Irak'taki deprem Türkiye'yi etkileyebilir
Geçtiğimiz pazar günü Irak'ta meydana gelen ve 500'ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği 7,3'lük depremin geçmişte Lice, Hakkari ve Van'da meydana gelen deprem zonlarının üzerinde olduğu bildirildi. Uzmanlar, tıpkı Irak'ta olduğu gibi İstanbul'da da 7'nin üzerinde deprem beklediklerini fakat zamanını bilemediklerini kaydetti.
Geçtiğimiz pazar günü Irak’ta meydana gelen ve 500’ün üzerinde insanın hayatını kaybettiği 7,3’lük depremin geçmişte Lice, Hakkari ve Van’da meydana gelen deprem zonlarının üzerinde olduğu bildirildi. Uzmanlar, tıpkı Irak’ta olduğu gibi İstanbul’da da 7’nin üzerinde deprem beklediklerini fakat zamanını bilemediklerini kaydetti.
Irak’ın güneydoğusunda yer alan Süleymaniye ve Halepçe kentlerinin kesiştiği noktada geçtiğimiz günlerde 7.3 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, olayda 500’den fazla insan hayatını kaybetmiş, binlerce kişi de yaralanmıştı. Büyüklüğü nedeniyle deprem başta Diyarbakır olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde şiddetli bir şekilde hissedilmiş, vatandaşlar büyük bir telaş içinde evlerini terk etmişti.
Irak’ta yaşanan depremle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Genel Jeoloji Anabilimdalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. M. Şefik İmamoğlu, Irak’taki depremin yeri konusunda net bekledikleri bir deprem olmadığını söyledi. Sismik çalışmaların olmaması nedeni ile orada deprem olunabileceğinin unutulduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, bu zonun normal Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu fay hatları kadar hareketli bir durumda olmadığını dile getirdi. Kıta kabuğu nedeni ile Arabistan plakasının sürekli kuzeye doğru hareket halinde olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, bu hareketin de yılda 24-26 milimetre arasında değiştiğini, bu derecede olan bir hareketliliğin sürekli Bitlis-Zagros kenet kuşağı üzerinde büyük bir enerjinin birikmesine neden olabildiğini vurguladı.
“Bu zon üzerinde son yüzyılda çok büyük depremler meydana geldi”
Toplanan enerji nedeniyle son yüzyıl içerisinde bu zon üzerinde çok büyük can ve mal kayıplarına neden olan pek çok büyük depremler meydana geldiğini vurgulayan Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Bunların en önemlileri, Türkiye’de Lice fay zonu bile bu kenet kuşağına bağlı olarak oluşan bir depremdi. 1930’da Hakkari’de 7,2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bölgenin sıkışmanın tektonik yapısına bağlı olarak meydana gelmiş olan ve bindirme faylarına bağlı gelişmiş olan deprem nedeni ile Van Erciş depremi meydana geldi, bu depremler bu zon üzerindeki depremlerdir. Pakistan’da 8,1 büyüklüğündeki depremde bu zon üzerindedir. Bütün bu depremler insanların yoğun olarak ikamet ettiği alan üzerinde meydana geldi. Bu da çok hatırı sayılı bir depremdir, 7,3 çok hatırı sayılı bir depremdir. Hiçbir depremin sevindirici tarafı yoktur ancak şunun teselli edici bir yanı vardır. İnsanların yoğun olarak yaşadığı alanda değildir.”
“Türkiye’de 5-6 yılda bir büyük depremler oluyor”
Irak’taki depremin bir şeyi koparıp serbest hale getirmesinin enerjiyi yan tarafa biriktireceğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Yan tarafa biriktirmesi de yavaş yavaş bizim Hakkari’nin güneyine doğru devam edecek bir durum söz konusu olabilir, o taraflarda beklenebilir. Ya da daha güney taraflarında yine aynı şekilde devam eder. Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde zaten birkaç yılda bir büyük depremler oluyor, Doğu Anadolu fay hattı üzerinde yine aynı şekildi. Türkiye’de biz baktığımız zaman 5-6 yılda bir büyük bir depremin olduğunu görüyoruz. Sonuçta o bölgeye göre depremselliğimiz biraz daha yüksektir.”
“Büyük depremler bazı büyük depremleri tetikleyebilir”
Irak’ta meydana gelen depremin olduğu zonun sürekli deprem beklenen bir zon olduğunu bildiren Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, “O bölge üzerinde yeri net olarak bilinmeyen, tespit edilmeyen ama bölgenin üzerinde sürekli deprem beklediğimiz genel zon üzerinde deprem beklediğimiz bir zondur. İstanbul’da çok eski dönemde, tarihi dönemlerde İstanbul’un özel durumu, konumu nedeni ile sürekli göz önünde bulundurulan bir nokta. Sadece yeri de belli, yaklaşık büyüklüğü de tespit edilebiliyor, fakat ne zaman olacağı ile ilgili net bir şey söylenemiyor. Yani 7’nin üzerinde 7,4-7,6 üzerinde olması bekleniyor. Irak’taki deprem İstanbul’daki depremi tetiklemez. Böyle bir şey söz konusu değil ama sonuçta büyük depremler bazı diğer depremlerin hafifte olsa oynatma imkanları olabilir” diye konuştu.
“Depremi unutmaya gelmez”
Depreme uygun yapılar yaptıktan sonra depremle yaşamayı öğreneceklerini kaydeden Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, “Deprem anında, öncesinde, sonrasında neler yapmamız lazım bunları bilmemiz lazım. Bunların dışında depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Sürekli o kafamıza vurur biz acılar içinde kalırız ve sonra tekrar unuturuz acılarımızı ve bir daha o acılarımızı yaşarız” dedi.