Başkan Deniz 24 Haziran seçimlerini değerlendirdi

Memur-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, 24 Haziran seçimlerinde milletin, siyasetin tartışmasız tek hakemi, egemenliğin kayıtsız şartsız hakimi olduğunu bir kez daha kayıt altına alındığını belirtti.

Başkan Deniz 24 Haziran seçimlerini değerlendirdi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Memur-Sen Adıyaman Şube Başkanı Ali Deniz, 24 Haziran seçimlerinde milletin, siyasetin tartışmasız tek hakemi, egemenliğin kayıtsız şartsız hakimi olduğunu bir kez daha kayıt altına alındığını belirtti.

24 Haziran seçimlerini değerlendirerek açıklamalarda bulunan Memur-Sen Aıdyaman Şube Başkanı Ali Deniz, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinde oluşan tablo, hükumet sistemi değişikliğinin ne kadar gerekli ve önemli olduğunun ortaya konulduğunu vurguladı.

Başkan Deniz, “24 Haziran seçimlerinin kesinleşmesiyle fiilen hayata geçecek olan Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemiyle birlikte vesayet aparatlarından arınmış, koalisyon tehdidinden sıyrılmış, yasama ve yürütme arasındaki görev farklılıkları netleşmiş, kuvvetler ayrılığının olması gerektiği şekilde inşasını sağlamış Türkiye, gerçeğinin üreteceği fırsat ve imkanları, en yüksek düzeyde ve en etkin şekilde kullanarak hem yeni Türkiye hem de dünya 5’ten büyüktür paradigmasını içkin yeni dünya hedefine doğru daha hızlı bir yolculuk gerçekleştirileceğine inanıyoruz.

Milletimiz, son on beş yıllık süreçte sessiz devrimlerle, Türkiye’nin yönünü yeni Türkiye’ye çeviren, kapasitesini güçlü Türkiye’ye doğru yükselten, iradesini büyük Türkiye olarak deklare eden Recep Tayyip Erdogan’a 24 Haziran’da bir kez daha güvenini deklare etmiştir.

Türkiye’de kutuplaşma ve kamplaşma var cümlelerinin anlamsızlığı 24 Haziran seçimleri sürecine yönelik olarak partiler arasında kurulan ittifaklarla ortaya konulmuştur. Fikirleri, tercihleri, partileri ayrı olsa da birlikte yaşama, geleceğe birlikte yol alma ve farklılıkları zenginlik hanesine yazma konusundaki tavrıyla milletimiz, Anadolu’nun kutuplaşma değil kucaklaşma, kamplaşma değil uzlaşma iradesini hem sandığa hem de hayatın bütün alanlarına yansıtma konusundaki maharetini göstermiştir.

24 Haziran seçimlerinin sonuçlarını kazananlar ve kaybedenler ya da sevinenler ve üzülenler olarak değerlendirmek yerine her aday ve parti kendisine tevdi edilen görevleri, kendisinden beklenenleri, kendisi tarafından deklare edilenleri en iyi, en doğru ve en hızlı şekilde yerine getirmeye dönük muhakeme ve istişare süreçlerine zaman ayırmalıdır.

Milletimizin seçimlerde seçmen sıfatıyla farklı siyasi partilere ve eğilimlere destek vermesini demokratik seçme hakkının gereği olarak görmek ve saygı göstermek hem bütün siyasi partilerin hem de bütün bireylerin ortak eylemi olmalıdır.

Seçim sonuçlarıyla oluşan millet iradesine ve oluşacak tek partili hükumet idaresine saygı göstermek de, demokratik olgunluğun, demokrasi kültürünün gereğidir.

Seçim sürecinde adaylar ve siyasi partiler tarafından yayımlanan deklare edilen seçim vaatlerinin her birini genelinde millete özelde ilgili kesimlere verilen söz olarak görmek gerektiği tartışmasızdır. Bu çerçevede, hem bütün kamu görevlilerine yönelik hem de bazı unvan ve görevler özelinde kamu görevlilerinin bir bölümüne verilen vaatlerin ivedilikle gerçekleştirilmesine yönelik tutum öncelikli beklentimizdir.

Güçlü Türkiye hedefinin güçlü kamu yönetimi ve güvenceli kamu personeli sistemi ile mümkün olabileceği gerçeğini ıskalamayan, güçlü meclis pratiğinin sivil toplumun demokratik katılımıyla hayata geçeceğini unutmayan bir yaklaşımın bugünden itibaren önümüzdeki beş yıllık süreçte her an ortaya konulmalıdır. Bu değerlendirmeler ışığında yeni dönemin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz” diye konuştu.