Eğitim uzmanından öğrencilere uyarı
Eğitim Uzmanı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Adalet Yıldırım, LYS'ye girecek öğrencilerin 09.45 kuralını unutmamaları gerektiğini belirterek, aksi durumda tüm emeklerin heba olacağını vurguladı.
Eğitim Uzmanı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Adalet Yıldırım, LYS’ye girecek öğrencilerin 09.45 kuralını unutmamaları gerektiğini belirterek, aksi durumda tüm emeklerin heba olacağını vurguladı.
Eğitim Uzmanı ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Adalet Yıldırım, bu hafta sonu başlayacak olan LYS maratonu ve Cuma günü verilecek olan karnelerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Yıldırım, LYS’ye girecek öğrencilerin bundan sonra saat tutarak soru çözmesinin, bol bol dinlenmelerinin, uyku düzenine ve yemeklerine dikkat etmelerinin gerektiğini ifade ederek, Ramazan ayında olmamız nedeniyle ailelerin özellikle sahurda çocuklarının uyku düzenlerini bozmamaya özen göstermesi gerektiğini kaydetti. LYS’nin iki oturumda yapılacağını anlatan Yıldırım, “Bilindiği gibi LYS oturumları bu hafta sonu 10-11.06.2017 başlıyor ve 17-18.06.2017 tarihinde bitiyor. Öncelikle sınava girecek öğrenciler ve aileleri çok heyecan yapmamalılar. Aileler çocuklarına olumlu veya olumsuz baskı yapmamalılar. Mümkün olduğu kadar hayat akışını normal devam etsinler. Çünkü bazı öğrencilerde aileleri de sınava birkaç gün kaldığında çok gereksiz telaşlanıyorlar. Bu durumda öğrenci özerinde olumsuz etki yapıyor. Unutmasınlar ki bu sınavın tekrarı var, bu yıl olmasa önümüzde ki yılda yapılabilir. Bu hafta sonu yapılacak sınavlara girecek öğrenciler girecekleri sınavlarla ilgili zaman tutarak soru çözsünler. Bunu da günde bir iki defe yapmaları yeterli, ayrıca zaman tutarak soru çözmeleri sınav esnasında zamanı daha iyi yönlendirmeleri konusunda katkı sunar. Son gün mümkün olduğu kadar gözlerini, zihinlerini ve bedenlerini dinlendirsinler” dedi.
09.45 kuralına dikkat
Sınava kısa bir süre kaldığını bu süre içerisinde öğrencilerin beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, “Öğrenciler bu günlerde beslenmelerine çok dikkat etsinler. Hava sıcaklığı göz önüne alınarak aşırı ekşi, acı, yağlı ve tatlı besinlerden uzak durmalılar. Bu son birkaç gün olabildiğince evlerinde yemek yesinler, dışarıda yemek yemekten kaçınsınlar. En önemlisi uyku düzeni, sınav sabah saat 10.00’da yapılacak bildiğiniz gibi 09.45’ten sonra öğrenciler içeri alınmıyor. Bu sınava öğrencinin zamanında yetişmesi için en az iki saat önce uyanması, kahvaltı yapması ve sınav yerine ulaşması gerek. Bundan dolayı öğrenciler son birkaç gün kalan sınava zihinleri ve bedenleri dinci girmek için sabah erken kalkmayı kendilerini alıştırmalılar. Malumunuz Ramazan ayı içindeyiz aileler sahura kalkıyor, geç saatlere kadar evde bir canlılık oluyor, dolaysıyla öğrencilerde bu durumdan etkileniyorlar. Burada velilerimize önerimiz sınava son birkaç gün kaldığında sahur saatlerinde olabildiğince sesiz olmaya özen göstersinler” diye konuştu.
