DÜ'de 30 büyükbaş hayvanla 24 saat kesintisiz enerji üretiliyor
Dicle Üniversitesi (DÜ) yerleşkesinde 30 adet büyükbaş hayvanla 24 saat kesintisiz enerji üretimi yapan Hayvansal Atık Kökenli Model Biyogaz Tesisi kuruldu. Tesisin yürütücüsü Doç. Dr. Ahmet Konuralp Eliçin, Bizi burada en çok sevindiren olay tesisimizin tüm parçalarının yerli ve milli oluşudur. Bu tesisimiz model bir tesistir. Özellikle büyükbaş hayvancılıkla uğraşan bölge çiftçilerimize yönelik tasarlanmıştır dedi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) yerleşkesinde 30 adet büyükbaş hayvanla 24 saat kesintisiz enerji üretimi yapan Hayvansal Atık Kökenli Model Biyogaz Tesisi kuruldu. Tesisin yürütücüsü Doç. Dr. Ahmet Konuralp Eliçin, “Bizi burada en çok sevindiren olay tesisimizin tüm parçalarının yerli ve milli oluşudur. Bu tesisimiz model bir tesistir. Özellikle büyükbaş hayvancılıkla uğraşan bölge çiftçilerimize yönelik tasarlanmıştır” dedi.
GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ve Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi tarafından minimum hayvan sayısı ile 24 saat kesintisiz enerji üretimi yapan, tüm parçaları yerli ve milli olan Hayvansal Atık Kökenli Model Biyogaz Tesisi kuruldu. Tesisin yürütücüsü DÜ Ziraat Fakültesi Tarım Makinaları ve Teknoloji Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Ahmet Konuralp Eliçin, 30 büyükbaş hayvandan elde edilen metan gazının tanklarda biriktirilip enerjiye dönüştürüldüğü tesiste saatte 7,5 kilovat saat, yılda ise 68 bin 400 kilovat saatlik bir enerji ürettiklerini söyledi. Bu sayede tesis ve lojmanın elektrik ihtiyacının karşılandığını belirten Eliçin, tesisin büyükbaş hayvancılıkla uğraşan çiftçiler için tasarlandığını kaydetti.
Tesisin işleyişi hakkında bilgi veren Eliçin, “30 büyükbaş hayvan gübrelerini bıraktıktan sonra gübre sıyırıcı ile 125 metreküplük ana gübre toplama çukurumuza alıyoruz. Bunu karıştırdıktan sonra bir pompa yardımıyla ön şartlandırıcı tankımıza alıyoruz. Burada kuru madde oranını tespit ettikten sonra besleme yaparak 80 metreküplük ana tankımıza koyuyoruz. Burada 21 ile 25 gün arasında ilk gaz çıkışı oluyor. Daha sonra günlük 1 tonluk taze dolguyla biz bu reaktörümüzü besliyoruz. Hava almadan gerçekleşen bir ortamda 37 santigrat derecede mezofilik bakterilerin oluşmasını sağlıyoruz ve bu kendiliğinden gaz tankına gidiyor. Kendi ürettiğimiz elektrik enerjisi ile tesisimizde ve bakıcı lojmanında elektrik ihtiyaçlarını karşılamaktayız” dedi.
“Tüm parçaları yerli ve milli”
Biyogaz çalışmalarının Türkiye’de oldukça fazla sayıda olduğunu vurgulayan Eliçin, “Ama laboratuvar ortamında ve küçük ölçektedir. Biz ilk defa minimum hayvan sayısı ile 24 saat kesintisiz üretim yapan bir tesisi ortaya koymuş bulunmaktayız. Bu hayvan sayısının altında 24 saat bir üretim söz konusu olmamakta kesikli üretim dediğimiz üretim modeli devreye girmektedir. Bizim sistemimiz sayesinde saatte 7,5 kilowat saatlik, yıllık da yaklaşık 68 bin 400 kilovat saatlik bir enerji tasarrufu sağlamaktayız. Bizi burada en çok sevindiren olay ise tesisimizin tüm parçalarının yerli ve milli oluşudur” ifadelerini kullandı.
"Çiftçi bu tesise yatırdığı parayı 3 yılda çıkarıyor"
Tesisin model olduğunu ve özellikle büyükbaş hayvancılıkla uğraşan bölge çiftçilerine yönelik tasarlandığını dile getiren Eliçin, şunları kaydetti:
“Bu sistem küçük işletmelere yönelik hazırlanmış bir sistemdir. Maliyetleri de ona göre tasarlanmıştır. 30 başlık böyle bir sistemin geri dönüşüm süresi yaklaşık 3 yıldır. Bu rakamları göz önünde bulundurduğunuz zaman sistem ulaşılamaz değildir. Bu sistem sürekli bir çalışma sağlar. Tanklarımız fiberdendir. Arzu eden çiftçilerimiz ise toprak altında betondan da yapabilir. Maliyetler aşağı yukarı aynı olmaktadır. Bu sistemin güzelliği yerli oluşu, tüm parçalarımızın Türk sanayicilerinden temin edilmesi, ekonomik oluşu ve geri dönüşüm süresinin de kısa olmasıdır. Tesisimiz ortalama olarak günümüz şartlarında 500 bin TL civarında bir maliyete sahip olmaktadır. Bunun yarısı tesis, hayvan ve yem masrafları diğer yarısı da enerji ünitesinin maliyeti olarak söylenebilir. Üreticimiz çok rahatlıkla bugünkü zor koşullarda bile 3 senede yatırdığı parayı çıkarabilir. Büyükbaş hayvan üretimi ile uğraşan çiftçilerimiz rahatlıkla üniversitemize başvurabilirler. Beraber fizibilite çalışması yapabiliriz. Gerekli data ve doneleri kendilerine verebiliriz. Ülkemizde 2 firma bu işe kollarını sıvayarak girmiştir. Onlara yönlendiriyoruz ve gerekli her türlü desteği sağlıyoruz. Bölgemizde Adıyaman’da, Mardin’de, Batman’da 4 üreticimiz bizim aracılığımızla bunu yapmaya başladı. Bu da bizi sevindiren etmenlerden biridir.”