İsrail ve ABD'ye Kudüs tepkisi
Malatya'da cuma namazı sonrası sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasını protesto etti.
Malatya’da cuma namazı sonrası sivil toplum kuruluşu (STK) temsilcileri Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınmasını protesto etti.
Yeni Camii önünde toplanan STK temsilcilerine binlerce vatandaş destek verdi. Programda ABD’ye ve İsrail’e karşı sloganlar atıldı. Kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırının da protesto edildiği programda ortak basın bildirisini Memur-Sen Malatya Şube Başkanı Kerem Yıldırım okudu. İsrail’in 70 yıldan beri Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın, çocuk demeden soykırım yaptığını söyleyen Yıldırım, Türk milleti olarak sonuna kadar Filistinlilerin yanında olduklarını söyledi.
Yıldırım, "Terörist İsrail ve askerleri, kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estirip ibadet eden insanlara gaz bombalarıyla ve plastik mermilerle saldırarak, camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere atıp üstlerine basarak barbarlığa hız kesmeden devam etmektedir. Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. 70 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları gasp edilen Filistinliler, İsrail zulmü altında hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor. Filistinliler, kadınlarıyla ve çocuklarıyla son bir aydır Büyük Dönüş Yürüyüşü gerçekleştiriyorlar. İşgalci terörist İsrail ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını şehit ediyor. Olayların başlangıcından bugüne kadar İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle 48 kişi şehit edildi, 8 binin üzerinde kişi de yaralandı. İlk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri korsan olarak kurulan Siyonist ve terörist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir. Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal mekanı olan Mescid-i Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Miraç’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır" ifadelerini kullandı.
ABD’nin ve İsrail’in hukuksuz kararını ve uygulamalarını reddettiklerini aktaran Başkan Yıldırım, "Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Tüm uluslararası mekanizmaları ve insanlığını kaybetmemiş olan herkesi harekete geçmeye ve terörist İsrail’in attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz" dedi.
"Kur’an-ı Kerim’e dil uzatmak kimsenin haddine değildir”
Yıldırım, Kur’an-ı Kerim’e yapılan saldırıları da sert bir dille kınayarak, "Fransa’da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan birtakım tartışmalara bağlı olarak, bazı şer odakları tarafından kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığı ve haddi aşan provokatif teklifler dile getirildiğini takip etmekteyiz. Fransa’da 300 kişinin bir bildiri hazırlayarak Kur’an-ı Kerim’den bazı ifadelerin çıkarılmasını istemesi ahlaksız bir tavırdır. Bu terbiyesiz duruma destek olanları en ağır bir şekilde lanetliyoruz. Söz konusu anlayışa sahip bir grup tarafından hadsiz bir tavırla Kur’an-ı Kerim’den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme saygısızlığında bulunulmuştur. Bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kuran-ı Kerim Allah’ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam, hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Kuran-ı Kerim’e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır. hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi, bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir. Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam’a, Müslümanlara ve Kur’an-ı Kerim’e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka, hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu ön yargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslam düşmanlığına hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek bu tür provokatif eylemleri şiddetle lanetliyor, tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz” diye konuştu.