EMDR tedavisi birçok derde deva oluyor
Psikiyatri Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, EMDR tedavisi birçok derde deva olduğunu söyledi.
ZioN Psikiyatri Akademisinden Psikiyatri Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, EMDR, Eye Movement Desensitization and Reprocessing yani göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme olarak adlandırılan bir psikoterapi yöntemidir. EMDR yönteminde amaç, kişinin hayatını olumsuz yönde etkileyen ‘Beceriksizim, kimseye güvenemem, duygularımı belli edemem, kontrol bende değil, beceriksizim, tehlikedeyim, başaramam, çaresizim’ gibi sürekli tekrarlayan ve engelleyici düşüncelerin olumlu ve işlevsel olan düşüncelerle yer değiştirilmesidir. Bu düşünceler bir kez değiştirildiğinde artık kişinin hayatını olumsuz yönde etkilememektedir.” diye konuştu.
Panik ataklarda EMDR kullanımının uygun olduğunu ifade eden Psikiyatri Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, şu bilgileri verdi:
İNSANLAR BİRÇOK NEDENDEN DOLAYI PANİK ATAK YAŞAYABİLMEKTEDİR. PANİK ATAKLAR ÖLÜMCÜL VEYA YARALAYICI ATAKLAR DEĞİLDİR FAKAT ÇOK CAN SIKICI VE RAHATSIZ EDİCİ ATAKLARDIR.
Panik ataklar hissedilmeye başlandığında genellikle zihinde ‘kontrol bende değil’ şeklinde bir düşünce belirmektedir. Bu düşünce gerçekte doğru olan bir düşünce değildir fakat zihni ele geçirdiğinde artık kişi ataklarını kontrol edememeye başlamaktadır. Ataklar kontrol edilemediğinde ise ‘kontrol bende değil’ düşüncesi giderek gerçeklik kazanır ve kişinin artık bir parçası olmaya başlar. Bu böyle kısır bir döngü içine girdiğinde kişi artık kendisini çaresiz ve güçsüz hissetmeye başlayabilir. Bu döngü kırılmadığı sürece tekrarlayacaktır. EMDR yöntemi ile bu döngüyü kırabilmekteyiz. EMDR yönteminde yer alan bazı teknikleri kullanarak kişide yerleşmiş olan ‘kontrol bende değil’, ‘çaresizim’, ‘tehlikedeyim’ gibi olumsuz düşünceleri değiştirebilmekteyiz. Tedavi süreci sonunda kişide bu düşünceler artık tamamen kaybolur ve yerini olumlu ve özgüvenli düşünceler alır. Yeni düşünceler sayesinde ise ataklar düzelmiş olarak kişinin tedavisi tamamlanmış olmaktadır.
PSİKOLOJİK TRAVMALARDA EMDR KULLANIMI
Psikolojik veya ruhsal travma olarak adlandırdığımız durumlar toplumda birçok kişinin başına gelebilmektedir. Daha önce yaşadığı sıkıntı verici bir olaydan sonra kişide zaman zaman tekrarlayan ve çoğunlukla anlam verilemeyen bazı belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler önemsiz olarak adlandırılsa bile çoğu zaman çoğumuzun hayatını az da olsa etkilemektedir. Bu tür durumlarda EMDR yöntemini kullanabilmekteyiz. Kişi daha önce yaşadığı olumsuz bir deneyim sonucunda yukarıda bahsedilen olumsuz düşünceler gibi düşünceler kazanabilir. Bu düşünceler kişinin yaptığı eylemleri, yaşam biçimini ve kararlarını etkileyebilir. Sosyalleşme yeteneği, iletişim yeteneği, özgüven gibi özellikler bu durumdan etkilenebilir. EMDR yöntemi ile kişinin gerçekte var olan ve yaşadığı psikolojik travma ile giderek kaybolan bu özelliklerini yeniden ortaya çıkartmaktayız. Tedavisi tamamlanan kişi hayatının devamında benzer durumlarda karşılaştığında artık başa çıkabilmek adına en iyi yöntemlere sahip olmaktadır. Daha özgüvenli, daha güçlü ve daha bilinçli bir yaşama adım atabilme şansına sahip olmaktadır.
