Ekonomide pozitif sinyal
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, Satın Alma Müdürleri (SAMEKS) nisan ayı verilerine göre, bileşik endeksin bir önceki aya göre 4,4 puan artışla 55,7 değerinde olduğunu ve oldukça olumlu olduğunu söyledi.
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, SAMEKS’in nisan ayı verilerini Elazığ’da düzenlenen basın toplantısında açıkladı. Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen toplantıya Vali Murat Zorluoğlu, Belediye Başkanı Mücahit Yanılmaz, AK Parti Elazığ Milletvekilleri Ömer Serdar ile Metin Bulut, Fırat Üniversitesi Rektörü Kutbeddin Demirdağ ve işadamları katıldı.
İşadamları olarak bir şey söylediklerinde o söylediklerinin bir altyapısının, sağlam bir dayanağının olmasının önceliklerinden olduğunu belirten MÜSİAD Genel Başkanı Olpak, “Bizim için kişisel görüşlerimiz değil de veriler üzerinden konuşmaya gayret etmek en rasyonel uygulamalardan birisidir. 4 yıl önce dünya üzerinde bir grup tarafından uygulaması gerçekleştirilen Türkiye’de daha dar çerçevede aynı grubun yaptığı satın alma müdürleri endeksini hayata geçirmeye karar verdik. Biz işadamları olarak geçmişi yorumlamaktan çok geleceğe bakmayı hedefleriz. Bunu yapabilmek için kimlerden sağlam veriler alırız diye bakıldığında şirketlerin satın alma müdürleri geleceğin en yakın planlayıcılarıdır. Satın Alma Müdürleri Endeksinde bin 100 firmadan oluşan bizim veri tabanımız var. 5 soru hizmet sektörüne 6 soru da sanayi sektörüne soruyoruz. Her ayın 22‘si ile 25’i arasında kendi içimizde oluşturduğumuz çağrı merkezimizde, arkadaşlarımız bilfiil o firmaların satın alma müdürlerini arayarak bu sorulara cevap bulmaya gayret ediyorlar. Her ayın son iş gününde verileri açıklıyoruz. TÜİK’le veri örtüşmemiz yüzde 70’ler seviyesinin üstündedir. Bizim endeksimizde yatay bir çizgi vardır. 50 endeksi olarak ifade edilir. Bu 50’yi yüzde 50 gibi görmeyin. 50’nin üzerindeki her rakam o endeks için artı değerdir. Ekonomideki değerlerin pozitif gittiğini gösterir. Eğer 50’nin altına doğru bir inme söz konusuysa orada bir sinyal vardır. Bunun aşağıya doğru gitmesi tedbirlerin arttırılması gerektiğini gösterir” dedi.
“NİSAN AYI VERİLERİ SON DERECE OLUMLU”
Nisan ayının bileşik endeksini açıklayan Olpak, “Nisan ayında bileşik endeksimizin 55, 7 değerinde olduğunu görüyoruz. Grafiğin yönü yukarıya doğru. Bizim bileşik endeksiniz bir önceki aya göre 4,4 puanlık bir artış göstermiş durumda. Bu oldukça olumlu bir yaklaşımdır. Bunun altındaki en önemli faktör sanayi ve hizmet sektörüdür. Sanayi sektöründeki artış 7,7 puan. Sanayi sektörü 60,2’ye ulaşmış Nisan ayı endeksinin içerisinde. Hizmet sektöründeki artış ise 3,1 puan. Hizmet de 53,2’ye ulaşmış. Her ikisinin de 50’nin üzerinde olması zaten olumlu. Sanayinin de 7,7 puan ile 50,2’ye ulaşmasını biz son derece olumlu olarak değerlendiriyoruz” diye konuştu.
“ÜRETİM 9.4, SİPARİŞ 11.4 PUAN ARTTI”
Nisan ayındaki artışta en önemli faktörün, sanayi üretimin kendisi olduğuna vurgu yapan Olpak, üretimin Mart ayına göre 9,4 puan artmış ve 65,2’ye geldiğini kaydetti. Uzun zamandır yakalayamadıkları bir değeri yakaladıklarını aktaran Olpak, şunları kaydetti:
“Son derece olumlu bir yaklaşım olarak görüyoruz. İkinci önemli konu yeni siparişler. Yeni siparişler de 11,4 puan artmış Mart ayına göre. Bu da uzunca bir zamandır görmediğimiz bir artış değeriydi. O da 65,5 değere ulaşmış. Satın alma ise 14,6 artmış. Mal stoklarında 3,5 puanlık bir azalma ve 47,2 var. Bir sanayici olarak, bir tüccar olarak stoğumuzun aşağıya gitmesini arzu ederim. Stoka çalışarak gitmek yerine minimum stokla maksimum ciroyu hedeflerim. Bu endeksi olumlu yönde etkileyen faktörlerden bir tanesidir. Tedarikçilerin teslim süresi de 4,5 puan azalmış ve 47’ye inmiş. Bu da olumludur. Teslim sürelerinde tedarikçiler daha hızlı gelebiliyorsa bu da endeksi olumlu yönde etkileyen bir şeydir. Sanayi sektöründe istihdam ise geçen aya göre çok fazla değişmemiş. Ama çok küçük bir artış var. 0,6 puanlık bir artış yaşanmış istihdamda. İstihdamda da 56,4 değerine ulaşılmış. Bütün bunların ortalamasında sanayi endeksimiz 7,7 puanlık bir artışla 60,2’ye ulaşmış.”
