Besin zincirindeki azalma Hazar Gölü'ndeki martı ölümlerini tetikledi

Fırat Üniversitesi (FÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Akın Temizer, Hazar Gölü çevresindeki martı ölümlerinin, kuraklık ve insan hareketliliğinin azalmasından kaynaklandığını tespit ettiklerini bildirdi.

Besin zincirindeki azalma Hazar Gölü'ndeki martı ölümlerini tetikledi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Temizer, Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bulunan Hazar Gölü faunasında son birkaç aydır martı ölümlerinin görüldüğünü, bu durumun hem ilçe sakinlerini hem de göle gezintiye gelen ziyaretçileri tedirgin ettiğini söyledi.

Üniversite olarak göl çevresinde yaptıkları araştırmada martı popülasyonunda son iki yıldır gözle görülür bir artış olduğunu tespit ettiklerini ifade eden Temizer, buna karşın kuraklık ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle göl çevresindeki insan faaliyetlerinin azalmasından dolayı martıların besin bulmakta güçlük çektiğini gözlemlediklerini aktardı.

Besin zincirindeki kopuşun diğer bir nedeninin, mevsim normalleri üzerindeki sıcaklıklardan dolayı göl yüzeyinin fazla ısınmasıyla balıkların derinlere inmesinden kaynaklandığını aktaran Temizer, şunları kaydetti:

"Turistik amaçla buraya gelen insanlar ekmek veya çeşitli gıda atıklarıyla bu martıları besliyordu. Pandemiden dolayı insanlar kırsal bölgelere, su kenarlarına çıkamadıkları için besin zincirinde bir azalma oldu ve hayvanlar aç kalmaya başladı. Kuraklığın da etkisiyle besin zincirinin bozulmasından dolayı zayıf olan nesiller ölüyor. Üreme periyodunun sona erdiği bu aylarda aşırı sıcaklardan dolayı balıklar da popülasyon olarak suyun derinlerine kaçmışlardır. Zaten üreme olmadığı için ufak balık da yok. Martılar özellikle balıklarla beslendiği için bu dönemde balık da yakalamıyorlar. Martı popülasyonu çokça arttığı için artan sayının aksine besinde bir azalma söz konusu."

"HER CANLI GİBİ MARTILARIN DA KORUNMASI GEREKİR"

Temizer, insan faaliyetleri yüzünden çevrenin kirlenmesinin ekosistemin dengesini bozarak küresel ısınmaya yol açtığını ve bu durumun da tüm canlıları tehdit ettiğini ifade etti.

Doğada bitki ve hayvanlar gibi tüm canlıların, ekolojik dengenin sağlanmasında bir rolü olduğunu dile getiren Temizer, "Her canlı gibi martıların da korunması gerekir. Sulak alanların bana göre en büyük koruyucu çöpçüleri, o bölgeyi temiz tutan canlıları martılardır. Martıları lütfen yakalamayalım, onlara eziyet etmeyelim ve zevk için bunları vurmayalım. Bazı avcılar bunları tüfekle vuruyor. Ölen bir canlı, hastalığa etken oluyor zaten. Çünkü ortamdaki atık maddeleri martılar temizliyor." şeklinde konuştu.

"VİRAL ETKİ YOK"

Sivrice Kaymakamı Yunus Emre Vural da son birkaç aydır Hazar Gölü çevresinde görülen martı ölümlerinden dolayı ilgili kurumlarla iletişime geçerek konunun araştırılmasını istediklerini belirtti.

Fırat Üniversitesi akademisyenlerinin ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü uzmanlarının bölgede araştırma yaptığını aktaran Vural, şöyle konuştu:

"Hazar Gölü'ndeki bu martı ölümlerinin herhangi bir virüs veya salgın hastalıklar sebebiyle olmadığını tespit ettik. Geçtiğimiz yıllarda da buna benzer ölümlerin gerçekleşmiş olduğunu çevre sakinlerinden öğrenmiştik zaten. Popülasyonun çok hızlı artması ve yiyecek kaynaklarının çok kıt olması sebebiyle dönemsel bazlı ölümler meydana gelmiştir, bunlar her yıl meydana gelmektedir. Bu yıl pandemi sebebiyle insan popülasyonunun çevrede çok azalması, bu kuşları besleyen insanların azalması sebebiyle ölüm sayısı bir miktar fazla olmuştur. "

Vural, bu yılki kurak iklim şartlarının da martıların yaşamını olumsuz etkilediğini, son günlerde hava sıcaklarındaki düşüş ve ülkede normalleşme süreciyle göl çevresindeki insan faaliyetlerinin arttığını ve  böylece martı ölümlerinin büyük oranda azaldığını sözlerine ekledi.