'İdrar kaçırma bir kader değildir'
Fırat Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet KARAKEÇİ, idrar kaçırma ile ilgili bilgiler verdi.
Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Karakeçi, üroloji kliniğine sık başvuru nedenlerinden birinin idrar kaçırma şikâyeti olduğunu, idrar kaçırmanın hem erkeklerde hem de kadınlarda karşılaşılan bir durum olup, erkelerdeki idrar kaçırmanın genelde yüzde 15 civarında gözlendiğini belirtti.
Erkeklerde idrar kaçırmanın nedenleri arasında başta geçirilmiş prostat cerrahisi olduğunu bunun dışında Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik patolojilerin, üriner enfeksiyonların, diyabet gibi metabolik bozuklukların da erkelerde idrar kaçırmaya neden olabileceğini, bayanlardaki idrar kaçırmanın da kırk yaşlarına kadar yüzde yirmi oranında, kırık yaşından sonra ise yüzde kırık civarında gözlendiğini ve bu oranlarda da yaşla beraber bir artışın söz konusu olduğunu dile getirdi.
Doç. Dr. Ahmet Karakeçi, özellikle bayanlardaki idrar kaçırmanın nedenleri arasında, birinci durumun stres üriner inkontinans olarak tanımlanan öksürme, hapşırma ve efor ile idrar kaçırma olduğunu, ikinci durumun idrarı yetiştirememe tarzında olan ani idrar hissi ve kaçırması olduğunu, üçüncü durumun ise bu iki durumun bir arada olduğu karışık tipte idrar kaçırma olduğunu söyledi.
Dr. Karakeçi, özellikle ileri yaşlardaki bayanların, fazla kilolu, doğum sayısı fazla olan bayanların idrar kaçırmada riskli grupta olduklarını belirtti. Tedavi olarak en başta kullandıkları yöntemin pelvik taban kas egzersizleri ve yaşam şekli değişikliklerine yönelik öneriler olduğunu ancak hastaların genellikle bu konuda çok sabırlı olmadıkları ve diğer tedavi seçeneklerini daha çok benimsedikleri için medikal veya cerrahi tedaviye başvurduklarını belirtti.
Özellikle öksürme, hapşırma ve efor ile idrar kaçırma olarak tariflenen stres tipi idrar kaçırmada en başarılı yöntemin cerrahi tedavi yöntemi olduğunu, halk arasında askı operasyonları denilen yöntemi kullandıklarını, askı operasyonlarında özellikle mesh denilen askı malzemesini kullandıklarını, ancak bu yöntemle beraber son dönemde artan komplikasyonlardan dolayı ikinci yöntem olarak ise hastanın kendi karın veya uyluk bölgesinden aldıkları dokuları kullandıklarını, başarı oranlarının yüzde seksen, doksan beş civarında olduğunu, dile getiren Karakeçi, diğer idrar kaçırma yöntemlerinde ise başta ilaç tedavisi olmak üzere uygun hastalarda mesaneye botoks uygulaması ve mesane pili yöntemlerini de kliniklerinde uyguladıklarını dile getirdi. Dr. Karakeçi, hastalara idrar kaçırmanın bir kader olmadığını, özellikle kırk-elli yaş üzerindeki hastalarda idrar kaçırma şikâyetleri var ise mutlaka bir üroloğa görünmelerini tavsiye ettiklerinin altını çizdi.