'Diyarbakırımızın ciğeri Urfa'nınkinden kat kat daha güzel'
Diyarbakırlılar, Diyarbakır ciğerinin Şanlıurfa ciğerinden daha güzel ve lezzetli olduğunu savundu.
Diyarbakırlılar, Diyarbakır ciğerinin Şanlıurfa ciğerinden daha güzel ve lezzetli olduğunu savundu.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın geçtiğimiz günlerde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’yü Şanlıurfa’da ağırlarken ciğer için, “Harika bir şey. Ciğer Urfa’da yenir, başka yerde ciğer olmaz. Ciğerin anavatanı Urfa’dır. Esas ciğerin en güzel yapıldığı yer Şanlıurfa’nın kendisidir. Bu çarşıda ciğer yiyeceksiniz. Başvuru yapıldı, inşallah ciğerin patentini alacağız” sözlerine Diyarbakırlı ciğerlerden tepki geldi. Diyarbakır ciğerinin daha güzel olduğunu iddia eden ciğerciler, Urfa ciğeri ve Diyarbakır ciğeri arasındaki farkları anlatarak, kentin simgesi haline gelen ciğerin surlar kadar önemli olduğunu vurguladı.
“Urfa’nın ciğeri küçük”
Ciğerci ustası Nihat Yalçın, Diyarbakır ciğerinin daha iyi olduğunu savunarak, “Bizim ciğerimiz taze kuzu ciğeridir. Kuyruk yağımız taze. Tuzlamada, pişirmede fark var. Dokuz çeşit baharat kullanıyoruz. Kimyon, kişniş, kekik, karanfil, pul biber gibi baharatlar kullanıyoruz. Bence bizimki daha iyi. Urfa’daki biraz küçük oluyor. Bizimki büyük olduğu için tadı daha güzel oluyor. Ateşle ciğerin arasındaki mesafe 4-5 santim arasında olmalı. Küçük olduğu zaman çabuk yanma riski var. Günde 90 kiloya kadar ciğer tüketiyoruz” dedi.
“Yabancıların yüzde 80’i ciğer yemeye gelir”
Şanlıurfa’daki meslektaşlarını kötülemek istemediğini vurgulayan Ciğerci Remzi Dostdoğru, “Diyarbakır’ımızın ciğeri Urfa’nınkinden kat kat daha güzel. Diyarbakır’a gelen yabancıların yüzde 80’i gelir buraya ciğer yer. Urfa’daki ciğeri de yerler. Bize söyledikleri cümle, ‘Buradaki ciğer gerçekten bambaşka’ şeklinde. Ciğerlerimiz taze ve günlük kuzu ciğeri. Ciğerimizi alırken küçükbaş hayvanın ciğerini alıyoruz. Altı aylık ile 1 yaş arası ciğeri tercih ediyoruz. Böyle daha taze ve daha güzel oluyor. Urfa ciğeri biraz daha küçük ve kuru oluyor. Biz ciğerimizi orta boy yapıyoruz ve yumuşak kalıyor, lokum gibi oluyor. Bir şubemiz günlük 300 ile 350 kilo arası ciğer tüketiyoruz. Patent çalışmasının mutlaka olması lazım. Dernek başkanlarının, bakanlarımız bu işe bir el attığı zaman ciğerin patenti Diyarbakır’a gelir” diye konuştu.
“Surlar ne kadar önemliyse ciğer de o kadar önemlidir”
18 yıllık ciğerci ustası Nedim Gündüz, Şanlıurfa’dan bile ciğer yemeye gelenler olduğuna ifade ederek, şunları kaydetti:
“Urfalılar bu işte kendilerine güveniyorsa hodri meydan. 18 yıldır bu işin içerisindeyim. Ciğer yemek için Urfa’dan gelen var. Elazığ’dan gelen var. Diyarbakır’a gelen mutlaka gelip ciğer yiyor. Diyarbakır’da Surlar ne kadar önemliyse ciğer de bir o kadar önemlidir.”