Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın astronot için isim çağrısına Bahçeli'den öneri geldi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, astronot ya da kozmonot kelimelerini kullanmak yerine Türkçe isim kullanalım çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın astronot için isim çağrısına Bahçeli'den öneri geldi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Siyasilerden bu çağrıya ilk öneri MHP lideri Devlet Bahçeli'den geldi. Bahçeli, astronot yerine "Cacabey" isminin kullanılmasını önerdi.

Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gökyüzüne bak ayı gör" ifadeleriyle Türkiye'nin ilk Milli Uzay Programı'nı açıkladı. Programda konuşan Erdoğan, "Madem ki bir vatandaşımız uzaya girecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine Türkçe karşılık bulmak gerekiyor. Buradan dilbilimcilerimize çağrıda bulunuyor ve diyorum ki, gelin Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım" ifadelerine yer verdi.

BAHÇELİ 'CACABEY' İSMİNİ ÖNERDİ

İsim çağrısı için sosyal medyada binlerce paylaşım yapılırken siyasilerden ilk öneri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. Bahçeli yaptığı açıklamada "Cacabey" isminin kullanılmasını önerdi.

CACABEY KİMDİR?

Nurettin Cibril Bin Cacabey, 1240-1301'de Selçuklular döneminde Keyhüsrev zamanında Kırşehir emiri olan Türk devlet adamıdır.

Cacabey, küçük yaşlarında üstün yetenekleri ile devrin önde gelenlerinin dikkatini çekmiştir. Kırşehir'de devrin fakültesi gözüyle bakılan Cacabey Medresesi'ni yaptırmıştır. Yönetim işlerinde Türkçe konuşan ve yazışmalarında Türkçe kullanan Cacabey, Cacabey Medresesi'nde de Türk dilinde eğitim verilmesini sağlamıştır.

Genç yaşında başarısını gösteren Cacabey, kısa zamanda büyüklerin arasında yer almaya başladı. Mevlana yazdığı bir mektupta, Cacabey'in yeteneklerine ve başarılarına övgüde bulunmuş ve kendisiyle bir araya geldiği meclislerde de bu konuyu dile getirmiştir. Cacabey, kendi idaresinde yaşamakta olan Hacı Bektaş Veli ile ilgilenmiş onu himaye etmiştir. Anadolu'da birçok hayır kurumu ve ayrıca cami, zaviye gibi pek çok kamusal yapının da onarımını yaptırmıştır. Cacabey, 1301 yılında Bizanslılara karşı savaşırken ölmüştür. Cenazesi, Kırşehir'e getirilerek yaptırdığı medresenin yanındaki türbeye defnedilmiştir.