Yağmurlar üreticinin yüzünü güldürdü
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, bir hafta boyunca yağar yağmurlarla kuraklık endişelerinin sona erdiğini açıkladı.
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, bir hafta boyunca yağar yağmurlarla kuraklık endişelerinin sona erdiğini açıkladı.
Sivas'ta geçtiğimiz yıl son 44 yılın en kurak kışının yaşanması, kış aylarında beklenen kar'ın yağmaması üreticileri endişelendirmişti. Sulama barajlarında ve içme suyu kaynaklarında doluluk oranın 1/4 oranına gerilemesi de su sıkıntısı yaşanacağı şeklinde beklentilere neden oldu. Bu nedenle Sivas'ın bir çok bölgesinde yağmur dualarına çıkılarak kurbanlar kesildi. Yağmur dualarının ardından geçtiğimiz hafta başlayan yağılar aralıksız bir hafta sürdü. Bol yağış üreticinin de yüzünü güldürdü.
Kuraklık endişesi bir nebze azaldı.
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, kuraklık endişesinin son yağışlarla bir nebze azaldığını belirterek, 'Sivas'ta kuraklık endişesi son yağışlarla bir nebze geçti. Sivas ve İç Anadolu bölgemiz son 44 yılın en kurak kışını geçirdi. Bundan dolayı da 2018 yılı için çiftçimiz korku içerisindeydi. Geçtiğimiz 2017 yılının üçüncü ayından Nisan ayının 26 sına kadar beklediğimiz yağmur ve kar yağmamıştı. Bu yağışsız hava ile birlikte de meteorolojiden aldığımız verilerde son 44 yılın en kurak yılı yaşanmıştı. Mayıs ayının başlarından itibaren de Sivas ve İç Anadolu da yağışlı havalar başladı. Bugün de ilk kez güneş açtı. Kuraklık ve küresel ısınmaya alışmamız, buna göre de tedbir almamız gerekiyor artık. Kuraklığa herhalde biz alışacağız, çiftçimizi de buna göre yönlendireceğiz.' dedi.
Yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü.
Çetindağ, yağışların çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü ifade edip, 'Mayıs ayının başında başlayan yağmurlar bir nebze de olsa çiftçimizin yüzünü güldürdü. Belki 10 -15 gün daha yağmur yağmamış olsaydı, İç Anadolu ve Sivas'ta ki buğday üretim rekoltesinin düşmesine neden olacaktı. Hatta meralardaki ot ve çayırların tamamı yok olma tehlikesi içerisindeydi. Ama bu son yağışların yağmasıyla ve ardından güneşin açması ile birlikte buğdaylarımız ve yem bitkilerimiz kendilerini toparlamaya başladı. Kurak geçen kış ayları nedeni ile ürünlerimizde hasar oluştu. Oluşan bu hasar ürünlerimiz de yüzde 20 ila 30 arası bir verim kaybı oluşturdu. Bir an önce, oluşan bu küresel ısınmalardan dolayı iklim değişikliklerine karşı, üniversitelerimizin çalışmalarına başlaması gerekiyor. Bizimde çiftçimizi bu yönde hazırlamamız gerekiyor.'şeklinde konuştu.
Sivas'ta geçtiğimiz yıl son 44 yılın en kurak kışının yaşanması, kış aylarında beklenen kar'ın yağmaması üreticileri endişelendirmişti. Sulama barajlarında ve içme suyu kaynaklarında doluluk oranın 1/4 oranına gerilemesi de su sıkıntısı yaşanacağı şeklinde beklentilere neden oldu. Bu nedenle Sivas'ın bir çok bölgesinde yağmur dualarına çıkılarak kurbanlar kesildi. Yağmur dualarının ardından geçtiğimiz hafta başlayan yağılar aralıksız bir hafta sürdü. Bol yağış üreticinin de yüzünü güldürdü.
Kuraklık endişesi bir nebze azaldı.
Sivas Ziraat Odası Başkanı Hacı Çetindağ, kuraklık endişesinin son yağışlarla bir nebze azaldığını belirterek, 'Sivas'ta kuraklık endişesi son yağışlarla bir nebze geçti. Sivas ve İç Anadolu bölgemiz son 44 yılın en kurak kışını geçirdi. Bundan dolayı da 2018 yılı için çiftçimiz korku içerisindeydi. Geçtiğimiz 2017 yılının üçüncü ayından Nisan ayının 26 sına kadar beklediğimiz yağmur ve kar yağmamıştı. Bu yağışsız hava ile birlikte de meteorolojiden aldığımız verilerde son 44 yılın en kurak yılı yaşanmıştı. Mayıs ayının başlarından itibaren de Sivas ve İç Anadolu da yağışlı havalar başladı. Bugün de ilk kez güneş açtı. Kuraklık ve küresel ısınmaya alışmamız, buna göre de tedbir almamız gerekiyor artık. Kuraklığa herhalde biz alışacağız, çiftçimizi de buna göre yönlendireceğiz.' dedi.
Yağışlar çiftçinin yüzünü güldürdü.
Çetindağ, yağışların çiftçilerin yüzünü güldürdüğünü ifade edip, 'Mayıs ayının başında başlayan yağmurlar bir nebze de olsa çiftçimizin yüzünü güldürdü. Belki 10 -15 gün daha yağmur yağmamış olsaydı, İç Anadolu ve Sivas'ta ki buğday üretim rekoltesinin düşmesine neden olacaktı. Hatta meralardaki ot ve çayırların tamamı yok olma tehlikesi içerisindeydi. Ama bu son yağışların yağmasıyla ve ardından güneşin açması ile birlikte buğdaylarımız ve yem bitkilerimiz kendilerini toparlamaya başladı. Kurak geçen kış ayları nedeni ile ürünlerimizde hasar oluştu. Oluşan bu hasar ürünlerimiz de yüzde 20 ila 30 arası bir verim kaybı oluşturdu. Bir an önce, oluşan bu küresel ısınmalardan dolayı iklim değişikliklerine karşı, üniversitelerimizin çalışmalarına başlaması gerekiyor. Bizimde çiftçimizi bu yönde hazırlamamız gerekiyor.'şeklinde konuştu.