Hamile kaldı rahim kanserini yendi

Siirt'te yaşayan ve 5 yıldır çocuk sahibi olmak için tedavi gören Tülay Çimen, tedavi için gittiği hastanede rahim kanseri olduğunu öğrenince hayatının şokunu yaşadı. Çocuk sahibi olmayı beklerken kanser teşhisi konulan Çimen, Diyarbakır'da Doç. Dr. Hakan Çoksüer'in uyguladığı tedavi ile hem hamile kaldı hem de rahim kanserinden kurtuldu.

Hamile kaldı rahim kanserini yendi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Siirt’te ikamet eden ve 5 yıl önce evlenen Tülay ve Mehmet Çimen çifti, normal yollarla çocuk sahibi olamayınca tüp bebek tedavisi görmeye karar verdi. Çocuk sahibi olmak için birçok tüp bebek merkezine giden çift, en son tedavi için gittikleri hastanede Tülay Çimen’in rahim kanseri olduğunu öğrenince hayatlarının şokunu yaşadı. Çocuk sahibi olmayı beklerken kanserle karşı karşıya kalan çift, tavsiye üzerine Diyarbakır’da Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer’in kliniğine geldi. Tülay Çimen, Doç. Dr. Çoksüer’in uyguladığı akupunktur ve yumurta detoks tedavisi ile hem hamile kalmanın hem de rahim kanserinden kurtulmanın sevincini yaşıyor.

“KANSERİ YENMEM İÇİN HAMİLE KALMAM GEREKTİĞİ SÖYLENDİ”

Çocuk sahibi olmak için birçok tedavi gördüğünü ve en son Batman’da gittikleri hastanede rahim kanseri olduğunu öğrendiğini anlatan 26 yaşındaki Tülay Çimen, “Rahim kanserini yenebilmem için de muhakkak gebe kalmam gerektiği söylendi. Doktor ilk önce aşılama önerdi. O tedavi de yanıt vermedi. Sonra Diyarbakır’a Hakan Çoksüer’in yanına geldik. Çok şükür şuan hamile olduğumu öğrendik. Hem kanseri yendim hem de hamile olduğumu öğrendim. Sevincimi tarif edemiyorum. Doğacak çocuğum hem beni kanserden kurtarmış olacak hem de evimizin neşe kaynağı olacak. Hakan hocaya ve bütün çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

“HASTALIK İLERLEDİĞİNİ GÖRDÜK”

Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, hastanın kanser teşhisiyle kliniklerine başvurduğunu ifade ederek, “Daha önceden birçok yerde tedavi görmüş fakat tedaviler sonuçsuz kalmış ve gitgide hastalığının daha da ilerlediğini gördük. Tabii bizim için rahim kanseri tedavisinde öncelik hızlı bir şekilde gebeliği elde etmek. Çünkü rahim kanseri hızlı bir şekilde ilerliyor ve rahmin alınması gereken bir hastalık. Hastamız hastalığı ilerledikten sonra birkaç merkeze başvurduğunda rahmin alınması gerektiği söylenmiş. Rahim alındığı zaman çocuk sahibi olması imkansız hale gelecekti. Bunun da hastanın ciddi anlamda psikolojik yükünü ağırlaştırdığını gördük. Hastaya ilk önce organ koruyucu tedaviyle planlama yaptık. Sonra hızlı bir şekilde gebeliğin elde edilmesini planladık. Rahmin alınmadan hızlı bir şekilde ilk denememizde gebeliği elde ettik. Hastaya hem yumurta detoks tedavisi uyguladık hem de akupunktur tedavisi uyguladık. En sonunda da yapıştırma uygulamasıyla gebeliği elde ettik. Hastada ciddi anlamda psikolojik yük çok ağırdı. Bunu yendik. İkincisi yumurta kalitesini arttırdık. Üçüncüsü bu hastalarda ultrasonla baktığımızda rahim kanseri olan hastalarda rahim zarında düzensizlik olur. Akupunktur tedavisiyle rahim zarını ve son olarak da bağışıklık sistemini güçlendirerek rahim duvarının o embriyoyu tutmasını sağlamaya çalıştık. Bu dört etkiyi de biz akupunkturla sağlamaya çalıştık. Tabii öncesinde antioksidan tedaviler desteği de sağladık. Hastaya özgü spesifik bir tedavi ile bu başarıyı elde ettik. Hasta şuanda psikolojik olarak çok mutlu. Rahmi alınmadan hızlı bir şekilde gebeliği elde etmek hasta için çok mutluluk verici bir haberdi. Çiftlere çocuk sahibi olmayı ertelememelerini öneriyorum. Bazen sağlık durumları çocuk sahibi olmayı de engelleyebilir” diye konuştu.