacını karşılayabilirsiniz.'
'Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin'
Et tüketiminin çocuklar üzerindeki önemli etkisine değinen Uzman Dr. Sayar, 'Çocuğunuz et yemek istemiyorsa köfte, sert geliyorsa dolmalara kıyma ekleyin. Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin. Makarna seviyorsa üzerine kıymalı sos yapın. Çok sık olmamak kaydıyla kıymalı börek yedirin. Yumurta sarısı, yoğurt, süt ve peynir de et yerine geçebilir' şeklinde konuştu.
Uzman Dr. Sayar, sebze yemeyen çocukların sebze yiyen ebeveynleri örnek alabileceğine vurgu yaparak, 'Salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Bu şekilde sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir.Sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara, köftelere ya da soslara rendelenmiş olarak sebze ekleyin, çocuğunuz bunu fark etmeden yer. Evde siz de sebze yemekleri yiyin, böylelikle sizden görerek zamanla sebze yemeye alışır. Yememekte ısrar ediyorsa, meyveler de sebze yerine geçer. İstediği meyveleri ya da meyve sularını verin' dedi.
Uzman Dr. Sayar, abur cuburu önleminin yollarını ise şöyle sıraladı:
'Çocuğunuz hep abur cubur yemek istiyorsa evde fazla şekerli besin bulundurmayın. Böylece kolayca bulup yiyemez. Meyveleri çocuğunuzun ulaşabileceği bir yere koyun. Çikolata ve şekeri ödül olarak kullanmayın. Kurabiye ve kekleri meyveli yapın, böylece daha az şeker kullanmış olursunuz. Şekerli gıdaları yemek sonrası verin. Kesinlikle öğün aralarında atıştırma niyetine vermeyin.'