Uzmanından kalp hastalarına gribal enfeksiyon uyarısı
Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu hava sıcaklığının beklenenden önce düşmeye başladığını ifade ederek,Gribal enfeksiyonlar toplumun her kesiminde görülen kısa süreli istirahatlar, bol sıvı tüketimi ile ilaçsız geçebilen rahatsızlıklardır. Ancak toplumun bir kısmı var ki gribal enfeksiyon ilerleyerek ağır zatüre gibi enfeksiyonlara ilerleyebilir. Yada kronik hastalığı olan koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları gibi hastalıklarını şiddetlendirebilir. Hastaneye yatışlara sebep olabilir, hatta ve hatta kalp hastalarının ne yazık ki ölümüne neden olabilir dedi.
Medicana Sivas Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. İsmail Erdoğu hava sıcaklığının beklenenden önce düşmeye başladığını ifade ederek,'Gribal enfeksiyonlar toplumun her kesiminde görülen kısa süreli istirahatlar, bol sıvı tüketimi ile ilaçsız geçebilen rahatsızlıklardır. Ancak toplumun bir kısmı var ki gribal enfeksiyon ilerleyerek ağır zatüre gibi enfeksiyonlara ilerleyebilir. Yada kronik hastalığı olan koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları gibi hastalıklarını şiddetlendirebilir. Hastaneye yatışlara sebep olabilir, hatta ve hatta kalp hastalarının ne yazık ki ölümüne neden olabilir' dedi.
Erdoğu yaptığı açıklamada,'Hava sıcaklığı beklenenden daha önce düşmeye başladı. Sıcaklıklardaki beklenenden daha önce meydana gelen değişiklikler gribal enfeksiyonların hızlı yayılmasına ve erken ortaya çıkmasına neden olur. Gribal enfeksiyonlar toplumun her kesiminde görülen kısa süreli istirahatlar, bol sıvı tüketimi ile ilaçsız geçebilen rahatsızlıklardır. Ancak toplumun bir kısmı var ki gribal enfeksiyon ilerleyerek ağır zatüre gibi enfeksiyonlara ilerleyebilir.Yada kronik hastalığı olan koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları gibi hastalıklarını şiddetlendirebilir. Hastaneye yatışlara sebep olabilir, hatta ve hatta kalp hastalarının ne yazık ki ölümüne neden olabilir. Soğuk havalar bakteri ve virüslerin çoğalmasına bir yatkınlık yaratır. Soğuk havalarda insanlar kapalı ortamlarda bulunmak zorunda kalıyorlar. Bu insanlar arası yakın temas gribin hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlar. Gripten korunmak sağlıklı beslenmek, kalabalık ortamlardan kaçınmak, sık el yıkamak, enfekte kişilerle yakın temastan kaçınma ile mümkündür' dedi.
'Aşılar gribin bulaşmasını engellemez'
Aşıların gribin bulaşmasını engellemeyeceğini anlatan Erdoğu,'Ancak daha da önemlisi grip size bulaştığında aşılı iseniz ya hiç hastalık oluşturmaz ya da çok hafif bir şekilde halsizlik, kırgınlık olarak geçip gider. Dolayısıyla vücut direnci düşük bireylerde hastalık aşılı değil ise normal insanlardan daha da ağır geçer. Bu bireyler kronik solunum hastalığı olanlar, kalp hastalıkları, kalp yetersizliği, stent-balon işlemi uygulanmış kişiler, by-pass olmuş kişiler, kapak ameliyatlı kişiler, ritim bozukluğu olanlardır. Aşıda kullanılan virüsün proteinleri bağışıklık oluştururlar. Bu proteinler grip yapacak özellik taşımamaktadır. Diğer bir ifadeyle grip aşısı grip yapmaz. Ancak aşı yerinde hassasiyet, nadiren de hafif ateş oluşturabilir. Günümüzde en yaygın kullanılan aşı adaleye yapılan inaktif aşıdır. Kesinlikle aşı yapılmaması gereken durumlar; grip aşısına bağlı daha önce gelişmiş tehlikeli alerjik reaksiyon orta ya da ağır şiddette hastalık durumunda etkileriyle mevcut hastalığın bulguların karıştırmamak için iyileşme beklenmelidir. Grip aşısından sonraki ilk 6 hafta içinde Guillain-Barre sendromu denilen nörolojk bir hastalık geçirmiş olmaktır' diye konuştu.
Erdoğu yaptığı açıklamada,'Hava sıcaklığı beklenenden daha önce düşmeye başladı. Sıcaklıklardaki beklenenden daha önce meydana gelen değişiklikler gribal enfeksiyonların hızlı yayılmasına ve erken ortaya çıkmasına neden olur. Gribal enfeksiyonlar toplumun her kesiminde görülen kısa süreli istirahatlar, bol sıvı tüketimi ile ilaçsız geçebilen rahatsızlıklardır. Ancak toplumun bir kısmı var ki gribal enfeksiyon ilerleyerek ağır zatüre gibi enfeksiyonlara ilerleyebilir.Yada kronik hastalığı olan koroner arter hastalığı, kalp yetersizliği, ritim bozuklukları gibi hastalıklarını şiddetlendirebilir. Hastaneye yatışlara sebep olabilir, hatta ve hatta kalp hastalarının ne yazık ki ölümüne neden olabilir. Soğuk havalar bakteri ve virüslerin çoğalmasına bir yatkınlık yaratır. Soğuk havalarda insanlar kapalı ortamlarda bulunmak zorunda kalıyorlar. Bu insanlar arası yakın temas gribin hızlı bir şekilde yayılmasına olanak sağlar. Gripten korunmak sağlıklı beslenmek, kalabalık ortamlardan kaçınmak, sık el yıkamak, enfekte kişilerle yakın temastan kaçınma ile mümkündür' dedi.
'Aşılar gribin bulaşmasını engellemez'
Aşıların gribin bulaşmasını engellemeyeceğini anlatan Erdoğu,'Ancak daha da önemlisi grip size bulaştığında aşılı iseniz ya hiç hastalık oluşturmaz ya da çok hafif bir şekilde halsizlik, kırgınlık olarak geçip gider. Dolayısıyla vücut direnci düşük bireylerde hastalık aşılı değil ise normal insanlardan daha da ağır geçer. Bu bireyler kronik solunum hastalığı olanlar, kalp hastalıkları, kalp yetersizliği, stent-balon işlemi uygulanmış kişiler, by-pass olmuş kişiler, kapak ameliyatlı kişiler, ritim bozukluğu olanlardır. Aşıda kullanılan virüsün proteinleri bağışıklık oluştururlar. Bu proteinler grip yapacak özellik taşımamaktadır. Diğer bir ifadeyle grip aşısı grip yapmaz. Ancak aşı yerinde hassasiyet, nadiren de hafif ateş oluşturabilir. Günümüzde en yaygın kullanılan aşı adaleye yapılan inaktif aşıdır. Kesinlikle aşı yapılmaması gereken durumlar; grip aşısına bağlı daha önce gelişmiş tehlikeli alerjik reaksiyon orta ya da ağır şiddette hastalık durumunda etkileriyle mevcut hastalığın bulguların karıştırmamak için iyileşme beklenmelidir. Grip aşısından sonraki ilk 6 hafta içinde Guillain-Barre sendromu denilen nörolojk bir hastalık geçirmiş olmaktır' diye konuştu.