İğne deliğinden tanı ve tedavi

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Girişimsel Radyoloji Bölümünde cerrahi kesisi oluşturmadan, iğne deliği küçüklüğündeki yollarla vücuda girilerek hastalıkların tanı ve tedavisi gerçekleştiriliyor.

İğne deliğinden tanı ve tedavi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Girişimsel Radyoloji Bölümünde cerrahi kesisi oluşturmadan, iğne deliği küçüklüğündeki yollarla vücuda girilerek hastalıkların tanı ve tedavisi gerçekleştiriliyor.

Diyarbakır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Girişimsel Radyoloji Bölümü, bölge halkından yoğun ilgi görüyor. Bölgede Sağlık Bakanlığı bünyesinde hizmet veren tek Girişimsel Radyoloji Bölümü olma özelliğini taşıyan merkezde, kanserin tanı ve tedavisinden cerrahi müdahale gerektiren varise kadar birçok hastalığın tedavisi yapılıyor. Büyük kesiler yerine ayak bileğinde açılan bir santimden daha küçük kesiden girilerek, hastalar tedavi ediliyor. Merkez, bölge illerinden de yoğun ilgi görüyor.

“Her gün ortalama 20 hasta işlemden geçiyor”

Girişimsel Radyolojide radyolojik görüntüleme yöntemleri kullanılarak, hem tanı hem de tedavi yapıldığını anlatan Radyoloji Uzmanı Ayhan Şenol, “Tanı aşamasında biyopsilerden tutun damar içi anjiografi görüntülemelere kadar tedavide de hemen hemen tüm vücutta, tüm sistemlerde tedavi olanakları bulduğumuz bir üst birimdir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde bölgede tek birimdir. Yaklaşık üç yıldır kurulum hazırlıklarını tamamlamaya çalışıyoruz bu arada hasta alımları da olmakta. Bölgede tek olmasından dolayı Hakkari’den Van’a, Siirt’ten Şırnak’a, Elazığ’dan Şanlıurfa’ya çevre illerden hasta almaktayız. Günde işlemden geçen ortalama 20-25 hasta var” dedi.

“Bir santimlik kesiden tedavi”

Girişimsel Radyoloji ile yapılan müdahalelerin daha risksiz olduğunu belirten Şenol, “Girişimsel Radyoloji daha önce büyük ameliyatlarla ameliyathane şartlarında yapılan tedavilerin şuan görüntülemeleri kullanarak çok daha risksiz, daha küçük kesilerle, daha kısa bakım gerektiren işlemlere dönüşmüş durumda. Az önce işleme aldığımız hasta 9 yıl önce trafik kazası sonrası geçirdiği ameliyatlar sonrası derin venlerde bir tıkanıklık gelişmiş. 9 yıldır tıkalı olan bir damar. Bunun cerrahi olarak muhtemelen bir bypass gibi bir çözümü düşünülebilirdi. Hasta da bu tedavi yönteminden muhtemelen daha az bir fayda sağlayacaktı. Çünkü yanlardan açılmış variköz venlere neden olmuştu. Biz ayak bileğinden küçücük bir santimlik bir kesiden girerek kasığa kadar olan tüm segmenti geçip, balonlayıp açtık. Hasta bundan sonra iki saat kliniğimizde dinlenecek ve evine gidecek. Geniş bir pansuman alanı, geniş bir kesi alanı hastanın hastanede uzun sür yatmasını gerektirecek durumlar ortadan kalkıyor. Benzer hastalarımızda özellikle yürüme ağrısı olanlarda, ayak parmaklarında yaralara neden olan diyabetik şeker hastalığına bağlı tıkanıklarda yine bu yöntemlerle damar açabilmekteyiz” diye konuştu.

“Kanser tedavisinde kullanılıyor”

Kanser tedavisinde Girişimsel Radyolojinin kullanımını anlatan Şenol, şunları kaydetti:

“Kanser hastalarında ilk şüphe anından başlayarak hastalığın tüm tedavi sürecinde artık girişimsel radyoloji yer edinmiş durumdadır. İlk tanısı radyolojik yöntemlerle teşhisinin konulması bunun yanında biyopsi ile lezyonun, hastalığın ortaya konması aşamasından başlayıp hastalığın ilerleme evrelerinde hastanın konforunu, yaşam tarzını daha iyiye götürecek müdahalelerden tutun tedavi, hastalığın geriletilmesinde uygulanan tedavi yöntemlerine kadar, kitleleri besleyen arterlerin, atardamarların tıkandırılıp çürümesini sağlayabilecek kadar emboli diye adlandırılan tedavi yöntemleri var. Isı veya radyofrekans yöntemleriyle tedavi şansı var.”