Kılıçdaroğlu grup toplantısında konuştu
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu, elektrik kesintilerine değinerek, “21. yüzyılın Türkiye'sinde uzun süredir bir kişinin hegemonyasında yönetilen Türkiye'de 3 milyon 449 bin 344 ailenin, iş yerinin elektriği kesildi. Ortalama 3,5 milyon hanede elektrik yok. Vatandaş bunu yaşıyor, görüyor. Ben 3 milyon 449 bin 344 hanede elektrikler kesildi, onların sözcüsü olarak bilinçli olarak elektrik faturamı ödemedim ve ödemiyorum. 3 milyon 500 bin hanenin sözcüsü kim olacak? Bu haksızlığı yapan iktidarı geniş kitlelere nasıl anlatacağız? Ülke böyle bir noktaya gidiyorsa hepimizin tarihi bir sorumluluğu var. Türkiye'yi buradan çekip çıkartmak zorundayız. 1 milyon 93 bin 581 hanenin de doğalgazı kesildi kışın ortasında. İktidar sahipleri bunun ne kadar farkında” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Et ve Süt Kurumu’nun yaptığı zamlara dikkat çekerek, “Her anne baba evladının karnının doymasını ister. Yeterli beslenme bir haktır. Evrensel bir haktır. Bir anne çocuğuna süt veremiyorsa, et veremiyorsa, bir kurumun başındaki kişi 'Kuyrukları bitirmek için ete zam yaptık' diyorsa bunu sıradan bir basın toplantısı yaparak kamuoyuna anlatırsanız bu doğru olmaz. Oraya gitmelisiniz. Onun önünde açıklamalısınız. Haksızlığın ne olduğunu söylemelisiniz. Bazı enteller var, 'Kılıçdaroğlu gitti kapılar kapandı' diyor” dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Et ve Süt Kurumu'nun 2019'a göre zararı 32 milyon lira. Et ve Süt Kurumu soğuk hava depolarında 70 bin ton tutuyor. Birden bire yöneticiler karar alıyor. Üç mislinden fazla zam yapıp 45 kuruş yapıyorlar. Bir kurum yöneticileri tarafından bakanın da bilgisi dahilinde 200 trilyonluk bir soygunla karşı karşıya kalıyor. Sonra Bingöl'deki depoya 18 kuruştan, Denizli'deki depoya 15 kuruştan, Bursa, Ankara, Uşak'taki depolara 11 ve 12 kuruştan, Sivas'taki depoya da 10 kuruştan eti stokladılar. Demek ki tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunan CHP bu sonuçlara yol açıyor.”
Kaşıkçı cinayetinin Suudi Arabistan’a devredilmesini de eleştiren Kılıçdaroğlu, “İstanbul'da Suudi Konsolosluğu'nda bir cinayet işlendi. Her şey açık ve ayan beyan meydanda. Erdoğan kalktı bir konuşma yaptı. Suudlar 'davayı bize devredin' dedi, Erdoğan 'devretmeyeceğiz' dedi.
Konuşması şöyle; 'Bunlar insanları enayi zannediyorlar. Bu millet enayi değil, hesabı sormasını bilir. Suçun işlendiği yer İstanbul olduğu için bunu İstanbul mahkemelerinin uluslararası hukuka göre yargılaması gerekir.' Doğru mu, doğru. Destek verdik. Ne oldu? Bu davayı aldı, Suudi Arabistan'a havale etti. İstanbul'da, Türkiye'de işlenen bir cinayeti Türk milleti adına karar vermesi gereken mahkemenin itibarını Suudi Arabistan'a devrediyorsun. Enayi diyordu onlara, şimdi enayinin de kim olduğu ortaya çıktı. Sözünde durmayanın da kim olduğu ortaya çıktı. Ne için, para için. Bahçeli de buna evet diyor, nasıl milliyetçi anlamadım. Devletin dini adalettir diyoruz. Adaleti parayla pulla devrediyorsun. 84 milyonun itibarını, ahlakını, saygınlığını devrediyorsun” diye konuştu.