Çölyak hastalığına dikkat!

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, çölyak hastalığına dikkat çekti.

Çölyak hastalığına dikkat!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, çölyak hastalığına dikkat çekti.

Son yıllarda glütensiz beslenmenin moda haline geldiğini ve hatta gıda sektörü de pazarlama taktiği olarak kullanır olduğunu anlatan Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, “Bireylerin glütenden kaçınmalarındaki ana nedenlerden biri çölyak hastalığı, ikincisi glüten hassasiyeti ve üçüncüsü de dermatit herpetiformis (bir deri hastalığı) gibi geçerli sağlık sebepleridir. Bu tür hastalıklarda glüten ince bağırsakta inflamasyona (iltihaplanma) sebebiyet verir. Bazı kanıtlar glütensiz bir diyetin bazı irritabl bağırsak sendromu, glüten ataksisi (bir nörolojik bozukluk), Tip 1 diyabet ve HIV ile ilişkili enteropatisi olanlarda da yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Bunların ötesinde glütensiz bir diyetin herhangi bir sağlık faydası sunduğunun kanıtları azdır. Glütensiz bir diyetin sağlıklı olması hangi glütensiz besinleri seçtiğinize, bunları ne kadar sıklıkla yediğinize ve diğer besin seçeneklerinizin sağlıklı olup olmadığına bağlıdır. Glütensiz beslenme yanında yenen daha fazla kırmızı et, tam yağlı süt ürünleri, nişastalı sebzeler, şeker ve yağ yüksek kolesterole, doymuş yağ, sodyum ve istenmeyen kalori alımlarına yol açar. Herhangi bir rahatsızlığınız yoksa komple glütensiz bir diyete girmeden de buradaki birbirinden çeşitli besin değeri zengini glütensiz tahıllara beslenmenizde yer verebilirsiniz” dedi.

Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı, hangi tahılların glüten içerip, hangilerinin içermediği hakkında bilgi sahibi olunması gerektiğini ifade ederek açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Glüten içerenler: buğday, çavdar, arpa, malt, bulgur, kuskus, durum buğdayı, irmik, matzah, tritikale, spelt ve kamut. Örneğin; Tritikale buğday ve çavdardan yapılmış bir çapraz hibrittir (melez). Bu tür tahıllar bazen (glütensiz diye belirtilmediği durumlarda) yulaf vb. glütensiz herhangi bir tahılla çapraz kontaminasyona (bulaşma) maruz kalmış olabilir. Böyle bir durum glüten içermeyen bir ürünü glüten içerir hale getirir.

Glütensiz tahıllar: darı, yulaf, kinoa (teknik olarak bir tohum), amaranth, pirinç, yabani pirinç, karabuğday, sorghum ve teff, glütensiz unlar (pirinç, soya, mısır, patates, fasülye).

Mutfaktaki glüten içeren ürünlerden kurtulun.

Buzdolabınızı, kilerinizi kontrol edin. Buğday unu gibi bariz akla gelen ürünlerin yanı sıra hazır olarak aldığınız paketlenmiş ve işlenmiş tüm besinlerin besin etiketlerini kontrol edin. Örneğin soya sosunun ilk bileşeni genellikle buğday olur, bunun dışında atıştırmalık ürünlerde, soslarda, salata soslarında, kahvaltılık gevreklerde vb. bulunabilir.

Glütensiz, yapabileceğiniz pratik tarifler bulun ve bir alışveriş listesi oluşturun.

Kinoanın tadını merak mı ediyordunuz işte size besin değeri açısından zengin bu besini diyetinize ekleme şansı. Glütensiz bir diyet nişasta veya tahıl içermeyen bir diyet olmak zorunda değildir. Mısır ve patates bu ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olur. Doğal olarak etler, baklagiller, meyve ve sebzeler glütensizdir. Belki glütensiz diyet 5-7 porsiyon günlük meyve ve sebze ihtiyacınızı da karşılamaya yardımcı olacaktır.

Glutensiz ürünler satan marketleri ya da internet sitelerini keşfedin.Besin etiketleri okumayı alışkanlık haline getirin.

Glütensiz markalara kısa sürede aşina olacaksınız. Glütensiz makarna, kraker, waffle vb. ürünler ilk etapta glüten içerenleriyle karşılaştırdığımızda alıştığınız lezzette gelmeyebilir. Birkaç deneme, yanılma ve alışma sürecinden sonra size uygun olan ürünü rahatlıkla seçebileceksiniz. Besin etiketlerini muhakkak okuyun glütensiz olan ürünlerde zaman zaman glüten içeren muadilleri gibi yüksek oranda rafine karbonhidrat, yağ, şeker ve tuz içerebilir, protein içerikleri düşük olabilir. Hazır ürünleri arada tat değişikliği olsun diye kullanın, sürekli tercih etmeyin.

Evinizin dışında da glütensiz yaşam tarzını benimseyin.

Evi glütensiz güvenli bir sığınak haline getirdik sıra dışarıda gezerken de glütensiz kalmanın yollarını bulmakta. İlk başlangıç noktası size en yakın olan kişinin bu konudaki bilincini yükseltmek. Aileniz ve arkadaşlarınız siz açıklamadığınız müddetçe anlamayabilir. Bazıları diğerlerinden daha anlayışlı olabilir. Kısıtlayıcı yönlerinden ziyade pozitif yönlerine odaklanın ve nasıl daha iyi hissettiğinizi ya da hissedeceğinizi açıklayın. Artık dışarıda yemek çok daha kolay hale geldi çünkü gün geçtikçe daha fazla restoran menülerine glütensiz yemek alternatiflerini koymaya başladı. Gideceğiniz yerin menüsüne bile online olarak ulaşıp önceden bilgi sahibi olabiliyorsunuz.”