FOBİLERDE EMDR KULLANIMI
Fobiler (yükseklik korkusu, hayvan korkusu, uçuş korkusu, vs) psikiyatri dünyasında en sık görülen psikolojik rahatsızlıklardır. Fakat genellikle insanlar bunu bir sorun olarak görmediklerinden dolayı psikiyatriye başvuru sayıları oldukça azdır. Oysa ki örneğin bir kedi fobisi kişinin stres seviyesini
yükselterek gereksiz yere kortizol salınımı sonucu bağışıklık sisteminde zayıflama, kalp damar hastalıklarına zemin hazırlama, sürekli kortizol salınımı sonucu Alzheimer riskinde artış gibi gözle görülmeyen ve fark edilemeyen sonuçlara doğru gidebilir. Sürekli yoluna kedi çıkacağı yerlerden geçmeyerek gittiği ve bildiği yolları değiştirmek durumunda kalabilir, evinde kedisi bulunan sevdikleriyle iletişimini koparabilir, kedi görme ihtimali nedeni ile doğa aktivitelerinden uzak durabilir. Böylece sadece kedi korkusu olarak adlandırılan bu durum aslında kişinin hayatını ciddi derecede etkileyen bir durum olduğunun farkına varılmasını engelleyebilir.
Fobilerin birçoğunun oluş nedeni bilinmemektedir. Örneğin, yüksekten korkan birinin daha önce yükseklik ile ilgili bir anısının olması gerekmez. Bu bir öğrenilmiş bir davranış olabildiği gibi çocukluk döneminden gelen yanlış bilgiler sonucunda da yerleşmiş olabilir. EMDR yöntemi ile fobilerin oluşum nedenlerinin bulunmasına yardımcı olabilmekteyiz. Neden bulunamayan durumlarda ise fobinin oluşturduğu ‘başaramam’, ‘kontrol bende değil’, ‘zarar görürüm’, ‘tehlikedeyim’ gibi olumsuz düşünceleri değiştirebilmekteyiz. Bu düşünceler değiştikten sonra kişi artık fobinin verdiği rahatsız edici etkilerden kurtulmuş olmaktadır. Örneğin kedi fobisinin tedavisi sonucunda kişi kedileri sevmek zorunda değildir. Bazen kişiler tedavi tamamlandığında fobisi olduğu durumları seveceklerinde korkarlar fakat bu doğru değildir. Kedi fobisi tedavi edilen kişinin daha sonra kedileri sevmesi veya evinde kedi beslemesi kararı tamamen kişinin kendisine kalmış bir durumdur.
ÖLÜM VE YAS DURUMLARINDA EMDR KULLANIMI
Ölüm, yaşamın doğal sürecinde hepimizin karşılaşacağı doğal bir durumdur. Ölüm sonrası belli bir düzeyde ve sürede gerçekleşen yas süreci de doğal ve olması gereken bir durumdur. Fakat genellikle beklenmeyen ölümlerden dolayı bu yas süreci çok uzun ve sancılı olabilmektedir. Yas süreci kişinin hayatını olumsuz yönde etkilemeye ve giderek uzamaya başladığında patolojik yas durumundan söz edebiliriz. Patolojik yas durumlarında tedavide EMDR kullanabilmekteyiz. EMDR yöntemi ile kişinin yaşadığı ölüm travmasının sonucu olan yas durumunu sağlıklı bir şekilde çözebilmekteyiz. Bu süreçte ölümün anlamlandırılması, ölen kişinin bıraktığı izlerin değerlendirilmesi, ölüm sonrası devam eden yaşamla yaşama süreçlerini tedavimizde ele almaktayız. Bazı insanlar tedavi sonucunda ölen kişiye ait anılarının silineceği veya onu unutacağına dair korkular yaşamaktadır. Fakat bu doğru değildir. Kişi hayatı boyunca ölen kişiyi hatırlayacak ve anısına sahip çıkacaktır. EMDR tedavisi ile birlikte bu sürecin sancılı olması önlenmektedir.
