'Batık Şehir' de oluşan tahribat ilk defa görüntülendi
Elazığ'ın Sivrice ilçesinde doğunun gizli denizi olarak bilinen ve 24 Ocak'ta meydana gelen depremden sonra su seviyesi yükselen Hazar Gölü'nde görünmez olan batık şehre dalış yapılarak, oluşan tahribat ilk kez görüntülendi.
Hazar Gölü’nde 1890’lı yıllarda oluşan depremle beraber sular altında kaldığı tahmin edilen ve geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan batık şehir birçok dönemin izlerini barındırıyor. Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kabulü için UNESCO’ya da daha önce başvurusu yapılan batık şehrin görünen kısmı suların yükselmesiyle tamamen görünmez hale geldi. 24 Ocak’ta Sivrice merkezli 6.8’lik depremden sonra su seviyesinin yükseldiği gözlenen gölde, kale surları da kuş bakışı görünmemeye başladı. Uzun bir aradan sonra su altına dalış yapan eğitmenler, ilk kez batık şehirde depremden sonra oluşan tahribatı görüntüledi.
Depremin ilk gününde su seviyesinin 2 metreye kadar yükseldiğini anımsatan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Dalış Eğitmeni Suat Toksun, “Yaklaşık 15 yıldır dalış okulumuz var. Her yıl ‘batık kente’ dalış yapıyoruz. Fakat bu sene depremden sonra bizim için farklı bir dalış oldu. Batık kentte depremden önce ve sonrasında fark var. 24 Ocak Elazığ depreminin sabahı Sivrice’ye gittim ve su seviyesi 2 metreye yakın yükselmişti. Sonrasında su çekilmişti ama şu anda geçen senelere nazaran batık şehir yaklaşık 1 metre daha fazla derinde” dedi.
Depremden sonra yaptıkları ilk başarılı dalış ile birlikte batık şehirde tahribatların oluştuğunu gözlemlediklerini belirten Toksun, “24 Ocak’tan sonra biz yazın da dalış denemesi yaptık fakat hem su seviyesi yüksekti hem de görüş mesafesi çok kısaydı. O yüzden görüntü alamadık, hatta bir seferde batık şehri de bulamamıştık. Bugünkü dalışımızda çok güzel bir çekim yaptık. Batık şehirde önceki haline nazaran değişiklikler var. Duvar kalınlıkları 1 metreye yakın olmasına rağmen ayrılıklar vardı ama depremden sonra daha fazlalaşmış. Onun dışında çok büyük hasar olmamasına rağmen yıkıntılar var, yerlere taşlar düşmüş ve tamamen birleşen duvarlar da var. Biz depremden sonraki dalışımızda şunu gördük, 13. yüzyılda yapılmasına rağmen ağır bir hasar almamış, çok hafif hasar almış. Bu da demek oluyor ki o dönemde yapılan yapılar, bu dönemde yapılanlardan daha sağlam” diye konuştu.