Harput Kalesi'nde kazı çalışmaları devam ediyor

Elazığ’ın en eski yerleşim yeri olan tarihi Harput Mahallesi’ndeki 2’nci dönem kazı çalışmaları Fırat Üniversitesi sorumluluğunda, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İsmail Aytaç'ın kazı başkanlığında 45 kişilik ekip ve Kültür Bakanlığı ile Elazığ Valiliği İl Özel İdaresinin destekleri ile devam ediyor. Kazı çalışmalarına Artuklu Sarayı’nın ödünde başladıklarını belirten Doç. Dr. İsmail Aytaç, “Daha önce 300 metrekarelik alanı kazmıştık. Bu sene onun önüne Doğuya doğru 3 açma daha gerçekleştirdik. Bu açmalarda sokak dokusu, geçen senekilerle bağlantılı olarak tespit ettik. Özellikle geç Osmanlı, klasik Osmanlı ve beyliğe doğru bir inişimiz var. Kazı yaptığımız yerde yaklaşık 7 metre bir dolgu olduğuna dair ön bilgilerimiz bulunmaktaydı. 1,5 metre karelik bölümünü aldık. Yağışlar dolayısıyla, alanlarda koruma yaparak bazen de kapatarak durmak zorunda kaldık. Ancak bu sene yağışlar tekrar gelebilir düşüncesiyle üzerini yeniden daha iyi bir çatı ile kapatmaya çalışıyoruz” dedi.

“TARİHİ KALINTILARDA BİZANS BULGULARI ÇIKTI”
Kazı çalışmalarında çıkan bulgular hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Aytaç, “Bu alanda çok sayıda ocak, seramik, fincan buluntuları, mekan olarak da tandırlar, dükkanlar ve bazı hela mekanlarına rastladık. Bunlarla ilgili çalışmalarımız bu sene de devam edecek. Buluntuların çizimlerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bu seneki bölümde ikinci bölüm olarak da kalenin orta bölümünde yapılmamış bölümlerine başladık. Orta bölümdeki kuzeyde ve doğuda bulunan mekanları açtık. Onunla ilgili çalışmalarımızda doğal kütleyi tespit ettik. Katman olarak orta alanın Osmanlı, Bizans’a doğru bir geçiş sağladığını görüyoruz. Artuklu camisinin altında daha önce Roma, Bizans duvarları tespit edilmişti. Şu an bizim yaptığımız yeni açmalarda da Bizans’a doğru bir geçiş olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
  
“KALE KAZISINDA YENİ SU SARNICI BULUNDU”
Kale kazısında su sarnıcı bulunduğuna da dikkat çeken Aytaç, şunları kaydetti:
“Bu seneki orta alanda doğal kütlenin içerisinde yaklaşık 80 santimetrelik çapında açılmış bir boşluktan bir su sarnıcı daha tespit ettik. Böylece kalede şu an orta bölümler içinde 4 tane su sarnıcı olduğunu görüyoruz. Buna yönelik akıntı kanalları da bulundu. Bu su sarnıçları bazen gıda depolamak içinde kullanılmıştı. Su sarnıcın akıntılı olarak gelen malzemede pipo örneklerine seramik, kap parçalarına, metal buluntulara rastladık. Mahzenin yanındaki mekanlarda maden eritme atölyeleri ve kalaycı dükkanlarını tespit ettik. Onlara ait buluntularda zengin bir şekilde devam ediyor. Sezon içerisinde daha önce açılmış su sarnıçlarının temizliğini yaptık. Özellikle zindan olarak da kullanılan Urartu sarnıcının zemininde su olduğunu geçen yıllardan biliyorduk. Bu sene içindeki akıntı taşları alarak yaklaşık 70 santim yüksek seviyesinde suya da ulaştık. İç temizlikleri yapınca daha önceden döşenen elektrik kablolarını da yenilemeye çalıştık. Yine daha önce koruma kurumundan izin alınmış direklere birkaç aydınlatma lamba bıraktık. Böylece alanlar daha temiz hale getirildi. Bizim bu seneki sezon sonuna doğru amacımız daha önce kazılan alanlarda ve yaptığımız bölümleri de çatıyla kapatmak. Özelikle kalenin ortasındaki daha önceki açılmış mekanlarda ve bizim yeni açtığımız mekanların üzerine yönelik bir restorasyon projesini kışın hazırlamayı planlıyoruz.”