AYRILIK VE ALDATILMA DURUMLARINDA EMDR KULLANIMI
Ayrılık ve aldatılma durumlarında gerçekleşen süreç ölüm sonrası patolojik yas süreci ile benzerlik göstermektedir. Ayrılığın veya aldatılmanın nasıl gerçekleştiğine göre bu süreç ve acısı değişebilmektedir. Ayrılıklar veya aldatılma durumları kişide bir takım değişiklikler yaratabilir. Kişi özgüven kaybı yaşayabilir, insanlara güven ile ilgili sorunlar ortaya çıkarabilir, kendisini yetersiz ve güçsüz görebilir, artık eskisi gibi olamayacağına inanabilir. Fakat gerçekte tüm bunlar doğru değildir. EMDR yöntemi ile ayrılık veya aldatmanın ortaya çıkardığı ‘çirkinim’, ‘yetersizim’, ‘kontrol bende değil’, ‘kimseye güvenemem’ gibi olumsuz düşünceler değiştirilmektedir. Bu değişim gerçekleştikten sonra kişi yaşadığı ayrılık veya aldatma travmasını geride bırakarak yaşamına sağlıklı bir şekilde devam edebilmektedir. Tedavi sonucunda oluşan yeni düşünceler sayesinde kişi yeni ilişkilerinde çok daha güçlü ve mantıklı bir şekilde yol alabilmektedir.
SINAV KAYGISINDA EMDR KULLANIMI
Sınav kaygısı, sınavlardan birkaç gün öncesinde ortaya çıkabilen ve sınav esnasında da devam edebilen, kişiyi sınavdan başarılı olmaktan alıkoyan rahatsız edici belirtilere verilen isimdir. Bir kişide sınav kaygısı oluşabilmesi için illa bir sınavdan kalmış olması, sınavlarının kötü geçmesi veya başarısız bir öğrenci olması gerekmez. Aile beklentisi, kişinin hedefleri, arkadaş ortamı, kültürel yapı gibi birçok nedenden dolayı sınav kaygısı oluşabilir. EMDR yöntemi ile sınav kaygısına yönelik etmenler belirlenerek, bu kaygının oluşturduğu ‘başaramam’, ‘beceriksizim’, ‘kontrol bende değil’, ‘yeterince zeki değilim’ gibi aslında gerçek olmayan olumsuz düşünceler değiştirilir. Bu düşünceler değiştirildikten sonra kişi artık sınavlardan önce ve sınav esnasında minimal bir düzeyde kaygı ile yoluna devam edebilmekte ve gerçek performansını ortaya koyabilme şansına sahip olabilmektedir. Unutmayalım ki hedefimiz kaygıyı tamamen sıfırlamak değildir. Eğer tamamen sıfır düzeyinde bir kaygıya sahip olursak umursamaz bir hal alır ve kaygı olmaması nedeni ile başarıyı da hedeflemeyiz ve süreci tamamen boşlayarak bırakırız. Bu nedenle yaşamımızda minimal, az düzeyde bir kaygı gereklidir.
Psikiyatri Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Onur Okan Demirci, hayatımızı olumsuz olarak etkileyen ve EMDR yöntemi ile değiştirebildiğimiz olumsuz düşüncelere şu örnekleri verdi:
“EĞER BU DÜŞÜNCELERDEN BİR VEYA BİRKAÇI SİZDE VARSA BUNLARDAN KURTULARAK DAHA İYİ BİR YAŞAMA DEVAM EDEBİLME ŞANSINA SAHİPSİNİZ.
Kötü biriyim. Sevgiyi hak etmiyorum. Değersizim, utanılacak biriyim. Sevimsizim. Yeterince iyi değilim. Kötü şeyleri hak ediyorum. İyi şeyleri hak etmiyorum. Aptalın biriyim. Önemsizim. Çirkinim. Ölmeyi hak ediyorum. Hayal kırıklığıyım. Mutsuz olmayı hak ediyorum. Diğerlerinden farklıyım. Kötü bir şey yapmış olmalıyım. Yanlış bir şey yaptım. Tahmin etmeliydim/anlamalıydım. Güvenilmez biriyim. Kimseye güvenemem. Tehlikedeyim. Kendimi koruyamam. Duygularımı belli etmek güvenli değil. Kararlarıma güvenemem. Kontrol bende değil. Güçsüzüm. İstediğimi elde edemem. Zayıfım. Başaramam. Başarısızım/beceriksizim. Yetersizim. Mükemmel olmalıyım”