Bingöl'de 'Zaza Tarihi Ve Edebiyatı' paneli

Zazaların menşei, göç hareketleri ve kurmuş oldukları beylikler başlıklı tebliğini sunan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde görevli Abdullah Demir, Zazaların büyük bir coğrafyaya dağıldığını ve birçok yerde beylikler kurduğunu söyledi.

Bingöl'de 'Zaza Tarihi Ve Edebiyatı' paneli
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Zazaların menşei, göç hareketleri ve kurmuş oldukları beylikler başlıklı tebliğini sunan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde görevli Abdullah Demir, Zazaların büyük bir coğrafyaya dağıldığını ve birçok yerde beylikler kurduğunu söyledi.

Bingöl Üniversitesi kuruluşunun 10. yıl etkinlikleri kapsamında “Zaza Tarihi ve Edebiyatı” paneli düzenlendi.Kongre merkezinde düzenlenen panele, Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde görevli Abdullah Demir, Araştırma Görevlisi Murat Alanoğlu, Öğretim Görevlisi İbrahim Dağılma ve Şair Hasip Bingöl katıldı.

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğünde görevli Abdullah Demir, Zazaların büyük bir coğrafyaya dağıldığını ve birçok yerde beylikler kurduğunu aktardı.

Demir, “Her ne kadar tarihi kaynaklarda ‘Zaza’ kelimesine az rastlanılsa da Zazaları, hanedanlar vasıtasıyla tanıma fırsatı buluyoruz. Eski devletlerin birçoğunun hanedanlarının ismiyle anıldıkları bilinmektedir. Buna örnek olarak Emevi, Abbasi, Eyyubi, Selçuklu, Osmanlı devletlerini gösterebiliriz. Haliyle modern çağda hanedan devletler yerine daha evrensel isimler kullanılarak yeni devletler kurulmuştur. Zaza veya dimili adıyla tarihte ortaya çıkmış bir devlet olmasa da birçok yerde bunların kurduğu emirliklere rastlamaktayız. Ayrıca Sasani İmparatorluğu’nun Zazalar tarafından kurulduğu bilinmektedir” dedi.

Pazuki beylerinin Çapakçur ve çevresinde uzun süre hüküm süren Süveydi Beyleriyle aynı soydan geldiklerine dikkat çeken Demir, “Pazukiler Safevi döneminde Hınıs, Tekman, Muş ve Adilcevaz bölgesine kadar nüfuzlarını artırmış bu bölgelerin tamamını hâkimiyetlerine almışlardır” şeklinde konuştu.

Araştırma Görevlisi Murat Alanoğlu ise ‘ Osmanlı Klasik döneminde Zazalar, İdari ve İktisadi Düzen başlıklı araştırmasında Yurtluk-Ocaklık ve Hükümet olarak idare edilen Zaza bölgelerinden söz etti.

Zaza kelimesinin Dımıli, Kırd, Kırmanc gibi kelimelerden daha eski olduğunu belirten Alanoğlu “ 1653’te Evliya Çelebi Lisan-ı Zaza ifadesini kullanıyor. Yine 1770 tarihli Halep Şeriyye Sicili’nde Zaza ifadesi geçmektedir. Kırd ve Kırmanc kelimeleri eski kaynaklarda geçmiyor. Kırd kelimesi ilk olarak Ehmed-i Hasi’nin Mewlid’inde geçiyor “ diye konuştu.

Zazaca’nın yazılı tarihinin eski olmadığını belirten Hasip Bingöl, şiir başlığıyla yayınlanmış 80 civarında Zazaca eserin olduğunu, bunların da çoğunun 2000’lerden sonra yazıldığını söyledi. Bingöl, günümüzde artık bir Zaza Edebiyatı müktesebatı oluştuğunu dile getirdi.

Modern Zaza Edebiyatı’nın son 20-25 yılda meydana geldiğini vurgulayan Öğretim Görevlisi İbrahim Dağılma ise Zaza dilinde 60 civarında hikaye ve 25 civarında romanın yazıldığını söyledi.