“HİZMET SEKTÖRÜNDE İŞ HACMİ 5,5 PUAN ARTTI”
Hizmet sektörü ile ilgili de bilgi veren Olpak, şu ifadelerde bulundu:
“Turizm, benzeri alanlar gibi daha duyarlı, daha değişimin olduğu bir hizmet sektörüdür. Hizmet sektörünün toplamında da elde ettiğimiz 3,1 puan artarak 53,2’ye ulaşmış durumda. Hizmet sektöründe İş hacmi 5,5’lik bir artışla 53 puan. Bir önceki ayda 50’nin altında bir çizgisi vardı. Bu ay 53’e ulaştı. Hizmet sektörünün satın almaları ise 5,2 arttı ve 60,8 değerine ulaşmış durumda. Nihai mal stoku çok değişmemiş, 47,7 seviyesinde. Tedarikçilerin teslim süresi sanayi sektöründe olduğu gibi 3 puan teslim süresi azalmış, bu 49,3 değerinde olmuş. İstihdama baktığımızda hizmet sektörü 3,1 puanlık bir artış göstermiş ve 52,3 puan serisine gelmiş. Ana hatlarıyla baktığımızda Nisan ayı satın alma müdürlerimizin genel tablosu böyle ifade etmek isterim.”
“2016 YILI FIRSAT YILI OLABİLİR”
5,8’lik bir büyüme ile son çeyrekte bu yıla giren Türkiye’nin, ilk çeyrek büyümesinin de iyi olacağını açıkladıkları verilerle çerçevesinde ifade eden Olpak, farklı bir tablo ortaya çıkmazsa 2016 yılının bir altın yılı, bir fırsat yılı olabileceği kanaatinde olduklarının altını çizdi. Hükümetin özellikle piyasa reformlarına çok fazla odaklandığı dile getiren Olpak, “Belirli periyotlarla hem ilan edip daha sonra da gerçekleşmesini kamuoyuna açıkladığı bir dönemde, biz bu yılı ülkemiz açısından bir altın yılı ve bir fırsat yılı olarak değerlendiriyoruz. MÜSİAD olarak üzerinde durduğumuz bir iki husus var. Ülkeyi el birliği ile yatırımlarla büyüteceğiz. Yatırım demek, para demek” dedi.
“TAŞINIRLARIN TEMİNATI VE TOKİ’NİN FABRİKA YATIRIM PROJESİ”
Paranın nereden sağlanacağı ile ilgili piyasada sıkıntıların olduğuna da değinen Olpak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bizim mevcut bankacılık sistemi ile ilgili tapu teminat bankacılığının da proje finansmanına geçilmesi gerekir diye uzun yıllar söylediğimiz hususun bir ayağı önümüzdeki günlerde hükümetin tasarrufuyla Meclise getirilecek. Sadece tapuların teminat olarak alınmasının dışında taşınırların da teminat olarak alınması hükümetin gündeminde. Makine teçhizatlarımız, patent gibi bazı haklarımız, stoklarımız ve piyasa alacaklarımızın da tapular gibi emlak kapsamına alınabilmesi finansman sorununun çözümünde çok önemli ayaklardan birisi olacak. Birde TOKİ’nin uygulamalarını hep birlikte izliyoruz. Vatandaşlarımızın uzun vadeli ödemelerle TOKİ kanalıyla konut sahibi olmalarının sonuçlarını yaşadık. Bizim önerimiz sanayicilerimizin de benzer bir uygulamadan faydalanmasını sağlamalıyız. Çünkü Türk milletinin gayrimenkule karşı aşırı bir düşkünlüğü var. Yabancı kuruluşlar Türkiye’de yatırım yaptıklarında şirketi satın alıyorlar ama gayrimenkulünü almıyorlar. Ama benim milletim öyle değil. Önce arsasını alacak. Üzerine binasını dikecek. Sonra borç, harç makine, teçhizatı içerisine koyacak, işletme sermayesine geldiği zaman harç bitti yapı paydosla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu noktada çok uzun zamandır dile getiriyorduk. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koordinasyonunda son aşamaya doğru gelmiş durumda. Yani uzun vadeli kiralama ya da uzun vadeli satma şeklinde. Ben bunları piyasanın ihtiyacı olan son derece önemli uygulamalar olarak görüyorum.”