Bebeklerde otizm spektrum bozukluğu belirtilerine dikkat
Uzman Fizyoterapist İmran Erkanat Toylan, son yıllarda yapılan araştırmalarda prematüre bebeklerin uzun dönem takiplerinde otizm spektrum bozukluğuna ait belirtilerin tespit edildiğini belirtti.
Uzman Fizyoterapist İmran Erkanat Toylan, son yıllarda yapılan araştırmalarda prematüre bebeklerin uzun dönem takiplerinde otizm spektrum bozukluğuna ait belirtilerin tespit edildiğini belirtti.
Duyu Evi Fizyoterapi Hizmetleri Kurucu Müdürü Uzman Fizyoterapist İmran Erkanat Toylan, “Otizm spekturum bozukluğu anne karnında , doğumdan hemen sonra ya da genetik özellikler sebebi ile sözel olan ya da sözel olmayan iletişimde, sosyal etkileşimde öz bakım becerilerinde bozukluğa yol açan , tekrarlayıcı davranışlar ve kısıtlıyıcı sosyal aktiviteye sebep olan bir beyin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır. Spektrum denmesinin sebebi hafif takıntılı davranışlardan konuşma ve öğrenme bozukluğuna kadar geniş bir yelpazeyi kapsamasıdır” dedi.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda prematüre bebeklerin uzun dönem takiplerinde otizm spektrum bozukluğuna ait belirtilerin tespit edildiğin kaydeden Bobath terapisti- duyu bütünleme terapisti ve Uz. Fzt. İmran Erkanat Toylan, “Yaşamın ilk 3 yılı hatta ilk bir yılında belirtileri gözlemlenmektedir. Dikkatli yapılan gözlemler bebeklerde sosyal iletişime ait, soyut düşünmedeki zorlukları, tekrarlayıcı davranışları tespit edebilmektedir. Hareket becerisinde yavaşlık olabildiği gibi normal hareket becerisine sahip ancak sözel olan ve sözel olmayan iletişimde bulgular verebilir. Genelde aileler 2 yaşında konuşamadığı için bir arayış içine girerler. Ailelerin çoğunda hikayelerini dinlediğimizde iletişime ait ve takıntılı davranışlara yönelik oldukça ipucu verirler” diye konuştu.
Uzman Fizyoterapist İmran Erkanat Toylan, ilk bir yıl içindeki erken belirtileri şöyle sıraladı:
“İlk 3 ay içinde göz kontağının olmaması; Sosyal gülümsemenin olmaması; Oyuncaklara ilginin azlığı ya da olmaması; Sakinleştirilmekte zorlanılan bebekler; Ce-ee gibi oyunlara karşı tepkisizlik; Yüz mimiklerini ve jestleri taklit etme becerisindeki yetersizlik- yoksunluk; Babıldama- agulamanın olmaması; İsmi seslenildiğinde tepki vermeme; Oyunu çeşitlendirememe ve sürekli aynı oyuncak üzerine yoğunlaşma.
1-3 yaş arasındaki belirtiler: Aynı kıyafeti ya da benzer kıyafeti giymek isteme, farklı dokudaki materyallere karşı hassasiyet; Yemek yeme ile ilgili sorunlar; Çevreye karşı ilgisizlik; Akıcı konuşmanın olmaması; İletişimi başlatamama ve kendini ifade etmede yaşanan zorluklar, bunlara bağlı olarak agresif davranışlar; İlk 3 yaş içinde başlanan erken tanı ve eğitim süreci çocuğun sosyal hayata adaptasyonu sağlamak ve öğrenme becerilerinin geliştirilmesi açısından çok önemlidir.”
Uzman Fizyoterapist Toylan, “Tedavi süreci içinde çocuğun yapılan değerlendirmesi çerçevesinde tamamen bireysel hazırlanmış yoğun bir eğitim planıyla oyun terapisi, duyu bütünleme, uygulamalı davranış analizi temelli terapi yöntemleri ile çocuğun bilişsel, duyusal ve fiziksel olarak desteklenmesi önerilir” şeklinde konuştu.