Aşı karşıtlığı, koronadan daha tehlikeli hastalığı artırdı

Dünyada giderek artan aşı karşıtlığı özellikle bitme noktasına gelen kızamık konusunda ciddi biçimde kendini göstermeye başladı.

Aşı karşıtlığı, koronadan daha tehlikeli hastalığı artırdı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Sağlık Bakanlığı 2019 Sağlık İstatistik Yıllığını açıkladı.

Yıllığın ayrıntıları şöyle oldu: "2018 yılında hiç sıtma vakası görülmezken, 2019 yılında bu rakam yabancı vaka nedeniyle 279 oldu. 112 kişide AIDS görüldü. 2018’de 11 bin 576 olan verem vakaları 11 bin 247’ye geriledi. Kızamık vaka sayısı giderek yükseldi. 412’si yerli, 304’ü yabancı toplam 716 olan vaka sayısı 2019’da 2 bin 905 oldu. Bunun 1958’i yerli, 947’si ise yabancı vakalardan oluştu. Kızamık Kızamıkçık Kabakulak (KKK) aşılama oranı 2018’de yüzde 96 iken 2019’da yüzde 97’ye yükseldi."

Aşılama oranının artmasına rağmen vaka sayılarındaki yükselişi değerlendiren Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan şunları söyledi:

AVRUPA’DAN BULAŞIYOR

"2007 ile 2011 arasında bütün dünyada kızamığı azaltma kampanyası başlatıldı. Bu aşılama ile Türkiye’de 280 binler civarında olan yıllık kızamık vaka sayısı dört yıl boyunca 4 ile 7 arasında seyretmeye başladı. Daha sonra Avrupa’da aşı reddi nedeniyle kızamık salgını oldu. 2011’de İstanbul’da Fransız turistin kapalı çarşıda bir kuyumcuya bulaştırmasıyla Türkiye’de de vaka sayıları artamaya başladı. 2013’te tüm dünyada ve Türkiye’de bir salgın yaşandı. 2013’te yıllık vaka sayımız 7 binin üzerine çıktı. Sonra tekrar dünyada aşı retleri ile mücadele başladı. Ülkeler zorunlu aşı yasaları çıkardılar. Kızamık aşısı olmayan çocukları okullara almadılar. Hatta Amerika’da toplu yerlere kızamık aşısı olmayanların girmesi engellendi.

KORONADAN DAHA TEHLİKELİ

2017 yılında Türkiye’de de aşılama oranları yüzde 98’den yüzde 96’lara düştü. Doğal olarak vaka sayıları arttı. 2019’da en son yüzde 97’ye 2020’de yüzde 98’e çıktı. Kızamığın bir özelliği de dalgalanarak seyretmesi. 5-10 yılda bir de pik yapıyor. COVID’den çok daha tehlikeli bir hastalık. COVID’de bir kişi 3 kişiye bulaştırırken, kızamıkta 18 kişiye bulaştırıyor. COVID’de toplumsal bağışık için yüzde 50-60 yeterli olurken, kızamıkta yüzde 95 olması gerekiyor. Bu kadar yüksek aşılamayı su çiçeğinde yapsanız hastalığı bitirirsiniz ama kızamıkta bitiremiyorsunuz. Bir grup insanın ‘Ben çocuğumu aşılatmıyorum’ deme hakkı yok, çünkü aşılanmayan her çocuk başka çocukların, insanların da sağlığını tehlikeye atıyor. Yani siz aşılama oranlarını yüksek tutsanız da bir yerlerde aşı reddi varsa hastalık gelip sizi bulabiliyor. 2017’de Türkiye’de 23 bin kişi aşı reddi yapmıştı. Görülen kızamık türü Ortadoğu kökenli değil, Avrupa’da görülen tip ama aşılamayı yüzde yüze çıkarırsak bizde daha az görülecektir.

YASA TEKLİFİ HAZIR

Aşı karşıtı gruplar uğraşır ve aşı olmama oranını yüzde 5’lere çıkarırlarsa o zaman salgın başlar. Bu nedenle Türkiye’de zorunlu aşı yasa teklifi hazırlandı. Şu anda bekliyor ama zorunda kalınırsa devreye sokulacak."

KAYNAK:HÜRRİYET GAZETESİ