Gönüllere dokunan öğretmen
Elazığ'da daha önce iki engelli öğrenciyi umreye götüren öğretmen Aysel Bayrak, hafta sonları da engelli çocuklara gönüllü olarak özel ders vererek örnek bir davranış sergiliyor.
Şehit Musa Yılmaz İlkokulunda sınıf öğretmeni olan 30 yaşındaki Aysel Bayrak, engelli öğrencilerle birlikte olmak için kendi isteği ile özel eğitim öğretmenliğine geçti. Engelli çocukları ’cennet’ olarak nitelendiren ve onları çok seven Aysel öğretmen, geçen sene biri otizmli, diğeri zihinsel engelli iki öğrenciyi umreye götürdü. Geçtiğimiz yıl 6 engelli çocuğa gönüllü eğitim veren Bayrak, bu sene de engelli 5 yaşındaki Ömer Faruk ile 3 yaşındaki Rabia Beyazit kardeşlere gönüllü olarak özel eğitim veriyor. Fiziksel ve zihinsel engelli olan ve aynı zamanda konuşamayan kardeşlere bir anne şefkati ile yaklaşan Bayrak, hafta sonunun büyük bölümünü onlarla geçirmeye çalışıyor.
"TÜM ÇOCUKLAR CENNETLİK, BU ÇOCUKLAR CENNET"
Bölümünün sınıf öğretmeni olduğunu fakat özel çocukları gördükten sonra özel eğitime geçtiğini anlatan Aysel Bayrak, “Şuan devlet kadrosunda özel eğitim bünyesinde çalışıyorum. Bu çocukları normal çocuklardan çok farklı görüyorum. Tüm çocuklar cennetliktir ama bu çocuklar cennetin kendisidir. Önemli olan onların yüreğine inebilmek ve anlayabilmektir. Bunların en çok sevgiye ihtiyacı var. Sevginin aşamayacağı hiçbir şey de yoktur. Rabbim bana böyle bir şey nasip ettiği için de çok şükrediyorum. Çünkü bu çocuklar çok farklı. Anne babaları kadar olamasam da onlar kadar çok seviyorum. Elimden geleni de yapıyorum” dedi.
"ONLARI GÖRÜNCE ÇOK MUTLU OLUYORUM"
Hafta içi okulda, hafta sonu ise gönüllü olarak engelli çocuklara özel eğitim dersi verdiğini söyleyen Bayrak, “Çünkü her şey maddiyat değildir. Maneviyat benim için daha önemli. Bu çocuklar benim için birer cennet kapısı olarak karşıma çıkıyor. Kendimi çok şanlı hissediyorum. Bunlar Allah’ın bize bir hediyesi. Onları görünce çok mutlu oluyorum. Onlar için elimden gelen her şeyi yapıyorum ve yapmaya da devam ediyorum. Daha önce iki tane öğrencimi umreye götürmüştüm. Bir tanesi otizmliydi. Tüm sorumluluğu orada ben üstlendim, annesi ve babası yoktu. Diğeri de zihinsel engelliydi. Onu da geçen yıl götürdüm. Ben onları çok seviyorum ve onlara çok bağlıyım. Biri bana bir şey söylediği zaman zoruma gitmez ama onlara söylendiği zaman çok zoruma gidiyor. Dışlanmalarını kabullenemiyorum ve istemiyorum” diye konuştu.
Ömer Faruk'un 5, Rabia'nın ise 3 yaşında olduğunu aktaran Bayrak, "İkisi de özel eğitim gereksinimi duyan çocuklar. İkisi de konuşamıyor. Aynı zamanda bedensel ve zihinsel engelleri var. Ömer ile ince kasları geliştirmesi için oyun oynama, boyama, resim yapma, boncuk takma ve yap boz yapma çalışmaları yapıyoruz. Konuşması için dil ve ağız egzersizleri yapıyorum. Rabia'da algılama var ama konuşamıyor. Aynı zamanda epilepsi rahatsızlığı da var. Onunla da oyun, şarkı söyleme ve konuşma üzerine çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.