İşçilerden Davul Zurnalı Eylem

Elazığ'ın Alacaya İlçesi'nde bulunan özel bir şirkete ait Etikrom Fabrikası'nda taşeron firmaya ait yaklaşık 300 işçi, iki hafta önce çalışma koşullarının iyileştirmesini isteyerek greve başladı. İşçiler bugün Elazığ PTT Meydanı'nda bir araya gelerek seslerini duyurmak için basın açıklaması yaptı. Davul ve zurnalar eşleğinde halaylar çeken işçiler, 'Taşerona hayır', 'İşçi ölümlerine son','İnsanca ücret istiyoruz', İş güvencemizden asla vazgeçmeyeceğiz' yazılı dövizler taşıdı.

 

İşçiler adına açıklama yapan Murat Yılmaz, işyerindeki temel sorunun taşeronluk sistemi olduğunu belirterek şunları söyledi:

 

"Ferikrom döneminde iş kazası sayısı bir elin parmağını geçmezken, 7 yıl içinde onlarca iş cinayeti yaşanmıştır. İş güvencesinin olmadığı, iş sözleşmesinin uygulanmadığı, ücretlerimizin düzensiz ve eksik yatırıldığı bir şekilde çalışmaktayız. İşyerimizde yeraltında faaliyet olmasına rağmen iş güvenliğimiz sağlanmamakta ve yetkili merciler denetim yapmamaktadır. İş güvenliğimiz sağlanmadığı gibi meslek hastalığı önemine dönük de hiçbir tedbir yoktur. İş sözleşmesine karşın hiçbir maddesi uygulanmıyor. Maaşlarımızın bir kısmı bankaya yatırılmakta ve düzenli değildir. Mevcut taşeronluk sistemi nedeniyle sadece mağdur olmamaktayız. Aynı zamanda ölümlere neden olmaktadır. Kuralsız çalışma koşulları, insanca yaşama koşullarımızı karartmaktadır. Biz maden işçilerinin yaşamış olduğu sorunlara, özellikle işçi kardeşlerimizden ve halkımızdan gerekli duyarlılık göstermelerini istiyoruz. Mevcut taşeronluk sistemine son verilerek insanca yaşayacak çalışma koşullarının kabul edilmesini ve haklarımızın kabul edene kadar meşru ve haklı davamızı sürdüreceğimizi ilan ediyoruz."

 

Baskı altında çalıştıklarını, Başbakan başta olmak üzere ilgililere seslerini duyurmak istediklerini anlatan Yılmaz, iş güvenliklerinin sağlanması, maaşlarının bankaya yatırılmasını, daha önce mahkemelik olan arkadaşlarının işe alınmalarını istedi.

 

Maden işçilerinden Musa Şahinoğlu da, babasının madendeki göçükte öldüğünü ve mahkemede yanında bulunan arkadaşlarının şahit olarak gösterilmediğini belirterek "Benim babam öldüğünde yalancı şahit getirdiler, yanında bulunan arkadaşlarını şahit olarak kabul etmediler. Hem babam öldü, hem de babam suçlu gösterildi" dedi.