Kadınlarda regl dönemine dikkat

Bir kadının düzenli adet görmesinin hormon salgılanmasını kontrol eden endokrin sistemine, beyin ve genital organlar arasındaki uyuma bağlı olduğunu belirten Op.Dr. Aslı Alay, bu döneme dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Kadınlarda regl dönemine dikkat
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Kadın Hastalıkları Ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Aslı Alay, "Sistemdeki en ufak bir sorun adet düzensizlikleri, adet görememe, sık adet görme, ağrılı adet görme, kilo alma, ciltte sorunlara yol açabilir.Kadınlar genellikle cinsel aktif oldukları dönemde adet dönemlerini ve adet süresini dikkatlice takip eder. Ancak bilinmelidir ki üreme organlarında yaşanılan birtakım hastalıklar, endokrin sistemde ki sorunlar adet siklüsünde değişikliklere yol açabilir. Adet görmeye başlayan her kız çocuğu da dahil olmak üzere genç kızlar ve erişkin kadınlar siklüslerini takip etmelidir. Beyinde yer alan hipotalamus-hipofiz bezi yumurtalıklardan salgılanan hormonları kontrol eder. Yumurtalıkların salgıladığı hormonların rahim duvarında yaptığı değişiklikler ise adeti oluşturur. Adet dönemi vajinal kanama ile başlar ve her siklüs ortalama 28 gün sürer" dedi.

Kadın bedeninin her ay embriyonun rahim duvarına yerleşebileceği bir ortam yaratmaya çalıştığını ifade eden Op.Dr. Alay, "Yumurtlama dönemi ortalama 14. Gün olup, bu dönemde ilişkinin olmaması veya korunma nedeni ile gebelik oluşmaması durumunda, rahim duvarında embriyonun yerleşmesi için yapılan hazırlıklar durur. Rahim duvarı kanama ile dökülür. Bu döngü menopoza kadar her ay devam eder . Kadınlar adet döngüsünü yakın takip etmelidir. Adetli iken kullandıkları ped sayısı, adetin kaç gün sürdüğü, adette eşlik eden sancı varlığı dikkatle izlenmeli ve değişikliklerde mutlaka jinekoloğa başvurulmalıdır" diye konuştu.

Op.Dr. Aslı Alay, kadınlarda sık olarak görülen adet düzensizliklerini ve özelliklerini şöyle sıraladı:

"1-Adet görememe: Beklenilen adet tarihinden 7-10 günlük gecikme sıklıkla gebelik belirtisi olabilir. Ancak cinsel aktif olmayan ve gebelik testi negatif çıkan bir kadında yaşadığı fiziksel ve psikolojik stres, egzersiz, kilo değişikliği de bu duruma neden olabilir. 3 siklüs devam eden adet gecikmesi durumunda detaylı araştırma yapılmalı, kadınlar hormonal açıdan değerlendirilmelidir. Ancak unutulmaması gereken ilk adet görmeye başlayan genç kızlarda 1-2 yıl düzensizlikler olabilir.

2-Ara kanama: Bu bir sonuç olup, birçok hastalığın belirtisi olabilir. Bunlar arasında hormonal düzensizlikler, miyomlar, polipler, enfeksiyonlar sayılabilir. Ancak bazen doğum kontrol ilaçları, korunma iğneleri ara kanama yapabilir, her durumda mutlaka araştırılmalıdır.

3-Yoğun adet kanamaları: Adet kanamalarının yoğun geçmesi ve uzun sürmeside araştırılması gereken bir durumdur. Özellikle 7 günden uzun süren, 2 saatten daha kısa sürede kirlenen, gece pedi kullanımını gerektiren, yoğun pıhtı içeren vajinal kanama mutlaka araştırılmalıdır. Adet düzensizliği nedenleri: ilk adet görmeye başlanılan yıllarda ve menapoza yakın fizyolojik olarak görülebilir. Fizyolojik düzensizliklerin dışında polikistik over sendromu( Kıllanma, kilo artışı, kısırlık), enfeksiyonlar, gebelik, dış gebelik, düşük, myom, polip, çikolata kistleri, aşırı gerginlik, üzüntü, yoğun egzersiz programı, kilo değişikliğide adet düzensizliğine yol açabilir."

Düzenli adet gören kadınlarda adet döneminin ilk 1-2 günü sancı olabileceğini kaydeden Op.Dr. Alay, "Bu ağrı genellikle kadınların yüzde 50’sinde görülmekte çoğunlukla hafif geçmektedir. Bazı kadınlarda ise ağrı şiddetli olabilir. Rahim kas dokusu içerir, adet döneminde rahim kaslarındaki kasılma ağrıya ve kramplara yol açmaktadır. Birçok ağrı kesicinin hedefi olan prostoglandin adet döneminin başlangıcında salgılanır, rahimde kasılmaya, kasılmada ağrıya yol açar. İlk günlerde yüksek olan prostoglandin düzeyi daha sonra azalır ve ağrıda azalır.Dismenore tanısı konulmadan önce ağrının ne zaman geldiği, eşlik eden şikayetler, ağrı geçmesi için neler yapıldığı, ağrının seyri önemlidir. Dismenore başlangıç şekline göre 2 grupta incelenilir. 1-pirimer dismenore: ilk adeti takip eden 1-2 yıl içinde başlar.Sancı çoğunlukla adetten 1-2 gün önce başlar, adetin ilk günü şiddetlenir. Alt karın bölgesinde başlayan ağrı ve kramplara eşlik eden bulantı-kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, kabızlık, ishal, bacakların iç yüzünde hassasiyet olabilir. Çoğunlukla altta yatan bir hastalık yoktur. Nedeni prostoglandinlerin doğal salınımı olup tedavide ağrı kesici özelliği olan ilaçlar kullanılır.Bu ilaçlar adet kanaması başlamadan alınırsa dahada etkili olur. 1-2 günlük kullanım çoğunlukla yeterlidir. İlaçlarla birlikte alkol almamaya dikkat edilmelidir. Ayrıca karaciğer hastalığı, kanama bozukluğu ve ülseri olan kadınlarda ilaç dikkatli kullanılmalı, doktor önerisi ile ilaç alınmalıdır. Kontrol edilemeyen şiddetli ve iş gücü kaybına yol açan, sosyal yaşantıyı etkileyen adet sancılarında daha etkin bir tedavi gerekebilir. Bu durumda hormonal tedavi yöntemleri kullanılabilir" ifadelerini kullandı.

