'Evanjeliklerin Türkiye ve Dünya Politikaları' konulu konferans yapıldı

Adıyaman Üniversitesi Ahi Evran Topluluğu tarafından Evanjeliklerin Türkiye ve Dünya Politikaları konulu konferans düzenlendi.

'Evanjeliklerin Türkiye ve Dünya Politikaları' konulu konferans yapıldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Adıyaman Üniversitesi Ahi Evran Topluluğu tarafından “Evanjeliklerin Türkiye ve Dünya Politikaları” konulu konferans düzenlendi.

Konferansa konuşmacı olarak katılan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, program öncesi Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü’yü makamında ziyaret ederek üniversite onur defterini imzaladı. Ziyaretin ardından Adıyaman Üniversitesi Merkez Külliyesi Vehbi Koç Konferans Salonunda düzenlenen konferansa geçildi. Programa Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Adıyaman İl Müftüsü Mehmet Taşcı, akademik ve idari çalışanlar ile öğrenciler katıldı.

Konferansta konuşan Prof. Dr. Ali Rafet Özkan, evanjelik kavramı, evanjelik gruplar, evanjelik grupların Türkiye ve dünya politikaları, evanjelik gruplarının din görünümlü FETÖ, Aşkenazi Kesnizani, Moon gibi yapay oluşumları kullanma hadiseleri konularına değindi. Evanjelizmin esasında fundamentalizmin daha sonradan yumuşatılmış hali olduğunu anlatan Özkan, “Evanjelikler, radikal Hristiyan gruplardır. Evanjelikler tek bir grup değil Babtistler, Adventistler, metodistler ,mormonlar gibi bir sürü farklı ama hedefleri bir olan grupları vardır. Hedeflerine ulaşmak için dünya üzerinde birçok bölgede çeşitli illegal yapılanmalar içerisindeler. En büyük hedefleri kıyametin bir an önce kopması, Hz. İsa’nın (a.s) yeryüzüne yeniden gelerek bin yıllık millennial tanrısal krallığını kurmasıdır” dedi. Evanjeliklerin çok zengin olduklarını, aynı zamanda dünyanın her bölgesinde çok etkili pozisyonlarda olduklarını belirten Özkan, “Bu insanların bütün gayesi, kıyametin kopmasını sağlamak. Bir an önce kıyamet kopsun, Hz. İsa yeryüzüne gelsin ve tanrı olarak inandıkları İsa Mesih ile bin yıl tanrısal bir hayat yaşayalım şeklinde düşünüyorlar. Bunları diğer gruplardan diğer protestanlardan ayıran özellik, bin yıllık tanrısal krallık ve İsa Mesih’in yeryüzüne gelebilmesi için de bütün gayretlerini sarf etmeleri. Diğer Hristiyan gruplarda da kıyamet kopması, Hz. İsa’nın yeryüzüne yeniden gelmesi arzusu var, ama bunlar diğer Hristiyan gruplardan farklı olarak Hz. İsa’yı yeryüzüne getirebilmek için çok özel bir gayret sarf ediyorlar” şeklinde konuştu.

Evanjeliklerin Martin Luter’in 16. yüzyılın başlarındaki Türklerin Avrupa’ya akınlarının durması kıyametin kopmasının en temel alameti şeklindeki kehanetine inandıklarını belirten Özkan, batı dünyasının Türklerin Avrupa’daki akınlarının durmasını büyük bir inançla, özlemle beklediğini anlattı.

Özkan, “Türkiye, bu evanjelik grupların neresine zarar veriyor diye sorabiliriz. Bu grupların inancına göre kıyametin kopmasının İsa Mesih’in yeryüzüne gelebilmesinin birinci şartını haşa Türkiye’nin parçalanması olarak düşünüyorlar. Türkiye parçalanmadıkça İsa Mesih gelmeyecek, kıyamet kopmayacak diye düşünüyorlar. Allah’ın kıyameti başımız üstüne. Allah bu milleti, bu devleti, bu ümmeti var edecek. Türklerin Avrupa’daki ilerlemesi durup, gerileme başlayınca Amerika’da pek çok yeni fundamentalist gruplar zuhur ediyor ve diyorlar ki kehanet tuttu, İsa Mesih yeryüzüne gelecek artık diyorlar. İsa’nın yeryüzüne gelebilmesi için mesela adventistler 1844 yılını kesin bir tarih olarak görüyorlar ve bütün mallarını, mülklerini ve servetlerini bağışlıyorlar. İsa Mesihi büyük bir özlemle bekliyorlar. Ve İsa Mesih gelmiyor. O dönemde 17 milyon Amerikalının 1 milyonu bütün servetini bağışlıyor” ifadelerini kullandı.

Konferansın ardından Adıyaman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Talha Gönüllü, Özkan’a konuşmalarından dolayı teşekkür ederek, "Ülkemizin bulunduğu coğrafya çok stratejik ve tarih boyunca birçok mücadelenin yaşandığı bir coğrafya. Birçok devletin bu coğrafya üzerinde çeşitli emelleri var. Bu nedenle çok dikkatli olmalıyız, bilinçli hareket etmeliyiz, neslimizi iyi yetiştirip tarihlerini, ecdatlarını bilmelerini, tanımalarını sağlamalıyız. Bu anlamda bizlere büyük görevler düşüyor, artık savaşlar cephede kazanılmıyor, teknoloji bugünkü mücadelede çok önemli. İşte bizler de güzel ülkemize faydamızın dokunmasını istiyorsak, ilime, bilime, teknolojiye yoğunlaşmalıyız ve ancak böylelikle ülkemizle ilgili kötü emeller taşıyanları bu topraklardan uzak tutabiliriz” diye konuştu.

Rektör Gönüllü, konuşmasının ardından Adıyaman Üniversitesi Merkez Külliyesinde Prof. Dr. Ali Rafet Özkan adına dikilen fidanın sertifikasını verdi.