Diyarbakır iş çevresi TOBB'da taşeronları konuştu
Diyarbakır'da iş insanları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi'nde bir araya geldikleri bakan ve milletvekilleriyle taşeron şirketlerin sorunlarını konuştu.
Diyarbakır’da iş insanları, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Merkezi’nde bir araya geldikleri bakan ve milletvekilleriyle taşeron şirketlerin sorunlarını konuştu.
TOBB’daki toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfekçi, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Ebubekir Bal ve Galip Ensarioğlu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, Ankara Ticaret Odası 64. Komite Başkan Yardımcısı Dağhan Dilmaç, Temizlik ve Sosyal Hizmet İşverenleri Derneği Başkanı Veysi Araç, TES-DER Genel Sekreteri Sulhaddin Kaya ve DTSO 6. Grup Komite Başkan Yardımcısı Murat Çelik katıldı.
Toplantıda söz alan Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, yasallaşması beklenilen, taşeron çalışanlarının kadroya alınması sonucu taşeron şirketlerin uğrayacağı mağduriyetleri özetle dile getirerek sözü, sektör temsilcilerine bıraktı.
Konu hakkında söz alan Dilmaç ve Araç, “Bu zamana kadar birçok icraatı başarı ile gerçekleştirmiş olan hükümetimizin, çalışanlarımızı, yapılacak yasal düzenleme ile kadroya alacağını 5 Aralık’ta basın yoluyla öğrenmiş bulunmaktayız. Ancak genel anlamıyla uygulamanın olumlu ve olumsuz yönleri, ayrı tartışmanın konusu olmakla birlikte, bugünkü değerlendirmemiz, kamu kurumlarına hizmet vermekte olan şirketlerin durumunda yapılacak yasal düzenlemede dikkate alınması istemimizdir. Sektörde hali hazırda 17 bine yakın şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketler genelde aile şirketi olduğu göz önüne alındığında, bu kapsamda asgari 75 bin ailenin ve şirket merkez ile şubelerinde en az 150 bin çalışanın olduğu ve her ailede 3-4 kişinin yaşadığı var sayıldığında, ortalama 700 bin kişinin bu uygulamadan olumsuz etkileneceği ve geleceklerinin kararacağı açıktır. Yapılan çalışmalar, konunun bir tarafı olan işçiler yönünden, memnuniyet verici görünse de, diğer tarafı olan ve onca yıldır gecesini gündüzüne katarak, ortalama yüzde 1,7 tutarında cüzi bir kar ile iş yapmaya çalışan şirketler açısından felaketin ta kendisidir. Zira sektörde yer alan şirketlerin yapmış oldukları sözleşmeler kapsamında, aldıkları malzeme, ekipman ve ödedikleri damga ile karar pulu bedelleri için bankalardan 100 milyonlarca tutarda kredi kullanılmıştır. Dolayısı ile bu şirketlerin yüzde 80’ini iflasa sürükleneceği ve bunun sonucunda, ailelerin yanı sıra, ülkenin ekonomik ve sosyal yapısında da tedavisi zor yaraların açılacağı aşikardır. Buna rağmen, yapılacak olan düzenleme de, mevcut uygulamanın en büyük muhataplarından olan şirketlerin dikkate alınmaması, görüş ve önerilerine başvurulmaması, yok sayılması bizleri yaralamış ve derinden sarsmıştır. Bu bağlamda, yapılacak düzenleme ile ilgili görüşmeler ve çalışmalar devam etmekte iken, şirket ve şirket büro çalışanları ile aile fertlerinin mağduriyetinin önlenebilmesi amacı ile başta Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız olmak üzere devlet büyüklerimizden, aşağıda sunduğumuz önerilerimizi dikkate almaları ve çıkacak olan yasada yer verilmesi noktasında emirlerini talep ediyoruz” dedi.
Dilmaç ve Araç, taleplerini şöyle sıraladı:
“Öncelikli önerimiz, yapılmış ve yapılacak olan ihalelerin sonuçlandırılması ve şirketler açısından bir yol haritasının belirlenmesi amacı ile 3 yıllık bir geçiş sürecinin öngörülmesi, bu arada işin fayda sağlanıp sağlanamayacağının tespiti için öncelikle bir kurum veya Kuruluşun pilot olarak belirlenip yasa hükmü doğrultusunda personelin kadroya alınmasının sağlanması. İmzalanan sözleşme gereği temin edilmiş olan makine ve ekipmanın, sözleşmenin bitiminde ilgili Kamu Kurumu tarafından piyasa rayiç fiyatları esas alınarak, satın alınması veya kiralanmasının sağlanması. Devirden kaynaklı, şirket marka ve iş bitirme değerleri sıfıra ineceğinden, bu mağduriyetlerinin önlenebilmesi ve ticarete devamının sağlanması için, iş bitirmelerin tüm kamu kurumlarının diğer ihalelerinde kullanılması veya marka ve iş bitirme değerlerinin ödenmesinin sağlanması. Sektörde faaliyet göstermekte olan şirketlerin banka ve kamu kurumlarına olan borçlarının faizsiz olarak makul bir süre için ertelenmesi ve teşvik için bu şirketlere, kısmen geri ödemesiz mali desteğin sağlanması ve şirketlerin merkez ve şube bürolarında istihdam edilen uzman elemanların da istihdamının sağlanması. Şirketlerin, haksız yere daha da mağdur edilmemesi için, devri yapılacak olan personelin geçmişe dönük olan ve şirketlere ödenmeyen kıdem ile diğer işçilik alacaklarının ve bu kapsamda devam eden davalarda, şirketlerin taraf olmaktan çıkarılmasının sağlanması.”