Işkın'ın doku, organ ve hücre hasarlarını onardığı tespit edildi
Bingöl Üniversitesi'nde laboratuvarda incelenmeye başlanılan, yörede yayla ve dağ muzu olarak bilinen Işkın bitkisinin bir çok dokuyu onardığı tespit edildi.
Bingöl Üniversitesi’nde laboratuvarda incelenmeye başlanılan, yörede yayla ve dağ muzu olarak bilinen Işkın bitkisinin bir çok dokuyu onardığı tespit edildi.
Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde bahar aylarında yetişen ve "Uşkun, Uçkun, Yayla ve Dağ muzu" olarak adlandırılan Işkın bitkisi, Bingöl Üniversitesi "Işkın Bitkisinden (Rheum ribes) Emodin İzolasyonu ve Yeni Biyoaktif Yarı Sentetik Emodin Türevlerinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında kimya laboratuvarlarında incelemeye alındı.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Geçibesler tarafından yürütülen proje kapsamında Bingöl ağırlıklı olmak üzere bölgeden 250 kilogram ışkın toplandı. Toplanan bitkilerin kök, çiçek, yaprak, gövde ve meyve kısımları ayrılarak yapılan laboratuvarlar çalışmalarında, halk tıbbında yoğun olarak kullanılan kök kısımlarının yüksek derecede antioksidan aktivite gösterdiğinin tespit edildiği bildirildi.
Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Geçibesler, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, ışkının özellikle biyolojik aktivitelerini, halk tıbbında kullanım amacına uygun olup olmadığını teyit etmek amacıyla bir takım ön tarama çalışmalarını gerçekleştirdiklerini söyledi.
Özellikle halk tıbbında yoğun olarak kullanılan kök kısımlarının yüksek derecede antioksidan aktivite gösterdiğini gözlemlediklerini ifade eden Geçibesler, “Çalışmanın bu kısmından sonra bizim asıl hedeflerimizden bir tanesi ışkının içermiş olduğu biyoaktif moleküllerin, insanların hastalıklarında şifa bulmasını sağlayan etken maddelerin ne olduğu bulmaktır. Bunların bir kompozisyonla bir araya geldiğinde nasıl etki oluşturduğunu ve bireysel olarak kullanıldığında nasıl bir etki oluşturacağını araştırmak amacıyla ışkının, çiçek, yaprak, kök ve gövde kısımlarında içermiş olduğu etken maddelerini tek tek saflaştırıp bunların kimyasal kimliklerini kazandırıp, daha sonra bunların hem deney hayvanları üzerinde hem de laboratuvar koşullarında nasıl bir etki gösterdiğini gözlemlemek daha ileri ki çalışmalarımız arasında yer alıyor” dedi.
Organ ve hücre hasarlarını onardığı tespit edildi
Proje kapsamında 3 ay önce çalışmalara başladıklarını kaydeden Yrd.Doç.Dr. Geçibesler, “Yapmış olduğumuz antioksidan aktivite çalışmalarında özellikle kök kısımlarının yüksek bir antioksidan aktivite gösterdiğini söylemek mümkündür. Yani kök kısımlarının doku hasarı, organ hasarı, hücre hasarlarına karşı onarıcı etkisinin olduğunu söylemek mümkündür” diye konuştu.
Geçibesler, “Proje kapsamında daha ileri seviyelerde Bingöl’de ışkının özellikle faydalı kısımlarının biyoteknolojik yöntemlerle çoğaltarak, bunların ülke ekonomisine yüksek katma değer sağlayan ürünler olarak ticarileştirilmesi söz konusu olabilir. Yani çalışmamızın bir ayağı da bunu oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.
Işkının, etnobotanik değeri olan bir bitki olduğunu da dile getiren Geçibesler, "Işkın halk arasında özellikle şeker hastalığının iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Yaptığımız araştırmalarda ışkının meyve kısımlarının sindirim sistemi rahatsızlıkları, yüksek tansiyon, böbrek rahatsızlığı, kolesterol hastalıkları gibi rahatsızlıklarda kullanıldığını görüyoruz. Bu mide rahatsızlıklarına iyi gelen etken bileşiğin ıslahı üzerine de çalışmalarımız olacak. Acaba rahatsızlığı, şeker hastalığı tedavisinde yada sindirim sistemi rahatsızlıkları tedavisinde, kolesterol tedavisinde, tüksek tansiyon tedavisinde ışkının nasıl bir etki oluşturduğunu da ayrıca ortaya koymuş olacağız” dedi.