Diş Hekimi Dündar Özbaylar: 'Diş estetiği çok önemli'
Diş Hekimi Dr. Dündar Özbaylar, Diş Estetiğinin önemine vurgu yaparak estetiğin güzelliği ve güzelliğin insan zihnindeki ve duygularındaki etkileri ile konu olarak alan felsefe kolu olup, mantık, hakîkate ermek için akla nasıl kılavuzluk ediyorsa, estetik de güzeli bulmak için duyguya yol gösterdiğini belirtti.
Diş Hekimi Dr. Dündar Özbaylar, Diş Estetiğinin önemine vurgu yaparak estetiğin güzelliği ve güzelliğin insan zihnindeki ve duygularındaki etkileri ile konu olarak alan felsefe kolu olup, mantık, hakîkate ermek için akla nasıl kılavuzluk ediyorsa, estetik de güzeli bulmak için duyguya yol gösterdiğini belirtti.
Dr. Özbaylar, Diş estetiğinin dişlerin görünümlerindeki veya yapılarındaki sorunların giderilmesi amacıyla çeşitli diş hekimliği branşlarının tek tek veya birbirleriyle uyumlu bir şekilde kullanılması olduğunu ifade ederek, “Ancak, hepsinin ortak noktası, güzelin insanı olumlu etkileyen bir değer olarak görülmesidir. Estetik sorunlar: Dişlerin renklerindeki bozukluklar , Dişlerin şekillerindeki bozukluklar Dişlerin konumlarındaki bozukluklar, Diş eksiklikleri Diş etleriyle ilgili sorunlar, Çenesel uyumsuzluklar” dedi.
Diş Hekimi Dr. Dündar Özbaylar, diş estetiği uygulamaları ve dişlerde yapılabilen estetik uygulamalar konusunda şunları kaydetti;
“Seramik dişler: taşıyıcı bazası metal olmayan şeffaf ve diş minesine çok benzeyen seramik dişler Işık geçirme özelliği olduğu için doğal dişten ayırmak mümkün değildir. Metal desteksiz IPS köprüler: Güçlendirilmiş porselenin özel makinalarda sıkıştırılması ile elde edilir. Özellikle ön dişlerde, ışık geçirgenliğinin çok iyi olmasından dolayı tercih edilir. Arka bölge için özellikle çiğneme kuvvetlerine karşı yeterince dayanıklı değildir.
Metal desteksiz zirkonyum esaslı köprüler:
Bu sistemde alt yapı olarak metal yerine beyaz bir alaşım olan zirkonyum kullanılır. Son teknoloji ürünü bu altyapı estetik ve dayanıklılığı birarada sunabilme özelliğine sahip tek malzemedir. Sistemin en büyük avantajı ulaştığı çok yüksek dayanılılıkla arka bölgedeki köprülerde de tam estetik bir görünüm sağlamasıdır.
Zirkonyum Nedir?
Uzun yıllardır porselen uygulamalarında dayanıklılık için, porselen dişin altına metal bir alt yapı kullanılmaktaydı. Bu metal alt yapının diş etleri, diş dokusu, genel vücut sağlığı ve en önemlisi estetik yönünden mahsurları bilindiğinden, porselen alt yapısında metale alternatif bir malzeme arayışı yıllardır sürmekteydi.
Daha önce tıbbın diğer alanlarında başarıyla kullanılan zirkonyum un dişhekimliğinde porselen metalinin yerine uygulanması ile yeni bir devir açılmış oldu.Çünkü bu yeni zirkonyum alt yapılı porselen kaplamalar diş eti problemi, ve allerji yapmamasının yanında, ışık geçirme özelliği ile dogal dişlere yakın estetik ve fonksiyonu yakalamımızı sağlamaktadır.Zirkonyumun üzerine porselen konularak yapılan kuron(kaplama) ve köprüler Ceramic ve Zirkonyum kelimelerinin birlestirilmesinden oluşan CERCON kısa adı ile anılır. 900 Mpa dirence sahip sistem en yüksek fiziksel değerlerin yanında ışık geçirme özelliği doku uyumu ve birçok değişik endikasyonu kapsayarak dişhekimliğinde yepyeni bir dönem başlatmıştır. Materyalin başarısı tıp ve endüstri alanında kanıtlanmıştır. 1998 yılında başlayan araştırmalar sonucunda 2002 yılı başından itibaren klinik uygulamalara tüm dünyada geçilmiştir. Bu yeni uygulama ile hastada metal-seramik ve tam seramik restorasyonlarda oluşan estetik kaygılar kesinlikle ortadan kalkmaktadır.