“Sınav öncesi ve sonrası çok sıvı tüketmeyin”
Sınav belgesindeki şartları okuyarak sınav salonuna girilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Yıldırım, şunları kaydetti:
“Öğrenciler sınav belgeleri ÖSYM Aday İşlemler Sistemi üzerinde alabilirler. Belgede belirtilen şartları çok dikkatlice okusunlar. Ve yazılı uyarılara göre davransınlar. Asla ‘aman ne olacak, bir şey olmaz ‘ gibi düşünmesinler. Sınava gireceğiniz zaman rahat ve aksesuarsız kıyafetler tercih edin. Hem kız, hem erkek öğrenciler kulaklarınızda, ellerinizde veya boynunuzda olan takıları sınav gününden önce çıkarın. Çünkü takılarla sınava girilmiyor, ayrıca saçı uzun olanlarda lastik tokalarla saçlarını toplasınlar. Gerek sınav öncesi ve sınav esnasında çok sıvı tüketmeyin, sınavda yanınıza alacağınız, suyunda oda sıcaklığında olmasına özen gösterin.”
“Veli ve öğrencileri karne heyecanı sardı”
9 Haziran’da karne alacak öğrenci ve velilerine de seslenen Yıldırım, “Yine bu Cuma yani 09 Haziran 2017’de karneler veriliyor. Veli ve öğrencileri karne heyecanı sardı. Karneleri iyi olan için çok bir sıkıntı yok, gelelim karneleri kötü olan öğrencilere. Öğrencinin performansı değerlendirilirken genelde öğrenci ve veli ekseninde bu tarz değerlendirilmeler yapılır. Oysaki öğrencinin başarısını veya başarısızlığını etkileyen birçok neden var. Başta eğitim sistemi olmak üzere gittiği okulun fiziki donanımı, ders aldığı öğretmenlerin donanımı, ailenin maddi manevi öğrenciye katkıları ve tabiî ki öğrencinin derslerine olan ilgisi ve çabası bütün bunlar göz önünde tutulduğunda sağlıklı bir değerlendirme yapıla bilir. Bu değerlendirmeler yapılırken de öğrencinin fiziksel, zihinsel ve ruhsal olarak sıhhatli olması gerekir” diye konuştu.
“Başarısızlığa neden olan sebepler tespit edilmeli”
Velilerin karnedeki başarısızlığa neden olan sebepleri tespit etmesi gerektiğini belirten Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Karnesi kötü olan bir öğrenciyi yargılamadan önce, başarısızlığına neden olan sebepleri iyi tespit etmek şart. Eğitim sistemimizin sürekli değişmesi öğrenciler özerinde olumsuz etki yaratmadığını diyemeyiz. Çünkü sürekli değişen sistem nedeniyle öğrenci neyin ne olduğunu daha öğrenmeden yeni bir sistem geliyor. Dolaysıyla başta öğrencinin şevki ve güveni sarsıyor. Bu durumda öğrencinin başarılı olması beklenemez. Ayrıca öğrencinin eğitim gördüğü okulun fiziksel koşuları ve donanımı yetersizse buda öğrencinin başarısız olmasına sebep olabilir. İçmimar olarak mekanların insan psikolojisi üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerini gayet iyi bildiğimde eğitimde sürekli bir başarı istiyorsak tüm okullarımızı fiziki olarak standart seviyeye getirmemiz elzem. Derse giren öğretmenin donanımı, öğrencilere ilgisi, bildiklerini aktarma yeteneği olup olmadığını iyi değerlendirmek gerek. Yani öğrencinin başarısından, başarısızlığında öğretmenin etkisini yadsıyamayız. Ayrıca ailenin maddi yeterliliği veya yetersizliğini de göz önünde bulundurmak gerek. Bir taraftan bir öğrenci maddi olarak her şeye sahipken, öbür taraftan ders çalışacak odası olmayan öğrenciler var. Dolaysıyla öğrencinin eğitimdeki durum çok yönlüdür, en önemlisi de eğitim sistemin günün koşularına uygun olması ve süreklilik arz etmesidir.”