Op.Dr. Aslı Alay, Dismenore tedavisinde geleneksel yöntemleri şöyle sıraladı:

"1-Masaj, sıcak uygulama:Sıcak banyo, ayaklara sıcak uygulama kadını rahatlatır. Dikkat edilmesi gereken sıcak uygulama direk olarak karın bölgesine yapılmamalıdır. Çünkü karın içi mevcut olan ve bilinmeyen iltihabi bir durumu arttırabilir.

2-Kadında adet dönemi:Önce karında şişlik, memelerde gerginlik, baş ağrısı görülüyor ise adetten yaklaşık 1 hafta önce tuzu kısıtlamak, kafeinli gıdalardan uzak beslenmek, maydanoz tüketmek, ıhlamur, rezene çayı içmek bir miktar ödemi azaltır. Ayrıca vit B ve magnezyum içeren gıdaların tüketimi de ağrıyı azaltabilir. B vitamini et, karaciğer, balık, yeşil sebzelerde bolca bulunur. Magnezyum ise fındık, fıstık, kepek, çiğ tüketilen koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur. Meditasyon ve yoga gibi uygulamalar , düzenli uyku, kas tonusunu arttıracak egzersizler ve nefes egzersizleri de yaralıdır."

Sekonder dismenore rahim ve yumurtalıklardaki herhangi bir hastalık nedeni ile olduğunu ifade eden Op.Dr. Alay, "Sık nedeni çikolata kisti ve myomlardır. Ağrılar adetten önce başlayabilir ve adet bitiminde devam edebilir. Ağrı adet dışındaki dönemlerde ve ilişki sırasında da olabilir.Tedavide hastalığın boyutuna göre bazen ilaç tedavisi, bazı durumlarda ise cerrahi tedaviden yararlanılır. Premenstrual sendrom (Pms) (adet öncesi gerginlik: 30-45 yaş arası kadınlarda daha sık görülen, adetten 5-10 gün önce başlayan fiziksel, duygusal, davranışsal değişikliklerdir. Pms de ailesel bir yatkınlık vardır.Her kadında adet öncesinde birtakım değişiklikler olabilir. Ancak yüzde 5 kadında belirtiler şiddetli olup yaşam standartlarını bozmaktadır. Kadın ruh halindeki değişiklikler bazen mutlu, bazen melankolik davranışları değişen hormonlarından kaynaklanabildiği düşünülse de Pms’nin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Sadece kadınlar değil aynı zamanda erkeklerde kadın ruhunu anlayabilmeleri için premenstrual sendromu bilmeli ve öğrenmelidir.Pms tanısı konmadan önce detaylı inceleme yapılmalıdır" açıklamalarnıda bulundu.

Op.Dr. Aslı Alay, Pms tanı kriterlerini şöyle sıraladı:

"1-adet başladıktan sonra belirtilerin kaybolması

2-belirtilerin adet başlangıcından yaklaşık 14 gün sonra başlaması

3-her ay en az 10 gün süren rahat bir dönemin geçirilmesi

4-belirtilerin 3 ve daha fazla siklüsde tekrar etmesi

5-belirtilerin sosyal yaşamda sorunlara yol açabilecek düzeyde olması gerekir.

Pms belirtileri oldukça çeşitli olup belirtiler fiziksel, duygusal ve davranışsal olarak sınıflandırılır. Sık görülen pms belirtileri karında şişkinlik, gaz, memede hassasiyet, kabızlık, ishal, yorgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, sırt ağrısı, eklem ağrılarıdır. Bazı kadınlar ışığa karşı hassasiyet, çarpıntı, terleme, akne, yağlı bir cilt gibi fiziksel belirtilerden şikayet edebilirler. Pms de görülen duygusal ve davranışsal belirtiler ise; gerginlik, endişe hali, umutsuzluk, üzüntü, ağlama krizleri, sinirli ve agresif davranışlar, uyku sorunları, unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, cinsel istekte artıştır. Pms belirtileri yaşayan kadınlar bu dönemlerde aşırı bir tatlı istekleri olduğunu ve çokça kafeinli gıdalar tükettiklerini ifade ederler. Pms tedavisinde hafif ve orta derecede şikayetleri olan kadınlarda yaşam tarzında değişiklikler yeterli olmaktadır. Pms belirtilerini şiddetli yaşayan kadınlarda ise ilaç tedavisi zorunludur" dedi.

"Pms de etkili İlaç dışı tedaviler"

Op.Dr. Alay, "Öncelikle kadınlar bu konuda bilgilendirilmeli, bedeninin hormonal değişime bir tepkisi olan pms’ nin yaş ilerledikçe azalacağını, dünyada sık görülen bir sorun olduğu anlatılmalıdır. Kahve, çikolata, çay, kola, alkol pms belirtilerini arttıracağından tüketilmemelidir. Ayrıca meditasyon, yoga, egzersiz, yüzme vücutta endorfin salınımını artırdığından oldukça yararlıdır. Endorfinin vücudumuzun salgıladığı morfin olduğu unutulmamalıdır" şeklinde konuştu.