Duygu durum bozukluğu hayatı kabusa çevirebilir

Psikiyatri Uzmanı Dr. Arda Kazım Demirkan, Bipolar bozukluk hastalarında en az 1 hafta süren manik dönemde kişinin hayatını zora sokacak kararlar almasına neden olacak şikayetlerin görülebileceğini kaydetti.

Duygu durum bozukluğu hayatı kabusa çevirebilir
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Psikiyatri Uzmanı Dr. Arda Kazım Demirkan, 'Kişi normalden daha enerjik ve aktif hissedebilir, daha çok konuşabilir. Özel güçleri varmış gibi hissedebilir. Uykuya ihtiyacı azalabilir ya da hiç uyku ihtiyacı hissetmeyebilir. Düşünmeden kararlar alabilir. Bitirmeyeceği projelere başlayabilir. Harcadığı para miktarında artış olabilir' dedi.

Toplumda her 100 kişiden 1-2'sinde görülen bipolar bozukluk; duygu durum bozukluğu, manik depresif ve iki uçlu bozukluk olarak da biliniyor. Kişinin ruh halinde ve davranışlarında aşırı değişkenliklere sebep olabilen, seyrinde en az bir mani döneminin görüldüğü; geçirilen mani, hipomani ve depresyon dönemleri ile karakterize psikiyatrik bir hastalık olarak tanımlanıyor.

KİŞİ ÇOK DAHA ENERJİK, MUTLU VE ÇÖKKÜN OLABİLİYOR

Bipolar bozukluk hakkında bilgilendirmede bulunan Liv Hospital Samsun Psikiyatri Kliniğinden Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan, hastaların geçirilen duygu durum atakları döneminde, dönemin özelliğine göre normalden çok daha enerjik, mutlu veya normalden çok daha çökkün olabileceğinin altını çizerek, “Yaşanılan duygu durum atakları dönemi; belirtilerin şekli, sıklığı ve şiddeti bakımından kişiden kişiye değişebilir. Kişi atak dönemleri dışında genellikle semptomsuzdur. Kişinin atakta olmadığı ve şikâyette olmadığı dönemler ötimik dönem olarak adlandırılır” ifadelerini kullandı.

KİŞİNİN HARCADIĞI PARA MİKTARI ARTABİLİR

Manik dönemin en az 1 hafta süreceğini ve bu dönemde kişinin çabuk sinirlenebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Arda Kazım Demirkan, “Kişi normalden daha enerjik ve aktif hissedebilir, daha çok konuşabilir. Özel güçleri varmış gibi hissedebilir. Uykuya ihtiyacı azalabilir ya da hiç uyku ihtiyacı hissetmeyebilir. Düşünmeden kararlar alabilir. Bitirmeyeceği projelere başlayabilir. Harcadığı para miktarında artış olabilir” diye konuştu.

Depresif dönemin ise en az 2 hafta süreceğini vurgulayan Dr. Demirkan, bu dönemdeki belirtileri ise şöyle sıraladı:

“Bu dönemde hasta daha önceden yapmaktan keyif aldığı eylemleri yapmak istemeyebilir veya keyif alamayabilir. Neredeyse her gün, günün büyük bölümünde mutsuz, karamsar, çökkün veya umutsuz hissedebilir. Kilo kaybı veya kilo artışı yaşayabilir. Çok uyuma veya uykusuzluktan yakınabilir. Yorgunluk veya enerji azlığı hissedebilir. Suçluluk veya değersizlik düşünceleri yaşayabilir. Unutkanlıktan yakınabilir. Konuşmada ve hareketlerde yavaşlama hissedilebilir. Düşünmekte veya odaklanmakta güçlük çekebilir, kararsızlık yaşayabilir.”


TEDAVİNİN YAŞAM BOYU PLANLANMASI GEREKİR

Bipolar bozukluk tedavisindeki ana amaç kişinin duygu durum atakları dönemine girmesini önlemek yani semptomsuz (ötimik) dönemde kalmasını sağlamak olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Demirkan, şunları söyledi:

“Kişi manik, hipomanik veya depresyon döneminde hekime başvurduysa önce atağı tedavi etmek, sonrasında yeni atakları önlemek amaçlanır. Bipolar bozukluk hastalığının tedavisinde ana unsuru, ağızdan alınan veya enjeksiyon şeklinde uygulanan ilaçlar oluşturur. Hastanın hastalığını ve dönemlerini tanımasını sağlamak, tedaviye uyumunu artırmak, günlük yaşamındaki işlevselliğine ve sorun çözme becerisine katkı sağlamak amacıyla ilaçlara ek olarak, destekleyici psikoterapi fayda sağlayabilir. İstisnaları olmakla birlikte, bipolar bozukluğun sürdürüm tedavisinde, duygu durum dengeleyici tedavinin yaşam boyu planlanması gerekmektedir.”