Porselen Dolgular: Madde kaybı fazla,arka azı dişlerde uygulanır. Estetik, çiğneme basınçlarına dirençli, uzun vadede güvenilir dolgulardır.
Porselen Lamine: Tırnak kalınlıgında, istenen renk, boy ve formda özel olarak hazırlanmış bir porselen tabakasının dişin ön yüzüne yapıştırılması tekniğidir. Bu yöntemde porselen kron uygulamasından farklı olarak sağlıklı dişler kesilip küçültülmüyor. Bunun yerine sadece ön yüzden çok ince bir diş tabakası kaldırılıp, hazırlanan laminat tabaka dişin ön yüzüne yapıştırılıyor.
Uygulama alanları: Ön dişlerdeki aralıkların (diestema) kapatılmasında; Çarpma sonucu oluşan kırıkların tedavisinde ; Diş beyazlatma yönteminin yeterli olmadığı aşırı koyu renkli dişlerde ; Çürük ve çapraşıklık nedeni ile, tüm dişlerin porselen kaplanması gereken durumlarda, In-ceram: Çift katmanlı porselen mekanik özellikleri iyi olan, sağlam, çok uygulanan bir sistemdir.
Estetik probmem lamine ile halledilemiyorsa biraz daha kesilerek in-ceram, cercon, hiceram, empress2, procera yapılabilir. Empress Kuron: Basınçla - dökülebilir sıkıştırılmış porselen estetik ve yeni teknoloji ürünüdür Altyapısında metal içermeyen porselen kuronlardır. Böylece tam şeffaflık sağlanmakta ve doğal dişlere çok yakın estetik görünüm elde edilebilmektedir. Genellikle ön grup dişlerde kullanılmakta olup arka bölgelerde tercih edilmemektedir. Eğer dişler kanal tedavisi geçirmiş veya renk değiştirmiş ise alt dişin rengini bir miktar yansıtabilmektedir.
Diş Estetiği Uygulamaları Sonuç olarak söyleyebiliriz ki: Estetik olaylar da, tıpkı bilgi olayında olduğu gibi, bize süje ile obje arasındaki ilgiyi gösterir. Estetik olay da aynı şekilde estetik olarak algılayan süje ile bu süjenin estetik algı ile kendisine yöneldiği varlık, doğa ya da sanat eseri dediğimiz obje arasındaki ilgidir. Estetiğin görevi, bulanık ve karmaşık olan duyusal bilginin mükemmelliğini araştırmaktır.
Duyusal bilginin mükemmelliği güzellik adını alır. Buna göre, estetiğin konusu güzelliktir. Estetiğin konusu içine yalnız güzellik ve estetik değerler girmez, sanat da girer. Çünkü sanatın amacı da sanat eserlerinde güzelliği ya da estetik değerleri ortaya koymaktır.
Aristoteles’e göre güzellik bir ahenk, orantı ve düzendir. Bu nedenle orantıdan yoksun olan hiçbir şey güzel olamaz. Buradan anlaşılacağı gibi Aristoteles güzelliği matematik olarak açıklamıştır. Eski Yunan’da ortaya atılan, bütün güzellikleri açıklayıcı bir formül olarak düşünülen " altın oran " düşüncesi özellikle Rönesans’ta ve sonrasında tekrar ön plana çıkar.
Düşünürler bir biçimi oluşturan parçaların oranının bir güzellik tılsımı olarak kendi içinde bulunduğunu düşünmüşler ve bu oranı bulmak için yüzyıllar boyu doğada ve sanatta biçim araştırması yapmışlardır. Güzelliğin metafizik anlamda ele alınması İlkçağla başlamış, daha sonra günümüze kadar yaşamını sürdürmüştür. Örneğin, Hegel’e göre, güzellik mutlak ruhun nesnelere yansımasıdır. Schopenhauer’e, göre güzellik mutlak iradenin kendisini dışlaştırmasıdır. Çağdaş felsefede de , örneğin N. Hartman’a göre tinin maddede kendini göstermesidir. Estetiğin kurucusu Baumgarten’e göre güzellik duyumsal bilginin mükemmelliğidir. Benedetto Croce’a göre ise güzellik, mutluluk veren bir biçimleniştir. Görüldüğü gibi filozoflar güzel hakkında farklı yorumlar yapmışlardır.”