Atlar 'Ojeli' seyislere emanet

Elazığ Hipodromu'nda, Türkiye'nin ilk lisanslı kadın seyisleri olmak amacıyla eğitim gören 40 kursiyer, pistlere çıkmak için gün sayıyor.

Atlar 'Ojeli' seyislere emanet
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Erkeklerin egemen olduğu sektörlerde bir bir boy gösteren ve sayısız başarılara imza atan kadınlar, şimdilerde asaletin timsali atlara anne şefkati yaklaşıyor.

Elazığ Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü, Türkiye Jokey Kulübü, İŞKUR, Elazığ Hipodrom Müdürlüğü, Fırat Üniversitesi ve Milli Eğitim İl Müdürlüğünce hazırlanan "Kırsalda kadın seyisler yetişiyor" projesi kapsamında "Atlar emin ellerde" sloganıyla yola çıkan 40 kadın, 6 Mart'tan bu yana aldıkları hem teorik hem de uygulamalı eğitimle Türkiye'nin ilk sertifikalı kadın seyisleri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

10 Mayıs'ta mezun olmaya hazırlanan hipodromun seyis adayları, sabah makyaj yapıp tulum giydikten sonra haranın yolunu tutuyor. Bakımını yaptıkları atların yarışlarını da kaçırmayan kadın seyis adayları, mesleklerine göz koydukları erkek seyislerden işin sırrını bir bir öğreniyor, tecrübenin üzerine sevgilerini de katarak atlarla ilgileniyor.

Kursa başlama serüvenini anlatan 21 yaşındaki Gamze Özbey, ilk başlarda atlardan korktuğunu, çevresindeki insanların da eleştirdiğini söyledi.

Bu tepkilere aldırış etmeden kursa devam ettiğini ve seyisliği çok sevdiğini dile getiren Özbey, "Bu mesleği bırakmaya da hiç niyetim yok. Artık erkek seyisler düşünsün kadın seyisler geliyor." dedi.

Kursiyerlerden 36 yaşındaki Aslı Erdem, evlendikten sonra eşinin atlarına duyduğu ilgi üzerine bu eğitime katılmaya karar verdiğini belirtti.

İlk zamanlarda atlardan çekindiğini ifade eden Erdem, şöyle konuştu:

"Genelde kendimi arka plana atıyordum. Atlarla daha yakınlaştıkça daha korkusuz oldum. Atın hisleri ile hislerim birleşmeye başladı, korku falan kalmadı. Benim çocuklarım var. Anne duygusuyla çocuklarım gibi sevgi ile yaklaşıyorum. Zaten hisli hayvanlar, o da sizin hislerinizi bildiği için daha da bağımlılık oluyor."

Türk dili ve edebiyatı öğretmenliği bölümü mezunu 32 yaşındaki Fevziye Arslan da, kursa gelerek korkuları ile yüzleştiğini ve bu sayede korkusunu yendiğini kaydetti.

Sevgiyle yaklaşınca atların anlatıldığı gibi duygusal hayvanlar olduğunu anladığını aktaran Arslan, "Çevremden çok tepki aldığımı söyleyebilirim. İşin seyri proje ses getirmeye başlayınca değişmeye başladı. Umduğumuz başarıları elde etmeye başladıktan sonra bize yönelik tepkilerde değişti." dedi.

"ATLARIN RUH YAPISI, KADINLARIN RUH YAPISINI ANDIRIYOR"

Çocukluktan beri atları televizyonlardan gördüğünü ve hayranlık beslediği dile getiren 32 yaşındaki Ayşegül Kaşu, bu hayvanlarla hikayesinin kurs ile başladığını söyledi.

İlk başlarda teorik eğitimler aldıklarını ve sıkıldığını belirten Kaşu, şunları kaydetti:

"Daha öncesinde atlarla hiç binmedim. Atlarla hikayem burada başladı. Hatta küçük bir ısırık yedim ama atla terapide o bana terapi oldu ben ona oldum. Yaptığının yanlış olduğunu ona öğrettim. Zaten konuştuğunuz zaman anlıyorlar. Atların ruh yapısı, kadınların ruh yapısını andırıyor. Atlar özgürlüğüne sahip ve bayanlar da öyle. Erkeklerin atlara dokunuşu farklı bizim dokunuşumuz farklı."

Kursiyerlerden 22 yaşındaki Aslıhan Güneş ise Fırat Üniversitesi Atçılık ve Antrenörlük Bölümünde okuduğunu, atları daha iyi anlamak için ise kursa yazıldığını söyledi.

"KADIN İSTİHDAMININ ÖNÜNÜ AÇMAK İSTEDİK"

Elazığ Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü veteriner hekimlerinden proje koordinatörü Yezdan Uzunoğlu, 10 Mayıs'ta sona erecek proje ile Türkiye'nin ilk lisanslı kadın seyislerinin mezun olacağını söyledi.

Uzunoğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'de erkek egemen bir sektörde kadın istihdamının önünü açmak istedik. Avrupa ve ABD'de seyislerin yüzde 80'inden fazlası kadın. Türk kadının geninde olan anneliğin duygusal yapısını neden biz kendi atlarımıza aktarmayalım dedik ve böyle bir projeye başladık."