İşkur'da usulsüzlüğün belgesi

Diyarbakır'da uzun zamandır çeşitli iddialarla gündeme gelen İşkur İl Müdürlüğünde, usulsüzlüğün belgesi ortaya çıktı. İşkur'da, görevli bir memur ile aynı soyadı taşıyan bir ailenin neredeyse bütün fertlerinin farklı tarihlerde işe giriş ve çıkışlarının yapıldığı belirlenirken, 4-5 yıldır herhangi bir işte görevlendirilmeyen bir vatandaşın da kendisinden habersiz işe girişinin yapıldığı tespit edildi. Usulsüzlükleri araştırmak için müfettişlerin görevlendirildiği öğrenildi.

İşkur'da usulsüzlüğün belgesi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diyarbakır’da uzun zamandır çeşitli iddialarla gündeme gelen İşkur İl Müdürlüğünde, usulsüzlüğün belgesi ortaya çıktı. İşkur’da, görevli bir memur ile aynı soyadı taşıyan bir ailenin neredeyse bütün fertlerinin farklı tarihlerde işe giriş ve çıkışlarının yapıldığı belirlenirken, 4-5 yıldır herhangi bir işte görevlendirilmeyen bir vatandaşın da kendisinden habersiz işe girişinin yapıldığı tespit edildi. Usulsüzlükleri araştırmak için müfettişlerin görevlendirildiği öğrenildi.

İşkur Diyarbakır İl Müdürlüğü, uzun zamandır kamu kurum ve kuruluşlarına geçici işçi alımlarında usulsüzlüklerle gündeme geliyordu. Özellikle de geçtiğimiz günlerde 5 bin kişinin alınması için kura çekiminin yapıldığı, Toplum Yararına Çalışma Programı’nda (TYÇP) nüfuzlu kişilerin yakınlarına torpil yapıldığı iddiaları vatandaşlar tarafından öne sürülmüştü. Elde edilen belge, yapılan usulsüzlüğü gözler önüne serdi. Belgeyle, İşkur’da görevli bir memurun, kendisiyle aynı soyadı taşıyan bir ailenin fertlerini, çeşitli tarihlerle farklı kurumlarda görevli gösterdiği ortaya çıktı. Bunun yanı sıra, 4-5 yıldır herhangi bir işte görevlendirilmeyen Ramazan Deniz adlı vatandaşın da kendisinden habersiz işe girişinin yapıldığı tespit edildi.

“Çalışmamama rağmen çalışıyor gözüküyorum”

Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde ikamet eden ve son yapılan kura çekiminde de adı çıkmayan Ramazan Deniz, 4-5 yıldır herhangi bir kurumda çalışmadığını belirterek, “Daha önce kaymakamlık ve müftülükte çalışmıştım. Ancak 4-5 yıldır hiçbir yerde çalışmadım. Kimlik numaramla baktırdım. Kaymakamlıkta ve müftülükte çalıştığım görülüyor. Kim çalıştığımı söylüyorsa gelsin söylesin ben benzin alıp kendimi yakarım. Ben bunu bütün kamuoyuna duyurmak istiyorum. Özellikle devlet büyüklerimden ricam bu konuyu bir an önce ele almaları ve bunun önüne geçmeleri. Biz bu ülkenin, bu bayrağın altında yaşıyoruz. Hepimiz ekmek yiyoruz buradan. Yazık günah” dedi

“İŞKUR’a müracaat hikaye”

Belgelerde, bir çalışanın bütün akrabalarını işe soktuğunu net bir şekilde görüldüğünü anlatan Deniz, “Bu da benim, senin, Ahmet’in, Mehmet’in İşkur’a müracaatının hikaye olduğunu gösteriyor. Şu anda buradaki listede bütün soy isimler aynı. Kendi aşiretini almış bir nevi. Fakir fukaranın hakkı nerede, mazlumun hakkı nerede. Biz hangi ülkede yaşıyoruz. Hangi dünyada yaşıyoruz. Artık bu çetelere bir son vermemiz gerekir. Bu çetelerin önünde geçmemiz gerekiyor. Yazık günah bu insanlara. Bu mazlum insanların ekmeklerini ellerinden almayın. Zaten işsizlik var. Bu çetelere bu türlü şeylere bir son verin. Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum. Bu referandum olayından önce sizden ricam sahip çıkın. Bu memlekete, bu zavallı insanlara yazık. Bugün İşkur önünden toplanan analarımıza, bacılarımıza, kardeşlerimize yazık. Zavallılar bir umut bağlamışlar, o umutları da suya düşüyor. Bunlar olunca tabi suya düşer. Bunların önünde geçilmediği sürece değil bir kura 5 bin tane de kura olsa netice ortada. Ben bunu bütün kamuoyuna duyurmak istiyorum. Özellikle devlet büyüklerimden ricam bu konuyu bir an önce ele alın ve önüne geçin. Biz bu ülkenin, bu bayrağın altında yaşıyoruz. Hepimiz ekmek yiyoruz buradan” diye konuştu.

"Askerim var, okuyanım var ama çalışanım yok"

Vatandaşların haksızlığa uğradığını ve işsiz olduğunu gözyaşları içerisinde anlatan Deniz, şunları kaydetti:

“Yedi nüfusa bakıyorum. Oturduğum evde tavan çökmüş, üstüme yağmur suyu geliyor. Benim bu hakkıma tecavüz eden, insanların hakkını yiyenleri Allah’a havale ediyorum. Üniversite okuyanım var, askerim var, okuyanım var ama çalışanım yok. Takdiri devlet büyüklerine bırakıyorum. İnanıyorum ki bu sesime bir ses verecekler. Bütün bu Diyarbakır halkı da refaha kavuşacak. Bizim güvendiğimiz önce Yüce Rabbim sonra Sayın Cumhurbaşkanımızdır. 15 Temmuz’da Diyarbakır halkının size nasıl kucak açtığını gördünüz. Siz de o kucağa karşılık bunları görün ve bunlara bir cevap verin.”

İşkur İl Müdürü İsmail Koç ise iddialara ilişkin soruşturma başlatıldığını ve müfettişlerin incelemelerde bulunduğunu belirterek, dosyadaki gizlilik nedeniyle bilgi veremeyeceğini ifade etti.