DOGÜNSİFED'den taşeron açıklaması
Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş insanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Aziz Özkılıç, hükümet tarafından taşeron çalışanlarına kadro verilmesinin önemli bir karar olduğunun ve yıllardır süregelen bir sorunu çözdüğünü ancak 17 bin taşeron şirketin kanundan etkilendiğini, mağduriyetin giderilmesi için taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
Doğu Güneydoğu Sanayici ve İş insanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) Başkanı Aziz Özkılıç, hükümet tarafından taşeron çalışanlarına kadro verilmesinin önemli bir karar olduğunun ve yıllardır süregelen bir sorunu çözdüğünü; ancak 17 bin taşeron şirketin kanundan etkilendiğini, mağduriyetin giderilmesi için taleplerinin yerine getirilmesini istedi.
DOGÜNSİFED, taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nde (GGC) basın toplantısı yaptı. İş dünyasının temsilcilerinin de katıldığı toplantıda konuşan DOGÜNSİFED Başkanı Aziz Özkılıç, taşeron çalışanlarına kadro verilmesinin önemli bir karar olduğunun ve yıllardır süregelen bir sorunu çözdüğünü ancak söz konusu yasayla birlikte yaklaşık 17 bin taşeron şirketinde çalışan 150 bin çalışanın mağduriyet yaşayacağını ifade etti.
“17 bin şirket 150 bin çalışan etkilenecek”
Mağduriyetlerin giderilmesi için bir dizi taleplerini sıralayan Özkılıç, taleplerine ilişkin düzenlemeler yapılmasını istediklerini kaydetti. Özkılıç, “Öncelikle Hükümet tarafından kamuda çalışan taşeron işçilerin kamuya alınmasıyla ilgili verilen kararı olumlu bulduğumuzu bildirir, ülkemiz için hayırlı olmasını dileriz. Bu vesile ile yıllardır süregelen önemli bir sorun çözüme kavuşmuş oldu. Ancak bu yapılırken 30 yıldır personel çalıştırmaya dayalı ihalelerle kamuya hizmet veren 17 bine yakın şirket ile bu şirketlerin bürolarında istihdam edilen 150 bine yakın konusunda uzman çalışanın ticari ve yaşamını sürdürebilirlik noktasında ciddi mağduriyetlerin yaşanacağı kaçınılmazdır. Bu nedenle, bu şirketlerin ve büro çalışanlarının mağduriyetinin giderilmesi yönünde aşağıda belirtilen taleplerimizin başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, Başbakan ve hükümetimiz tarafınca dikkate alınmasını talep ediyoruz” dedi.
“Taleplerin yerine getirilmesini istiyoruz”
İyi niyetli taleplerinin karşılanmasını arz ve talep ettiklerinin altını çizen Özkılıç, şunları kaydetti:
“Şirketlerin hâlihazırda mevcut SGK vergi ile bankalardaki BCH, KMH, KGF, Taksitli Kredi ve benzeri borçlarının 2 yıl faizsiz ertelenmesi ve ardından 36 ay vade ile taksitlendirilmesi ile 2016-2017 yıllarında 6661 sayılı kanun ile işverenlere uygulanan ancak şirketler kapsam dışında bırakıldığından, ihale makamlarınca hak edişlerden kesilen asgari ücret destek tutarlarının şirketlere ödenmesi veya SGK ve vergi borçlarına mahsup edilmesi. Şirketlerin hak ve yükümlülüklerini yerine getirebilmesi ve ticari hayatlarını devam ettirebilmesi ve marka değerinin korunması amacı noktasında tüm ihalelere, mevcut iş deneyimleri ile katılabilmeleri için gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması. Şirketlerin farklı sektörlere yönelip ticari faaliyetlerini devam ettirmeleri ve işletmelerini ayakta tutabilmeleri için şirketlerin sermayeleri ile orantılı olarak düşük faizli, 1 yıl ödemesiz ve en az 3 yıl vadeli KGF kredilerinin kullandırılması ile ‘KOSGEB’in kredi faiz desteğinden’ faydalandırılması ve teşvik veya yatırım projeleri kapsamında verilen, Kalkınma Bakanlığı, KOSGEB, TKDK, Pard, İş Kur destekleri gibi devlet desteklerinden yararlandırılması. 696 sayılı KHK gereğince sorumluluğu kamuda olan ve çeşitli nedenlerle kadroya alınmayacak olan işçilerin hak kazanacağı kıdem ve ihbar tazminatlarının, 11 Eylül 2014 tarih ve 6552 sayılı kanun gereğince, işçilere asıl işverence ödenmesi ve alt işverenlere rücu yoluna gidilmemesi yolunda hukuki düzenlemenin yapılması. Sonuç olarak, 696 sayılı KHK gereğince faaliyeti son bulacak olan 17 bin şirketin, gerek kamuya gerekse çalışmış olduğu bankalara ve piyasa tedarikçilerine yükümlülüklerini yerine getirebilmesi ile bünyesinde istihdam ettiği yaklaşık 150 bin merkez ofis çalışanının istihdamını sürdürebilmesi için ticari hayatın devamlılığının esas olduğu kaçınılmaz olup, bu çerçevede Anayasamızda da vurgulanan ‘Devletin ekonomik hayatı koruması ile ilgili önlemleri alması yönündeki görevi’ kapsamında iyi niyetli taleplerimizin karşılanmasını arz ve talep ederiz.”